DOLAR 32,5609 0.14%
EURO 34,8637 0.56%
ALTIN 2.426,28-0,25
BIST 9.645,02-0,50%
BITCOIN 21739771,36%
Edirne
13°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Caminin temeli atıldı

Caminin temeli atıldı

ABONE OL
4 Ekim 2019 11:14
Caminin temeli atıldı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Trakya Üniversitesi’nin Balkan Yerleşkesine yapılacak olan caminin temeli, Edirne Valisi Ekrem Canalp, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Traşçı ve protokolün katılımıyla dualarla atıldı.

Trakya Üniversitesi’nin Balkan Yerleşkesine yapılacak caminin temel töreni gerçekleştirildi.

“EDİRNE CAMİLER ŞEHRİ”

Temel atma töreninde konuşan Edirne Valisi Ekrem Canalp, Edirne’nin camiler şehri olduğunu ve Edirne denildiği zaman hem Edirnelinin hem Edirne dışında yaşayan insanların aklına Selimiye’nin geldiğini belirterek, “Aynı şekilde Bursa dediğiniz zaman akıllara Ulu Cami gelir. Ulu Cami’siz Bursa’yı da kimse düşünemez. Sultan Ahmet dediğiniz zaman aklınıza İstanbul gelir, İstanbul dediğinizde de Sultan Ahmet ve Süleymaniye olmadan insanların zihninde olmadan canlanmaz” dedi.

“CAMİLER KENTLERİMİZİN YAŞAYAN SEMBOLLERİ”

Camilerin kentlerimizin yaşayan sembolleri olduğunu belirten Vali Canlap, “Her şeyleri ile o camiler o kentin dokusunun parçasıdırlar ve kentin yaşayan alanlarıdır ve merkezi noktalarda bulunurlar. Dönüp baktığınız zaman geleneksel olarak camiler bütün yolların kesiştiği bir noktadır. Bu camilerin fiziksel olarak yolları kesiştiği nokta olması gibi aynı zamanda sosyolojik olarak da insanların aslında yollarının kesiştiği nokta olması gerekir” dedi.

“İNSANLARI BİR ARAYA GETİRİYOR”

Cami kelimesinin toplanmadan geldiğini belirten Vali Canlap, şunları söyledi;

“Yani insanları toplayan insanları bir araya getiren bir yapıdan hem maddi anlamda hem manevi anlamda insanları bir araya getiren bir yapı. Hz. Peygamber Mekke’den Medine’ye göç ettiği zaman yapmış olduğu Medine’de ki ilk uygulama cami inşa etmektir. Ve caminin yanında aynı zamanda eğitim müessesi inşa etmektir. Hz. Peygamber’in yapmış olduğu bu uygulama daha sonra ecdadımıza esas itibari ile eşlik etmiştir. Sayın Rektörümüz Edirne’de ki bir güzel örneğini Beyazıt Külliyesi olarak vermektedir. Pek çok yerde de ecdadımız aynı şeyi yapmıştır. Yapılmış olan merkezdeki cami, caminin yanında bir menderese, bir imaret ve bir hamam. Bu şekilde külliye olarak yapılan yapılar geleneksel olarak kurulmuş yapılardır. Bireysel fonksiyonların yanı sıra camiler böyle bir toplumsal fonksiyon ifa edildi. Geleneksel bir fonksiyon olan eğitim fonksiyonunda burada üniversite içerisinde en güzel şekilde ifa edileceğini düşünüyorum. Bir tarafından fakültelerimiz bir tarafından kütüphanelerimiz aynı zamanda camimizinde bu geleneksel eğitim fonksiyonundan ifa eden kurumlar haline gelmesi toplumsal olarakta çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Yapılmış olan temeli atılacak bu eser Türkiye’de 81 vilayette camiler nasıl yapılıyorsa 80 vilayetin tamamında üniversitelerde camiler nasıl yapıldıysa o şekilde yapılacaktır. Belki kısmen devlet belki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sağlayacağı kısmi desteklerle ama temel olarak da Edirnelinin sağlayacağı desteklerle yapılmış olacaktır. Şimdiden kısa sürede bitmesi temennisi ile temelini atacağımız caminin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum “dedi.

“BU CAMİLERİN İNŞA EDİLMESİ ÖNEMLİ AŞAMADIR”

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Traşçı da temel atma törenine Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılacağını ancak Camiler Ve Din Görevlileri Haftası’nın yoğunluğundan sebebi ile katılamadığını belirterek, şunları söyledi;

“Bu cami şerifin temel atılması ve sonrasında inşaatının en kısa sürede tamamlanıp hizmete açılması noktasında hayırlı olması dileklerini iletti onları da sizlerle özellikle paylaşmak istiyorum. Biz insanlar cenabı Allah’ın yaratmış olduğu en aziz varlıklarız. En mükemmel en mükerrem özelliklere sahip konumda yaratılmışız. Kâinatta bizim dışımızda bütün yaratılmış olanlar bizim emrimize müsakat kılınmış böylesine mükemmel bir varlığın takdir buyurursunuz ki başı boş yaratıldığı sadece dünya gelip gezip, eğlenmek, dolaşmak, yemek, içmek hayatı burada bir müddet yaşayıp ebedi aleme göç etmek için gönderilmedik. Bizim bir yaratılış var oluş nedenimiz var o da ibadettir. Allah’ı tanımaktır. Allah’ı bilmektir. Ona kulluğumuzu sunmaktır. Bunu farklı şekillerde yapıyoruz. İbadetlerimizden en önemlisi peygamber efendimizin dinin bireyi saydığı gözünün nuru olarak belirttiği namaz ibadetidir. Namaz ibadeti kuran-ı kerim de ve hadis-i şeriflerde son derece övülmüş tavsiye edilmiş tavsiyenin ötesinde emredilmiş ibadetlerden birisidir. Hatta mümin olanla mümin olmayanın ayırıcı belirgin özelliği olarak takdim edilmiştir. Bu ibadetin tabi cenabı hakka sunulma biçimi sunulma yerleri var kişi evinde de kılabilir peygamber efendimizin buyurduğu gibi bütün yer yüzü Müslüman’a secde yeri olarak tahsis edilmiştir. Her yerde ibadetini yapabilir. Ama aynı peygamberin aynı sevgili peygamberimizin dünya tarihinin en önemli olaylarından birisi olan hicret sonrası Medine’ye gelir gelmez ilk yaptığı işler arasında mescit inşa etmesi meselenin sadece yer yüzüyle sınırlı olmadığını aslında mescit’in bizzat kendinin el emeğiyle ön ayak olarak yapmış olması bize mesaj veriyor. Her ne kadar el mescit kelimesi kullanılıyor ise de Kuran-ı Kerim’de cami olarak bizim kültürümüzde yerini almış mekanlardır camiler. Onun için ecdadımız asırlardan bu yana cami ve mescitleri sadece namaz kılınan mekân olarak benimsememiş başta Selimiye olmak üzere ecdadımız onlarca tarihi eser niteliğinde ve geleceğe bizi taşıyan sanatsal yönü de çok önemli olan camiler inşa etmişlerdir. Herhangi bir Müslüman beldeye gittiğiniz zaman onların Müslüman olup olmadığını Müslümanlığı simgeleyen yapılardan binalardan bir tanesi cami ve minaresidir. Eğitim ibadethanelerin içerisindeydi şimdi mabetler eğitim yuvalarının içerisinde anlayışla üniversitelerimizin Kampüslerinde böylesine cami ve mescitler inşa edilmesi ve buralarda gençlerimiz başta olmak üzere burada çalışan kardeşlerimizin ibadetlerini daha farklı şekilde sunması bakımından bu camilerin inşa edilmesi önemli bir aşamadır diye düşünüyorum” dedi.

“BURADA BÜYÜK FIRSAT VAR”

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ise İkinci Beyazıt Han’ın Edirne’de çok güzel bir külliyesi olduğunu belirterek, “Bu külliyenin ortasında cami vardır, inanç, ruh, şifahane, medrese, herkesi doyuracak imalathane, hamam, mehteran takımı yani bu külliyenin ortasına inancı koymuştur bizim ecdadımız. Balkan şehirlerine bakın ortada cami vardır. Onun yanında çarşılar ve mahalleler gelir. Burada hemen karşımızda Tıp Fakültesi Hastanesi hemen yanında günümüzün medreseleri üniversitemiz, kütüphanemiz, öğrencilerimiz ve günde 50 bin kişinin girip çıktığı bu yere camimiz eksikti. Üniversitemizin kalbi hükmündeki bu yere inşallah bu camimizi de koyarak bu eksikliğimizi de tamamlıyoruz. Özellikle hastanede yatan hastalarımız için bir yazar diyor ya; çok yalnızım çok kimsesizim diye düşünüldüğünde bir ezan sesi duyar uyanırım diyor. İşte o ezan seslerini duyacağı o maneviyi güçlü olarak hissedeceği bu mekanları burada oluşturmaktan, buna vesile olmaktan ve emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Burada büyük bir fırsat var diyorum. Bizimle ancak hayırlı sanat, hayırlı evlat gelecek. Bıraktığımız sadakayı cariye dediğimiz eğitim kurumlarına ve Allah’ın evlerine verdiğimiz destekler gelecek. İnşallah burada ki fırsatı görüp bu camiyi tamamlamak nasip olur. Katkı sunan ve sunacaklara şimdiden teşekkür ediyorum” dedi.

TEMELE İLK ÇİMENTO DÖKÜLDÜ

Konuşmalar sonrasında kurban kesimi gerçekleşirken ardından Edirne Valisi Ekrem Canalp, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Traşçı ve Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun butonuna basması ile caminin temeline ilk çimento döküldü

Törene; Edirne Valisi Ekrem Canalp, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Osman Traşçı, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Edirne İl Müftüsü Emrullah Üzüm, AK Parti Edirne İl Başkanı İlyas Akmeşe, Trakya Üniversitesi dekanları, kamu müdürleri ve çok sayıda İlahiyat Fakültesi öğrencisi katıldı.

Tolga Taşdelen

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.