DOLAR 32,3826 0.19%
EURO 35,1081 -0.01%
ALTIN 2.324,800,24
BIST 9.106,280,29%
BITCOIN 2270636-0,66%
Edirne
24°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Afiyet Olsun

ABONE OL
17 Eylül 2020 10:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tarihler 26 Nisan 1986’yıl gösterdiğinde Ukrayra’nın Kiev kenti yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santralinde deney yapılması sırasında reaktörde patlama meydana geldi.

Tonlarca radyoaktif madde atmosfere yayıldı.

Patlamanın olduğu tarihlerde yağmur yağınca radyasyon Türkiye’yi etkiledi.

Özellikle Karadeniz bölgesinde radyasyon yağmurla çay ve fındık tarlalarının üzerine yağdı.

Trakya etkilendi.

Hala sonuçlarını görüyoruz.

Çay tarlalarının üzerine radyasyon yağması sonucu Türkiye’de büyük bir tartışma başladı.

Türkiye radyasyonu tartışıyor.

Ortalık toz duman,

Rahmetli Turgut Özal hükümetinin Elazığlı Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral tam o günlerde basının karşısına çıktı.

Bakan Aral eline çay bardağını alarak, ‘Bakın ben içiyorum, radyasyon tehlikesi yok’ dedi.

Böylece devletin bakanı çayda radyasyon olmadığını kamuoyuna kanıtlamış oldu!

Yıllarca Bakan Aral’ın elinde bardakla çay içtiği fotoğraf siyasetin gündeminde kaldı.

Nereden bu konuya geldim.

Biliyorsunuz, Edirne Belediye Başkanlığı yaklaşık 4 yıl önce altyapı konusunda referandum yaptı.

Aradan yıllar geçti.

İller Bankasına yapılan kredi başvurusundan sonuç çıkmadı.

Malum seçimlerde geldi çattı.

Edirne’nin her köşesinde ‘hani alt yapı yapacaktı’ diye münafıklar eleştiriler yapmaya başladı.

Bunun üzerine, Başkan Gürkan, ‘Kredi vermezlerse, belediye olanakları ile yaparım’ diye rest çekti.

Kazmayı vuracağı tarihi bir kez açıkladı.

Ama bir türlü açıkladığı tarihlerde kazmayı vuramadı.

Neyse,

Tarihler 22 Şubat Cuma gününü gösterdiğinde ‘Söz verdik, yapıyoruz’ diyerek, Koca Sinan Mahallesi Batı Trakya’nın efsane Lideri Dr. Sadık Ahmet’in adını taşıyan cadde üzerinde tören düzenlendi.

Namaz saatine denk gelen tören nedeniyle yayından, rahatsız olan cemaat çıkıp tepki gösterse de sonra durum düzeltildi.

Nutuklar atıldı, 2014 seçimlerindeki sözün yerine getirildiği ifade edildi.

Böylece ‘Altyapı çalışmaları’ başladı.

Törene katılan binlerce Edirneli avuçları patlayıncaya kadar alkış tutup, altyapının başlaması törenindeki coşkularını gösterdi.

Aslında yapılan, altyapı çalışması falan değildi.

Başladık mı, başladık işte,

Öyle ya da böyle,

Sonuçta kazma vuruldu mu?

Vuruldu.

Aslında yapılan, bölgede uzun süreden beri devam eden su kesintisi sorununa geçici çözüm bulmak için çeşmelerden gelen ‘tısss’ sesini kesmek için yapılan ilave boru yenileme çalışması,

Yeni ana borudan, yeni hat çekilmesi,

Su arıtma tesisinden başlayıp bölgeye kadar çekilen özel bir hat değil,

Şimdi nasıl oluyor yani demeyin,

Su arıtma tesisinden yeni bir hat çekilmediyse, düne kadar çeşmelerden temiz akmadığı şikâyetlerine neden olan kirli su, nasıl oluyor da, geçen ana borudan yapılan ekleme ile düzeliyor.

İşte bunu anlamak mümkün değil,

Bu iş bu kadar basit ise şimdiye kadar neden halledilmez.

Sonuçta milletin su derdi çözülmüş gibi duruyor.

Mahallede bir sevinç, bir mutluluk değme gitsin,

Çalışmaların ilk etabı bitince iki gün önce Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Koca Sinan Mahallesi Abdi İpekçi Caddesi üzerinde Leylak Apartmanı’nda oturan Duman ailesini evinde ziyaret etti.

Aile başkanlarını misafir odası yerine mutfakta ağırladı.

Başkan Gürkan, mutfakta eline aldığı bir bardağı şehir şebeke suyunun aktığı çeşmenin altına tutup, musluğu açarak doldurdu.

Sonra da, dikti kafaya,

Misssss gibi şehir şebeke suyu,

Ohhhh, afiyet olsun!

Hani diyorlar ya, musluktan kirli su akıyor.

Böylece başkan musluklardan temiz su aktığını kanıtladı.

Bizzat kendisi içmişti çeşmeden akan suyu başkan,

Tıpkı dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral’ın radyasyon olmadığını ‘kanıtlamak’ için çay içmesi gibi,

Böylece altyapının ilk etabın seçimlere 25 gün kala tamamlanarak musluklardan temiz su aktığı kanıtlamış oldu.

Ne diyelim,

Afiyet olsun.

Yarasın.

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.