DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
ALTIN 2.496,260,50
BIST 9.693,461,77%
BITCOIN 2074200-1,99%
Edirne
11°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Alipaşa Çarşısı Yangını ve Ders

ABONE OL
17 Eylül 2020 10:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL

12 Eylül askeri darbesinden sonra ülkeyi uzun yıllar yöneten ANAP Lideri Turgut Özal liberal ekonomik sisteme geçti.

Birçok yasaklar kalktı.

Yurtdışına çıkış kotasına son verildi.

Ama,

Her çıkış için 100 Amerikan Doları karşılığı harç ödemek kaydıyla.

Ciddi bir bedel,

Sonrasın da, futbol takımlarının, milli takımımızın, değişik branşlardaki kulüplerin yurtdışında yaptığı karşılaşmalarını izlemek üzere gidecek seyirciler için Bakanlar Kurulu kararı ile yurtdışı çıkış harcı konusunda muafiyetler getirildi.

Neydi,

Spor karşılaşmasından üç gün önce, 2 gün sonra ki tarihlerde yurtdışına çıkış yaparken söz konusu müsabakaya gittiğinizi beyan edince 100 Dolar harcı ödemiyorsunuz.

Tam Türk işi yani,

Yasa konuldu, sonra delmek için çareleri de üretiyoruz.

Sonra yıllar geçti.

Edirneli Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ‘Bu iş böyle olmaz, uygulanabilirliği kalmamış’ dedi.

Ne yaptı.

Yurtdışına çıkan Türk vatandaşları görevleri ve çıkış nedenleri ne olursa olsun istisnasız 15 TL harç ödesin kararı aldı.

İyi de oldu.

UEFA Kupası için Fenerbahçe ile Botev Plovdiv maçı var 30 Eylül 1992 tarihinde,

Bu nedenle yurtdışına gideceklere üç gün öncesi, iki gün sonrası için yurtdışı çıkış muafiyeti var.

Ben de, Bulgaristan’a gidiyorum.

Tarih 28 Eylül 1992,

Bulgaristan’a giriş yaptım, daha Haskovo yakınlarına gelmeden telefon çaldı.

Alipaşa Çarşısı cayır  cayır yanıyor.

Bürodaki arkadaşlar yeterli olduğu için yola devam ettim.

Sonrasın da, çarşının aslına uygun olarak yeniden yapılması için başlayan mücadele dönemi,

Dernek Başkanı Erdem Erişgen’in çalmadık kapı bırakmaması,

Başbakan Demirel’in çarşının yapılmasına yönelik direktifi,

Edirne Milletvekili ve Devlet Bakanı Şerif Ercan’ın takibi,

DYP Milletvekili rahmetli Evren Bulut’un Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne sürekli gitmeleri,

Sonuçta, onarım bitti.

Bu kez, dükkânların eski sahiplerine nasıl verilir, derdi başladı.

Demirel sayesinde o krizde aşıldı.

Edirne’nin kurtuluş günü 25 Kasım 1997 tarihinde açılışı yapıldı.

Vakıflar tarihinde tamamen yok olan tarihi eserin 5 yıl içinde yeniden yapılmasına çok az rastlanır.

Yangının çıkış nedeni o yıllar çok tartışıldı.

Esnafın mallarını dışarı çıkardığı, ürünlerin plastik olması yangını kısa sürede büyüttü denildi.

Bu nedenle, yeniden yapılırken elektrik, iklimlendirme, aydınlatma, su, kanalizasyon sistemleri için özel projelendirme yapıldı.

Çarşının altına bir insanın rahatlıkla girip çalışabileceği özel tüneller tasarlandı.

Tüm altyapı bu tünellerin içine alındı.

Esnafın işyerlerinin önlerine ürün çıkarma konusunda standart getirildi.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü belirlenen kuralları sıkı denetledi.

Esnaf iç denetimini yaptı.

Bir musibet, bin nasihatten beter denir ya,

Bu nedenle, yeni bir yangına karşı her türlü tedbirler alındı.

Geçtiğimiz hafta sonu bir telefon geldi.

Alipaşa Çarşısı’nda yangın çıktı.

Eyvahhhh dedim,

27 yıl önceki durumu hatırladım.

Çarşının orta kapısının altında dumanlar yükselmeye başlayınca, görevli bekçiler durumu fark ediyor TREDAŞ’a haber veriliyor enerji kesiliyor.

Sonra yangın söndürme tüpleriyle müdahale ediliyor.

Neyse ki, daha fazla büyümeden söndürülüyor.

Nedense, itfaiyeye haber verilmiyor.

Yani TREDAŞ’ı aramak akıllarına gelmiş ama itfaiyeyi aramak gelmemiş,

Ama, tehlikenin sebebini kim tespit edecek.

Yangının çıkış nedenini belirleyecek teknik yeterliliğe itfaiye uzmanları sahip.

Sonrasında, uzmanlar çağırılıyor mu?

Hayır.

Bunun yerine Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün ‘yangın uzmanı’ ekipleri inceleme yapıyor.

İlk tespitleri, ‘farelerin elektrik kablolarını kemirmesi’ veya ‘değiştirilen parça kablo’ ya da, ‘kısa devre’ şeklinde gerekçelendiriliyor.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, düzenli olarak elektrik altyapısının kontrolünün yapıldığını söylüyor.

Belli, belli yapılmış!

Ucuz atlatılan Alipaşa yangınından sonra ne yapacağız,

Hemen bugün, Edirne’deki tarihi yapıların elektrik ve diğer güvenlik sistemlerine yönelik esaslı ve ciddi bir denetim şart,

Yoksa,

Maazallah aklıma bile getirmek istemiyorum.

Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren,

Her şey lafta iyi güzel de,

Biraz da icraat görelim,

Bu tarihi şehrin kültürel değerlerinin üzerine titremeli,

Türk Rock  ve Anadolu Rock müziğinin efsane ismi  ‘babası’ Erkin Koray sözlerini yazıp söylediği şarkısında ne diyordu:

“bir bakarım dünya çökmüş toz olmuş

bir bakarım yüzler gülmüş yaz olmuş

insan kuş değil de şeytan misali

dost acı söylermiş darılma emi”

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.