0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne Belediye Başkanlığı tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 96’ıncı yılı nedeniyle ‘Cumhuriyet Yürüyüşü’ düzenlendi. Yürüyüşe 7’den 70’e binlerce

Edirneli de ellerine aldıkları Türk bayrakları ve fenerlerle İzmir Marşı söyleyerek Atatürk Anıtı’na yürüdü.

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yıldönümü nedeniyle düzenlenen yürüyüş Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın katılımıyla Şükrüpaşa İlkokul önünden başladı. Binlerce Edirneli Türk bayrağı sallayarak İzmir Marşı eşliğinde Atatürk Anıtı önüne kadar yürüdü.

Burada belediye bandosu eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

Ardından konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, sözlerine “Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı, Türk çalışkanlığı, Türk medeniyeti. Olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Cumhuriyetimizin 96. Yaşı kutlu olsun” diyerek başladı.

Gürkan, “Neredeyse dünya üzerinde görülmemiş, bir emperyalİst işgalle, emperyalist baskıyla karşı karşıya kalan, dağıtılan Osmanlı İmparatorluğu, adeta Anadolu’nun ortalarına sıkıştırılmış bir avuç toprak parçasına mahkum edilmişti. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi ateşkesi ile yurdumuzun dört bir yanı işgale hazır hale getirilmişti. Mondros’tan sadece 3 gün sonra 1 Kasım 1918’de Edirneli 4 yiğit adam Havsa Necatiye Köyü’nde bir samanlıkta toplandılar. Dediler ki ‘işgal ve manda kabul edilemez’ ve emperyalistlerin işgaline karşı Türkiye’nin Türk Milleti’nin ilk direniş örgütü olan Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurdular. Ardından 5 ay sonra Mustafa Kemal arkadaşları le beraber Samsun’a çıktıktan bir müddet sonra Anadolu Müdafaa-i Hukuk’u kurdu. Ama vatan bir bütündü, parçalanamazdı. O yüzden Anadolu Müdafaa-i Hukuk’la Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerini birleştirdi ve ismine de Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti dedi. Hazırlıklar yapıldı. Kurtuluş Savaşı’ndan başlamasından önce bu cemiyet, Kuvayi Milliye oldu. Sel oldu, deprem oldu, çağlayan oldu, emperyalistleri Türk topraklarından atarak Türkiye Cumhuriyeti oldu” dedi.

“1 GÜN DAHİ OLSA O 5 YIL ZEVKİNİ ONLARA TATTIRMAYACAĞIM”

Gürkan şunları söyledi; “Atatürk’ün bütün Kurtuluş Savaşı boyunca yanından ayrılmayan Faliye Rıfkı Atay, Cumhuriyet ilan edildikten birkaç yıl sonra bir akşam Atatürk’ün yanında gider ve sorar “Paşam, bir şey sorabilir miyim” der. “Elbette sor” der paşa. “Cumhuriyeti niçin 29 Ekim’de ilan ettik, neden 28 değil, 30 değil, neden 29 Ekim, ne özelliği var 29 Ekim’in” der. Atatürk güler “Bildiğin gibi biz 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros’ta yenilgiyi kabul ettik. Mondros’un üzerinden neredeyse 5 yıla yakın bir zaman geçti. Eğer biz Cumhuriyeti 30 Ekim ve sonrasında ilan etseydik bu hain emperyalistler, biz Türkiye’yi 5 yıl, 5 yıldan fazla işgal ettik diyeceklerdi. Ben milletime güvenirim. Ben Türk Milleti ile onur ve gurur duyarım. Cumhuriyeti 29 Ekim’de ilan ettik ki bu emperyalistlerin hiç birisi, biz Türkiye’yi 5 yıl işgal ettik diyemeyecekler, 1 gün dahi olsa o 5 yıl zevkini onlara tattırmayacağım” der. Böylesine düşünen, böylesine geleceği gören bir kurucumuz, liderimiz var. Ülkelerin zaman zaman sıkıntılı günleri olur. Ama bir millet tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda ki gibi. Tıpkı teröre karşı verdiğimiz mücadele gibi, tıpkı 15 temmuzdaki gibi, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, bir ve beraber olursa o milleti hiçbir şey ve hiçbir kimse yıkamaz. Tıpkı büyük Türk Milleti gibi. Atatürk diyor ki Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halka Türk Milleti denir. Bakınız burada bir etnik köken yok. Bir inanç yok. Bu Cumhuriyeti kim kurmuşsa o Türk Milleti’nin eşit bir bireyidir diyor. Bugün bizi çeşitli neden ve söylemlerle bölmeye çalışanlar var. Güneydoğu’muzdan habire terör örgütünü kışkırtarak ülkemizi zafiyete düşürmek isteyenler var. Büyük Türk Milleti, Cumhuriyeti kuran ve 96 yaşına getiren bu millet, hiçbir terör örgütüne, hiçbir çapulcuya, emperyalizmin hain emellerine boyun eğmemiştir, bundan sonra da dünya var oldukça asla ve asla boyun eğmeyecektir. Biliyor ve inanıyoruz ki, rehberi Atatürk ilke ve devrimleri olan, yolu Atatürk’ün aydınlanma yolu olan, ışığı Atatürk’ünden alıp yüreğinde hisseden büyük Türk Milleti, asla yıkılmamıştır, asla yıkılmayacaktır. Türk olmak zordur. Türk oldunuz mu bütün dünyaya karşı savaşırsınız. Ama Türk olmamak daha da zordur, çünkü Türkler’e karşı savaşırsınız. Ne mutlu Türk’üm diyene” dedi.

Erkan Ekşi