0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne Kıyık Caddesinden yola çıkıp, Süloğlu kavşağı yönüne devam ediyor ve 17 kilometre sonra varıyorsunuz Karayusuf Köyü’ne

Kara Yusuf adında birisinin çiftliği olduğu, ölümünden sonrada bu isimle anıldığı anlatılır.

Köyün karpuz ve balı meşhur,

Kanuni Sultan Süleyman’ın 1. Viyana Seferi sırasında köyün güzergahını kullandığı kaynaklarda yer alıyor.

Bu nedenle, Tarihi Sultanlar Yolunun köyün içinden geçtiği söylenir.

TÜİK 2017 kayıtlarına göre 135 kişi yaşıyor.

Köylüler tarlalarında ağırlıklı olarak ayçiçeği ve buğday ekiyor.

Karayusuflu Mehmet ile Fatma’nın üç çocuğunun ikinci evladı olarak dünyaya geldi.

İlkokulu köyünde, ardından Mimar Sinan Ortaokulunu, sonrasında Edirne Lisesinde eğitimini tamamlayıp, 1981 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu.

Rafet Sezen,

Bir tarafta köyünde çiftçilik yaparken, Kıyık’a giderken Tophane bayırının sol tarafın da, beyaz eşya sattığı günlerde tanıdım Sezen’i,

Edirne de, merkez sağda siyaset yaptı.

1989 yılında, Doğru Yol Partisi’nde siyasete girdi.

DYP de, Merkez İlçe ve İl Yönetim Kurulu üyeliği görevlerinde bulundu.

DYP’nin 1996 ile 1999 yılları arasında Merkez İlçe Başkanlığını yaptı.

Çiftçi ailesinin mensubu olarak, tarım kesiminin sorunlarına hiç uzak durmadı.

Bir taraftan siyasi arenada mücadele ederken, tarımla ilgili sivil toplum kuruluşlarında da, görev alarak elini taşın altına koymaktan çekinmedi.

Nitekim,

1997 yılında Ziraat Odası Meclisine  seçildi ve 15 yıl başkanlık görevini yürüttü.

Tarım kesiminin sorunlarının çözümüne yönelik, hep kafa yordu.

Ekmeğini, rızkını topraktan çıkaran bir isim olarak,

Ayçiçeği üreticisinin en büyük kuruluşu Trakya Birliğe bağlı 188 Sayılı Edirne Kooperatifinin yönetimine 2002 yılında seçildi.

Ardından da, 11 Ocak 2003 günü üst kuruluş Trakya Birlik Yönetim Kuruluna seçildi ve Başkan Vekili oldu.

Siyasetçilerin, tarım birliklerini ‘ekonominin kara deliği’ olarak gördüğü en sıkıntılı dönemde masanın başında oturdu.

Hükümetler, Trakya Birlik, Çukobirlik, Tariş, Karadeniz Birlik gibi tarım sektörünün denge unsuru kuruluşlarının zarar etmesi ve hazineden kaynak aktarılmasını istemiyordu.

Kapanması, kapılarına kilit vurulması için her türlü baskıyı yapıyordu.

Sonrasında Dünya Bankası kredisi ile birliklerin yapılarının yeniden yapılandırılmasına karar verildi.

O dönemde, çalışanların hakkı korunarak, kimsenin burnu kanamadan alınan kredi ile kurumun mali yapısı düzeltildi.

Yetmedi, yeni yatırımlar yapıldı.

Siyasilerin ‘dipsiz kuyu’ olarak gördüğü kuruluşlar arasından sadece Trakya Birlik kendi ayaklarının üzerinde durur hale geldi.

Trakya Birliğin 6 Eylül 2005 günü yapılan genel kurulunda yeniden göreve seçildi ve bu kez Yönetim Kurulu Başkanı oldu.

O yıllarda, birlikleri fiilen atanmışlar, genel müdürler yönetiyordu.

Radikal bir karara imza atarak, genel müdürü görevden alınmasından sonra, seçilmişler tarihinde ilk kez Trakya Birlik’te tam söz sahibi oldu.

Zaten ondan sonra da, birliğin üreticiden aldığı ve depolama nedeniyle büyük kayıplar olan ana madde ürünün korunması için modern depolama tesisleri kuruldu.

Yağ fabrikaları günümüz teknolojisi ile revize edildi.

Trakya Birlik kar eden ve üreticiyi koruyan, kuruluş amacına uygun çalışır hale geldi.

Karayusuflu Rafet Sezen, üretici kimliği ve çiftçinin ürününü değerlendiren karar verici noktada olunca işler kolay yürüdü.

Hani, ‘Damdan düşen, damdan düşenin halini bilir’ derler ya,

Masanın her iki tarafında olunca, dert anlamakta, dert anlatmakta kolaydı.

Siyasette, ticarette, her noktada ‘insan yetiştirmek’ konusunda başarılı değiliz,

Edirnelilerin klasik huyudur,

Eğer hangi noktada olursa olsun, zaten az sayıda ‘yetişmiş insanımızı’ alaşağı etmek için düşmana gerek yoktur, bunu biz yaparız.

Bu nedenle az çekmedi, başarılı olduğu için,

Kolay mı, batmak üzere olan 48 bin ortaklı Trakya Birlik’i, Türkiye’nin en büyük 500 büyük sanayi kuruluşu arasında, ilk 100 arasına getirmek,

Türkiye’de yağ tüketiminin yüzde 18 pazar payını Trakya Birlik sağlıyor.

Bir başka ifadeyse, uluslararası şirketlerin önünde ilk sırada,

Lider,

Daha büyük bir suç olabilir mi?

Türkiye’nin siyasi iklimi değişti 2002 yılından sonra,

Siyasetçilere, tarımın, çiftçinin derdini anlatmak kolay değil,

Hasat döneminde ürün ithalatı için dev yağ sanayicileriyle mücadele etmek,

Yağ sanayicileri, ithalatta fonların düşmesi için etkili,

Direnmek ve hasat döneminde ithalatta alınan fonları yüksek tutmak için bürokratların, siyasilerin kapılarında beklemek ve sonuç almak kolay değil,

Karşınızda başta Amerikan şirketleri ve politikada etkin yağ sanayicileri var.

Resmen mayınlı tarlada yürüyorsun,

Mayınlara basıp patlatmadan, üreticinin, çiftçinin alın teri, el emeğinin karşılığını alması için mücadele etmek kolay mı?

Neyse,

Trakya Birlik Türk siyasetinde, özellikle bölgemizde her zaman etkin olmuştur.

Siyasi partilerde buralarda görev alanları kadrolarına katmak ister.

Hem Tarım kesiminin yoğun olduğu, seçmene mesaj vermek, hem de sorunlarınızı bilen birisi mecliste temsilci olsun diye,

Edirne’nin eski milletvekili Şener İşleten ve rahmetli Evren Bulut Trakya Birlik kökenlidir.

Yıllarca Doğru Yol Partisi’nde siyaset yapan Rafet Sezen, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Mehmet Ağar Liderliğindeki seçimler öncesi ismini değiştiren Demokrat Parti’den milletvekili adayı oldu.

DP, baraj altında kalınca seçilemedi.

Sezen, partisinin Türkiye’deki ortalamasından daha fazla oy aldı Edirne’de,

İşte o seçim sonuçlarının belli olduğu günlerde kendisini ziyaret ettim.

Üzülmüş, kırılmış, keyifsizdi.

“Yıllarca, ailemden esirgediğim zamanı ayırdım” derken, sesi titriyordu.

O kadar kırgın ve üzüntülüydü ki, “Bırakıyorum” dedi.

Olacak şey değil, tarımı bilen, sektörün diğer paydaşlarının Trakya Birliği batırmak için yaptığı onca girişimi etkisiz hale getiren isim Rafet Sezen, ‘pes etmek’ üzereydi.

İşte tamda, istenilen buydu.

Bunu isteyenlere, gün doğacaktı.

“Olmaz” diye refleks gösterdiğimi hatırlıyorum.

Yoksa, benim ‘abi-kardeş’, karşılaşınca ‘sohbet’ dışında bir işim yok kendisiyle,

Bir çiftçi ailenin bireyi olarak, sektörü kılcal damarlarına kadar bilen, yetişmiş, onca mücadelesine tanık olmuş birinin seçim sonuçlarının duygusallığı ile ‘çekip gitmesine’ gönlüm razı olmadı.

Sanırım, dost çevresinin de baskısıyla kararından vazgeçti.

Sonrasında yine tam gaz tarım ve birlik için çalışmaya, kafa yormaya devam etti.

Dedim ya, siyasetçilerin gözü Trakya Birlik yöneticilerinin üzerinde olur diye,

Tarihler Haziran 2014 yılını gösterdiğinde, iktidar AK Parti Edirne İl Başkanlığı görevine getirdi.

7 Haziran 2015 günü yapılan seçimlerden sonra ortaya çıkan milletvekili dağılımıyla, hükümet kurulması mümkün olmadı.

Bunun üzerine 1 Kasım 2015 tarihinde erken seçim yapılması kararlaştırıldı.

AK Parti Edirne İl Başkanı olarak görevdeydi,

Genel Merkez yönetimi, il başkanlarının aday olmasını istemiyordu.

İstifa etmek ve yeniden milletvekili adaylığı düşünmüyordu.

Gözü gibi koruduğu Trakya Birlikte milyonlarca çiftçinin sorumluluğu ve ayrıca üzerine yüklenen siyasi görev,

Tekirdağ’a görev için giderken telefonum çaldı, “Lütfü ilk benden duy istedim, istifa ediyorum, aday olmam istendi” dedi.

İlk aday olduğu 2007 yılın üzerinden 8 yıl geçtikten sonra, 1 Kasım seçimlerinde, 26. dönem Edirne Milletvekili seçildi.

Trakya Birliğin 19 Ocak 2019 günü olağan genel kurulu yapıldı.

Yıllarca, ailesinden bile daha çok zaman ayırdığı, gözü gibi koruduğu, kolladığı, her türlü ekonomik ve siyasi baskılara karşı göğsünü siper ettiği Trakya Birlik Genel Kurulu’nda mücadele arkadaşlarının karşısına son kez çıktı.

13 yılı aşkın süredir yürüttüğü Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinin hesabını vermek için,

Hesabını verdi.

Merkez sağ siyasetinin ‘Rafet Abi’si,

Çiftçinin, ‘Rafet Başkanı’,

Her zamanki mütevazı kişiliğiyle

Yakıştığı gibi,

Gönül rahatlığıyla,

Vicdanı rahat,

Alnı açık, başı dik olarak.

Görevde iken, yazılanların bir önemi yok,

Ben de, görevden ayrıldıktan sonra hatırlayıp, hatırlatmak istedim.

En önemlisi, tarihe bir not düşelim.

Düşelim ki,

Bu görevlerde bulunanlar için, kararı tarih versin,