DOLAR 32,5511 0%
EURO 34,8287 -0.12%
ALTIN 2.439,840,42
BIST 9.722,090,80%
BITCOIN 2113047-2,65%
Edirne
20°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Aşk Hikayasi

ABONE OL
17 Eylül 2020 10:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hatırlayanlar vardır mutlaka,

Akdeniz Haber Ajansı (Akajans) vardı.

Akajans’ın 1983 yılında Edirne Büro Şefi oldum.

Ağırlıklı olarak o dönemin büyük gazetelerinden Tercüman’a haber servisi yapıyor.

Tercüman Gazetesi ülke gündemini belirliyor.

Gazetenin önemli yazarlarından biri Yavuz Donat,

Ankara Kulislerini aktarıyor.

Siyasete ilişkin perde arkası bilgileri paylaşıyor.

Aradan yıllar geçti.

Küresel Gazeteciler Konseyi’nde birlikte kurucu üye olduk.

İlk kez tanıştık Yavuz Abi ile,

Alçak gönüllü,

Hoş sohbet, kibirli değil,

Yavuz Abi, 1970’ler, 1980’ler, 12 Eylül sonrası, Süleyman Demirel, Demokrasiye dönüş yılları, Özallı yıllar, Siyasi Yasaklar dönemi, 1990’lar ve 2000’li yıllara ait onlarca ‘Off The Record’ anılarını gazeteci meslektaşı Şebnem Bursalı’ya anlatmış,

Bursalı da, bu anıları 357 sayfalık kitap haline getirmiş,

Uzun yıllardan beri yeni aldığım ve bir günde bitirdiğim kitap yoktu.

Yavuz Abi’nin anılarından oluşan kitap Edirne’ye gecikmeli olarak geldi.

Kitabı akşamüzeri alıp eve gelip okumaya başladım.

Bittiğin de, gece yarısını geçmişti.

Hani derler ya,

Bir solukta okudum.

Aynen öyle oldu.

Yavuz Abi, Ankara gazetecisi,

Ankara siyasetin de başkenti,

Türk siyasetinin baş aktörleriyle ilgili müthiş anılar var.

Bazılarının bir bölümü gazetelerden okumuştum,

Ama perde arkası kitapta vardı.

Demirel, Özal, Evren, Erdoğan daha kiminle keyifli, bazen güldüren, bazen de insanı hayrete düşüren detaylar var.

Siyasetçi ile gazeteci arasındaki ince çizgiyi koruyan Yavuz Abi,

Yavuz Abi’nin kitabında Edirnelilerin de tanıdığı iki isme ait yıllar öncesinin bir anısı var.

Kemal Abi,

Kemal Unakıtan ve eşi Ahsen hanımın aşk hikayesi,

Sizlere paylaşmak istedim.

Yavuz Abi’nin anılarını anlattığı kitabında o aşk hikayesi şöyle:

“Başbakan Menderes Edirne’ye gidiyor. Yanında Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun var. O gün… Edirne’nin kurtuluş günü. Küçük bir kız öğrenci şiir okuyor.

“Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!”

Adnan Menderes’in bir özelliği var. Gittiği illerde Vali’ye Milli Eğitim Müdürü’ne soruyor:

“En başarılı öğrenci kim? Bana getirin”

Öğrenci, varlıklı bir ailenin çocuğuysa, Menderes çocuğa hediye veriyor. Ama… Yoksul bir ailenin çocuğuysa, Başbakan Vali’ye dönüyor:

“Bu çocuğun velisi artık benim. Ankara’da, kolejde okuyacak. Benim çocuklarımın okuduğu okulda”

Edirne’de… Törende şiir okuyan çocuk, Başbakanın dikkatini çekiyor. Çocuk… Ziraat’tan emekli Mehmet Naili Efendi’nin kızı. Kendi halinde bir aile.

Başbakan “Kızım. Artık ben senin velinim. Kolejde, yatılı okuyacaksın” diyor.

Anne ağlıyor. Baba ağlıyor. Küçük kız ağlıyor.

Edirneli küçük kız çok başarılı. Kolejin yıldızı. Hiç sınıfta kalmıyor. Ve… Bir sabah. Radyoda tek bir erkek sesi duyuluyor.

Dikkat dikkat! Ordu, memleket idaresine el koymuştur.

Tarih 27 Mayıs 1960. Darbe…

Menderes’in okuttuğu öğrencileri okul müdürü çağırıyor:

“Veliniz Yassıada’da. Artık veliniz yok. Memleketlerinize dönün.”

Edirneli kız ağlaya ağlaya Edirne’ye dönüyor.

Ve bir gün… Ziraattan emekli Mehmet Naili Efendi’nin kapısına, icra memuru dayanıyor:

“Kızının Ankara’daki okul masraflarını öde. Yoksa… Yatağını, yorganını, radyonu, masanı, tencereni alacağız”

Edirneli kızın adı Ahsen.

O dönemde Edirne Ticaret Lisesi’nde bir öğrenci var. Kemal.

Kemal, Ahsen’e aşık. Ama platonik aşk. Ahsen… Kemal’den küçük. Kemal’in aşkından habersiz.

Kemal üniversiteyi bitiriyor. Maliye’ye giriyor. Hesap Uzmanı oluyor. İstanbul’da göreve başlıyor. Mesai sonunda… Hukuk Fakültesi’nin önüne gidiyor. Bekliyor.

Ahsen… Hukuk’ta. Son sınıfta. Uzaktan onu izliyor.

Ve bir gün… Genç kızı durduruyor. Elinde bir kırmızı gül:

“Ben Kemal Edirneliyim. Çocukluğundan beri sana aşağım. Benimle evlenir misin?”

Kız utanıyor. Terliyor. “Ben öğrenciyim” diyor.

Kemal, “Ben mezun olmanı beklerim. Yeter ki beni reddetme” diye karşılık veriyor.

Ahsen üniversiteyi bitiriyor.

Evleniyorlar.

Yıllar yılları kovalıyor.

Ve… Günün birinde. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Unakıtan’ı çağırıyor:

“Seni Maliye Bakanı yapıyorum.”

Kemal Unakıtan hemen çiçekçiye gidiyor. Kırmızı gül alıyor. Evin yolunu tutuyor:

“Ahsen. Seni seviyorum. Ben bugün bakan oldum.”

Gerçek bir insan hikayesi.

Gökten üç elma düşmüş…”

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.