0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne Kent Konseyi (EKK) Yürütme Kurulu, korona virüs gölgesinde yerel yönetimlerin seçimler sonrasında yaptığı stratejik planların 2020 yılına ait ilk altı aylık çalışmalara yönelik değerlendirmelerde bulunarak, eksiklik ve yapılması gerekenleri sıraladı.

EKK Yürütme Kurulu’ndan yapılan açıklamada, yerel yönetimlerin seçimler sonrasında yaptığı stratejik planların 2020 yılına ait ilk altı ayının geçtiğine işaret edilerek, “Bu birinci altı aylık dönem ne yazık ki planlarda aksamalara ve hedef değişikliğine neden olmuştur. 2020 yılı başından beri dünyayı yönlendirebilmiş coronavirüs elbette kentimizi de etkilemiştir” denildi.

Salgın her kurumu olduğu gibi Kent Konseylerini de etkilediğine dikkat çekilen açıklamada, Bu nedenle ilgili birimlerin kararlarına uyarak yerelde Egemenlik Toplantılarımızı ertelemek zorunda kaldık. Diğer yandan altı ayda bir yapmamız gereken genel kurulumuzu yapamadık. Sadece bizler değil Trakya Kent Konseyleri Birliği toplantımızı da yapamadık. Ayrıca kentimizde yapılması planlanan ve sözcülüğün bize geçeceği Türkiye Kent Konseyleri Platformu (TKKP) genel kurulumuzu da yapamadık. Zoom üzerinden yaptığımız toplantımızda da en yakın zamanda tüm konseyleri daha önce yerel idaremiz ile yaptığımız görüşmeye dayanarak Edirne’ye beklediğimizi bildirdik” denildi.

“Korona virüs salgının yarattığı olumsuzluklar göz önüne alındığında yerel yönetimin 2020 yılı birinci dönem çalışmalarına da bu gözle bakmak zorundayız” denilen açıklamada, Öncelikle salgın ile ilgili yapılması gerekenleri önceden görerek zamanında önlemler alınmıştır ki bu kentimizde salgının az kayıp ile geçmesini sağlamıştır. Elbette bunda Başkan Yardımcısının doktor olması kadar kentlimizin de uyarılara riayet etmesinin artısı olmuştur” Bu gibi dönemlerde en önemli kent örgütlenmesi olan Mahalle Meclislerinin kurulamamış olmasını da bir eksiklik olarak gördüklerine dikkat çeken EKK Yürütme Kurulu şunları sıraladı;

Kentimizde Mahalle Meclisleri örgütlenmesi yapılabilmiş olsaydı valiliğin, yerel idarenin veya sivil kişi ve kurumların çalışmaları daha seri, kolay ve objektif olabilirdi. Resmi kurumların maske, kolonya veya yardımların dağıtımına kamu çalışanları dışında kentliyi de katmanın kentliye sorumluluk ve duyarlılık ekleyeceği düşünülmeliydi.

Kent yönetimlerine kentlinin katılmasını sağlamak kentlinin talepleri kadar yönetenlerin de niyeti ve teşviki önemlidir. Salgın sürecinde yardım dağıtımından, bilgi toplamaya kadar kentlinin katılımını sağlayacak olan Mahalle Meclisleri bu nedenle önemlidir.

Yönetme erkini elinde bulunduran kurum sorumlularının bu niyet ve teşviki maalesef kentimizde henüz oluşmamıştır kanaatindeyiz. Örneğin refüjlerin değiştirilmesi, Saraçlar’daki heykel ve havuzun kaldırılması, Tunca Irmağı kıyısına yapılan düzenleme, Gazi İlkokulu’nun yıkılması dâhil valilik yatırımları da daha geniş kesimlerce tartışılarak yapılabilirdi. Ve inanıyoruz ki kentli de bunları isteyebilir ve onaylayabilirdi. Böylece kentlinin; görüşünün alınması onuru ile kenti yöneten yerel ve merkezi yöneticilere güveni artabilirdi.

Salgın egemenliğinde geçen bu dönemde ilgili kurumların gerekli önlemleri alarak altyapıyı hızlandırmaları doğru bir tercihtir. Kentin boş olduğu günlerde çalışanların özverili bir şekilde altyapı çalışmalarını hızlandırması nedeniyle sıkıntılar en aza inmiştir. Ancak işlemi tamamlanan bölgelerin eski haline tez getirilememiş olması da bir eksikliktir.

Talebimiz ve beklentimiz odur ki kentin tarihi ve cazibe bölgeleri altyapı sonrasında eski haline getirilirken özelliğine uygun düzenlemeler de yapılabilir. Örneğin Saraçlar ve Çilingirler Caddesindeki renkli reklam tabelaları yerine belirlenen ebatlara uygun standart tanıtım levhaları olması konusu tartışmaya açılarak ortak bir karara varılması yararlıdır.

Akarsu zengini kentimizin kıyılarından yararlanmamasının eksikliğini yıllardır söyleyen kentliler olarak Tunca kenarına yapılan düzenlemeye sevinmemek elde değildir. Ancak beton kullanılmasını anlayamamıştır ki sonrasında da betonların sökülmesine sevinir olduk. Bilim ve örneklere bakılsaydı bu hata ve masraf da olmazdı. Öte yandan Tavuk Ormanı’nda da aynı betonlaşmanın, kirlenmenin sık sık gündeme gelmesini anlamakta zorlanmaktayız.

Kentin en önemli sorunlarından birisi elbette altyapıdır ve değişim yerel-merkezi iktidarların gecikmeli de olsa uzlaşması sonucu planlı bir şekilde başlamıştır. Aynı birlikteliğin Selimiye Camii Meydanı’nda olması acil taleplerimizdendir.

Kentimizin süregiden sorunlarından birisi elbette toplu ulaşımdır. Kentliyi, kent içinde en seri, ucuz ve ulaşılabilir bir şekilde kent içinde toplu ulaşım ile taşımak hedefine ulaşılamamıştır. Ulaşmak bir yana kentliden sürekli artan şikâyetler gündemdedir. Bu nedenle eldeki sistemi de içinde barındıran ancak acil ve kalıcı çözümler üretmeyi sağlayan bir çalıştay ile kentin ulaşım politikasını oluşturmak gerekmektedir.

Bu arada yeni yapılan kent çevre yollarının da yapımının hızlandırılarak planlandığı ve defalarca kez söylendiği gibi bisikletle ulaşıma olanak sağlayan şekilde hizmete girmesidir. Stratejik planlarda; “Ulaşım sistemi içerisinde bisikletin aktif bir şekilde kullanılmasını sağlamak için bisiklet yollarının geliştirilmesi” ve “Akıllı Bisiklet Paylaşım Sistemi’nin hayata geçirilmesi” vardır. Dahası; “Bisiklet sahibi olmayan vatandaş ve turistlerin kent içinde belirlenen noktalara akıllı bisiklet sistemi ile ulaşımının sağlanması” gibi daha kapsamlı çalışmaların da yapılacağını bekliyoruz kentliler olarak.

Yerel yönetimin stratejik planının ilk altı ayına dair yapılması planlananların olmamasını elbette sorgulamayacağız. Ancak yerel ve merkezi kurumların stratejik planlarında vazgeçilmez olan ve yerel yönetimin vizyonu olarak belirtilen; “Edirne Belediyesi olarak, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkeleri ışığında geliştirilen yönetim sistemimiz ulusal düzeyde oluşturulan makro planlarda öngörülen amaç ve hedeflerle uyumlu olarak kaynaklarımızdan etkin, verimli ve rasyonel kullanımı esas alınmış ve Edirne halkına daha iyi hizmet verecek şekilde yapılandırılmıştır” cümlesine sadık kalınmalıdır.

Stratejik planı her kentlimiz Belediye web sitesinden okumalıdır, dönemsel amaç ve hedefleri izleyerek takip etmelidir. Bunu izlemek ve gerektiğinde yetkililere sormak kentli olarak hepimizin görevidir. Biz kentliler; verilen sözleri, yapılan planları ne kadar çok izler ve sorgularsak idare makamına getirdiklerimiz de o kadar memnun olacaklar ve şeffaflık da kendiliğinden sağlanacaktır.

Biz Edirne Kent Konseyi olarak duyarlı kentlilerimizin katılımı, bilgisi ve öngörüsü kapsamında stratejik planları izlemekteyiz. Bu planları da aşan ve planların amaçlarından birisi olan; “ Yerel Demokrasiyi Geliştirmek” ancak bu şekilde olabilir. Çünkü bu amaca varmada hedeflerden birisi; ‘Kentliyi yönetimin tüm süreçlerine dâhil etmek’tir. Diğer bir hedef de; ‘Üretim, tüketim, hizmet ve dayanışmayı gerçekleştirmek için kooperatifler vasıtasıyla katılımı arttırmak’tır.

Katılım yolları açıldığında ve kentli de katılmaya gönüllü olduğunda daha iyi bir kentte yaşayacağız, bunu biliyoruz. Bu bilgi ile stratejik planı ve kenti yönetenlerin yaptıklarına, yapacaklarına dair düşüncelerimizi Kent Konseyi dayanışması ve birlikteliğinde ortaklaştırmaya çalışmalıyız.”

Haber Merkezi