DOLAR 32,5910 0.11%
EURO 35,0220 0.42%
ALTIN 2.417,70-0,21
BIST 9.722,090,80%
BITCOIN 2098231-3,22%
Edirne
18°

KAPALI

13:07

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Cumhuriyetin Altı Altın Oku

ABONE OL
29 Ekim 2021 11:07
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhuriyet deyince aklıma gelen anahtar kelimelere Atatürk ile başlar, demokrasi özgürlük, halk, egemenlik, bayrak, Fransız devrimi … diye dizelerim.

Fransız devriminden alınan “cumhuriyetçilik, laiklik ve milliyetçilik” ile Sovyet devriminden alınan “devrimcilik, halkçılık ve devletçilik” ilkeleri cumhuriyetin ana felsefesini oluşturur. Tek bir partiye atfedilemese de bu altı ilkeyi CHP bayrağında altı ok ile simge halinde görüyoruz. Topkapı sarayında bulunan II. Bayezid zamanındaki okları temel alarak tasarlayan İsmail Hakkı Tonguç sanırım geçmişimize de atıfta bulunmak istemiş.

Sürekli değişim ve yenilenme içinde olan dünyamızda, bir partiye ait sayamayacağımız bu altı ok yani altı ilke güncellenmeli mi yoksa asla ödün vermeden mi yola devam etmeli? Her şeyi sorgulayan beynim cumhuriyetimizin yüz yaşına iki kala bununla meşgul.

Henüz daha iyi bir yönetim şekli olmadığına göre CUMHURİYETÇİLİK ilkesini sorgulamadan kabul ediyor ve geçiyorum. Halk kendini yönetecek kişileri kendi seçmeli. Sandıkta hür iradesini gösterebilmeli.

Aile dışında bir toplumda herkesin aynı soydan olması diye bir şey söz konusu değilken bir ülkede birliktelik nasıl sağlanacak. Tabi ki herkesin eşit haklara sahip olduğu vatandaşlık kavramıyla. Yani bu topraklarda misafir değilse milli duygularla vatanı için çalışıp üretip bağ kurabiliyorsa, atalarının emeklerine saygı, gelecek nesillere sevgi duyuyorsa cumhuriyetleri var olur. “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünün özünde aslını inkâr etmekten ziyade herkesin Türk ırkı kökenli olmadığını ama bulunduğu toprağa bağlılığını dile getirmek vardır bence. Alt kimliğini haksız yere kullanmadıkça (nepotizm, öteki kimliklere karşı üstünlük taslama, mikro ırkçılık vb.)beni rahatsız eden durum yok bu söylemde. Yani MİLLİYETÇİLİK olmazsa vatan bağlılığı da gevşer görüşündeyim.

Devlet yönetimi bir öngörüden çok bir eğitim akıl ve bilimsel düşünce gerektirir. Halk, din işlerini yönetecek kişileri seçemediğine göre din işlerinin devlet işlerine karışması hele fetva gibi şeyler cumhuriyetin özüyle bağdaşamaz. Din işleri devlet desteğiyle varlığını sürdürür ama devleti ilgilendiren konulara yönetimdekiler karar verir ya da referandum ile halkın düşüncesi alınabilir. LAİKLİK cumhuriyetin olmazsa olmazıdır yoksa Osmanlı devletinin hatalarına düşülüp yönetime müdahale karanlık sonuçlar doğurur. Ayrıca halk içinde farklı inanç sahibi vatandaşlar olduğu da göz önüne alındığında laiklik ilkesinin önemi daha da iyi anlaşılır.

Eski dildeki adıyla inkılapçılık veya günümüz diliyle DEVRİMCİLİK, geleceğe doğru hareket etmenin şartıdır. Geçmişimize bağlı olmayı destekleyen milliyetçilik ilkesini nasıl sorguluyor ve törpülüyorsak yozlaşmadan yeniliklere de açık olmalıyız. Bütün hayat devinim içindeyken biz yerimizde sayarsak cumhuriyetimize sahip olamayız. Eski yöntemlerle tarla sürülmezken yeni sorunların çözümü için tabi ki yeni yöntemler kullanacağız.

Devletin hiç unutmaması gereken ilkesi, halk için var olduğu yani HALKÇILIK… Halk devletin önünde eşittir. Olmazsa, imtiyazlı aileler/gruplar alır başını gider farkına vardığımızda birey olmanın özgürlüğü uçmuş, boynumuzdaki ip ya darağacında ya da başkasının elinde buluruz kendimizi… Aman ha, sandıkta varlığımızı hissettirelim.

Halkın maddi gücünün yetmediği yerde varlığına güvenebileceği bir devleti olmalıdır; yani DEVLETÇİLİK ilkesi ekonominin yolunda gitmesi için şarttır. Devlet babanın eli bükülmez, devlet baba garibanın kara gün dostudur, “Allah’ım ve devletim bana yeter” dedirtmeli aklımıza asla şüphe düşmemelidir. KİT denilen kamuya ait ekonomik kuruluşlar hantal bir yapılanmaya girmiş olabilir ama çözümü ekonomik varlıkları peşkeş çekmek değil devrimcilik ilkesiyle yenileştirmek olmalı. Eğitim, sağlık, enerji gibi hayati hizmetler ise asla özelleştirilmemeli.

İnsan hayatı ve değerinin üzerinde bir değer tanımıyorum. Altı ok canımıza batmamalı hedef göstermeli. Canlıların daha iyi bir yaşam sürmesi ve doğanın korunmasının yasaların yanı sıra vicdanla olacağına inananlardanım. Ebedi Cumhurbaşkanımız Atatürk ve Cumhuriyet şehitlerinin ruhları şad olsun. Fikri hür, vicdanı hür koruyucular yetişmesi dileğiyle cumhuriyetimizin 98. yılı kutlu olsun, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalsın.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.