0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

O gece,

Mutfakta haber kanallarında köprüdeki askeri birlikleri görünce,

O sırada çalan telefondaki hukukçu bir kardeşimin, ‘Abi, Ankara’da uçaklar alçak uçuş yapıyormuş’ ne oluyor telefonu,

Güvenlik konularında uzman ve yetkili birkaç dosta telefon edip ne olduğunu anlamaya çalışmak,

Türkiye’nin değişik bölgelerinden meslektaşlar ile bilgi alış verişi,

İlerleyen saatlerde, televizyon ekranlarına örgüt militanlarının halkın üzerine ateş açması,

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halka direnin çağrısı,

Ertesi gün öğle saatlerinde gelen bir bilgi üzerine apar topar yola çıkıp, o şartlarda Pazarkule Gümrük Kapısı’ndan geçip, soluğu Yunanistan’ın Dedeağaç Hava Limanında almak,

Darbe teşebbüsünde aktif rol oynayan 8 hainin helikopterle Yunanistan’a kaçtığını Türkiye duyurmak,

Evet,

15 Temmuz 2016 hain darbe teşebbüsünün o sıcak saatleri bunlar.

Üzerinden 4 yıl geçmiş,

Sonrasın da, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’ne yönelik soruşturmalar,

Örgütün haberleşme yöntemlerinin ortaya çıkarılması,

Devletin kılcal damarlarına sızmalarının ifşası,

Himmet toplamalarının tespiti,

En önemlisi, para kaynaklarının kurutulmasıyla ilgili kararlar,

Örgütün ‘sinsice’ mal varlıklarını kaçırdığının anlaşılması,

Peki,

Aradan 4 yıl geçtikten sonra örgüt ile etkin bir mücadele yürütülüyor mu?

Hukuksal süreç sağlıklı yürüyor mu?

Kamuoyuna yansıyan FETÖ Borsası iddiaları,

İlk başlarda gösterilen ‘kararlılık’ta kırılma yaşanıyor mu?

Yıllarca süren soruşturmalar,

Sanki ‘soğutmaya’ bırakma taktiği gibi,

Hadi gelin bir önekle açıklamaya çalışayım.

Örgüt açısından Edirne kritik bir il,

Neden,

Çünkü örgüt lideri bir dönem bu kentte görev yapmış,

İmar palanı değiştirilerek kaldığı evin yıkılmasının önene geçilmiş,

Üstelik bir vakıf aracılığı ile tamir edilmiş,

Örgütün liderinin görev yaptığı Üç Şerefeli Camii’ne yıllarca kritik görevlerdeki üst düzey bürokratlar gelip gitmiş,

Hepsini geçtim,

Örgüt liderinin el konulan eğitim kurumunun temelini atmak için bizzat gelmesi,

Örgütün ‘en güvendiği’ isimleri bu kentte görevlendirilmesi,

Bürokrasi de, örgüte en bağlı isimlerinin bu şehre yönetici olarak atanması,

17-25 Aralık hukuk darbe teşebbüsünden sonra, hükümetin etkin bir mücadele için düğmeye basması malum,

Bu dönemde, mal varlıklarını kaçırmak için harekete geçiliyor.

Sinsice elde avuçta ne varsa devrediyor.

Darbe teşebbüsü öncesi ve sonrası örgütün birçok şirketine el konuluyor.

El konular şirketlerin mal varlıklarının kaçırılıp kaçırılmadığı için Maliye Bakanlığı Türkiye’nin her noktasında çalışma başlatıyor.

Bakanlık bağlı birimlerine talimat veriyor: Örgütün kaçırdığı malları takibe alın

Edirne Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü de, örgütün kaçırdığını düşündüğü 5 parseli tespit ediyor.

Önce, bedellerine yönelik uzman raporu hazırlanıyor.

Sonra, Defterdar İzzet Patan 28 Aralık 2016 tarihinde Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuyor.

Müracaat savcısı dilekçeyi okuyor ve gereğini yapmak üzere Terör ve Anayasal Suçlardan sorumlu Cumhuriyet Savcısı’na havale ediyor.

Bir kez daha yazalım,

Tarih: 28 Aralık 2016 Çarşamba

Dosya savcılık UYAP sistemine kayıt ediliyor.

2016/13621 soruşturma numarası veriliyor.

Soruşturma dosyasının sürecine ve detaylarına yarın devam edelim.