0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, deprem riski bulunan bölgelerde yapı stoklarının imar mevzuatına aykırı yapılması yaşanabilecek can ve mal kaybını daha da yükselteceğini belirterek, “öncelikli olarak, deprem riski taşıyan bölgelerden başlamak üzere ülkemizde ne kadar yapı var ise depreme dayanıklılık açısından denetlenmeli, projeye aykırı olarak kolon kesen yapılar güçlendirilmeli, bu işlem gerçekleştirilemiyorsa yıkılmalıdır” dedi.

İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, TBMM Genel Kurulunda “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin 15. Maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz alarak konuşma gerçekleştirdi.

Milletvekili Çakırlar konuşmasına, 6 Şubat tarihinde yaşanan, 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerde ve sonrasında yaşanan artçılar sonucunda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyerek başladı.

“TÜM YAPILAR DEPREME DAYANIKLILIK AÇISINDAN DENETLENMELİ”

Deprem riski bulunan bölgelerde yapı stoklarının imar mevzuatına aykırı yapılması yaşanabilecek can ve mal kaybını daha da yükselteceğini belirten Milletvekili Çakırlar, “Ülkemizde bulunan fay hatları deprem riski açısından tehlike arz ettiği bilinmekte olmasına rağmen, bu yapıların gerekli denetlemelere tabi tutulmaması ve imar barışlarıyla birlikte ruhsat verilmesi, maalesef vatandaşlarımızın hayatlarını kaybetmesine neden olmaktadır. Bu sebeple öncelikli olarak, deprem riski taşıyan bölgelerden başlamak üzere ülkemizde ne kadar yapı var ise depreme dayanıklılık açısından denetlenmeli, projeye aykırı olarak kolon kesen yapılar güçlendirilmeli, bu işlem gerçekleştirilemiyorsa yıkılmalıdır. Yer bilimiyle ilgilenen uzmanların sözleri dikkate alınmalıdır” dedi.

“GÖRDÜKLERİM DÜŞÜNDÜKLERİM İLE KIYAS EDİLEMEYECEK BİR DURUMDA”

Milletvekili Çakırlar, yaşanan deprem felaketi sonrası Osmaniye, Islahiye ve Nurdağı’nda incelemelerde bulunduğunu da belirterek, “Deprem bölgesine doğru yola çıktığımda neler göreceğimi tahmin etmeye çalışıyordum. Gördüklerim düşündüklerim ile kıyas edilemeyecek bir durumda olduğunu fark ettiğimde gerekli müdahalelerin yapılmasına ne kadar geç kalındığı anlaşılıyordu. Kurumlar arasında iletişim eksikliği, ekipman yetersizliği, korku psikolojisi sebebiyle yanlış ve geç kalınmış kararlar çerçevesinde günden güne kaybedilen hayatlar, bize tek adam rejim modelinin ne kadar hatalı olduğunu ağır bir şekilde göstermiştir” dedi.

“ADİL BİR VERGİ SİSTEMİ”

Vergi indirimi alt gelir gruplarını destekleyecek şekilde bazı dolaylı vergilerin oranları üzerinden indirim uygulanarak yapılması daha adil bir vergi sistemini oluşturacağını belirten Milletvekili Çakırlar, “Bu şekilde düzenlenen yapılandırma uygulamaları toplumumuzda zamanında borçlarını, vergilerini daha doğrusu yükümlülüklerini bilip yerine getiren vatandaşlarımızın cezalandırılıyor algısını oluşturmaktadır. Ödeme gücü olmasına rağmen ödememeyi alışkanlık haline getiren vatandaşlarımızı ise adeta ödüllendirmektedir” dedi.

“GELİR İLE GENEL HARCAMALARI ARASINDAKİ MAKA AÇILIYOR”

Vatandaşların geliri ile genel harcamaları arasındaki makasın her geçen gün açılmakta olduğuna dikkat çeken Milletvekili Çakırlar, “Ülkemizde vatandaşımızın geçimi ortada, vatandaşın geliri ile genel harcamaları arasındaki makas her geçen gün açılmaktadır. Alım gücü o kadar azaldı ki, vatandaşımızın temel gıda ürünlerine ulaşımı gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Ülkemizin tedavüldeki en büyük kağıt parası olan 200 lira günlük temel gıda anlamında maalesef hiç bir şey ifade etmiyor. Vatandaşımız eskiden maaşı ile evinin kirasını, faturalarını ödeyebilirken bugün maaşlar ev kiralarının altında ezilmektedir” dedi.

“GENÇLERİMİZ, ÜLKEMİZİN EN DEĞERLİ HAZİNELERİ”

Milletvekili Çakırlar, gençlerin ülkemizde yarınlarımızın teminatı olarak gördüğümüz en değerli hazinelerimiz olduğunu dile getirerek, “Fakat ülkemizin gençleri kendilerini yarınların hazinesi olarak değil her geçen gün ailelerine bir yük olarak görüyorlar. 16-25 yaş arasında olan gençlerimiz hayatlarının en güzel dönemlerinde hayatın bütün zorluklarını yaşamak zorunda kalıyorlar.

Gençlerimiz alanlarında ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar, başarının önemli olmadığını bu yaşlarda öğrenmeye başlıyorlar. Mülakatlarda torpilin ne olduğunu onlar daha iyi görüyor ve yaşıyorlar.

Yaptıkları başardıkları hiçbir işte takdir görmüyorlar. Fikirleri, düşünceleri veya konuşmalarına saygı gösterilmiyor.  Bazen ötekileştiriyorlar, bazen dışlanıyorlar. Bu sebeple ülkemizde yaşamaktan ziyade, saygı görecekleri, fikirlerine değer veren maalesef daha da önemlisi ekonomik anlamda bağımsızlıklarını yaşayacakları başka topraklara göç etmek istiyorlar. Gençlerimize diyoruz ki; merak etmeyin sizleri dinleyen, sizleri anlayan, fikirlerinize önem veren, ayrıştırmayan, görmezden gelmeyen, sorunlarınızı bildiği kadar çözümleri için somut adımlar atacak olan kadrolarımızla birlikte Az Kaldı geliyoruz. Ülkemin bütün vatandaşlarına sesleniyoruz; 14 Mayıs’ta bunlara öyle bir çakalım ki diyen kutuplaştırıcı ve saldırgan zihniyet gidecek birleştirici barışçıl ve liyakat esaslı ortam tekrar tesis edilecek” ifadelerini kullandı.