DOLAR 32,3787 0.18%
EURO 35,0555 -0.16%
ALTIN 2.324,980,25
BIST 9.099,460,21%
BITCOIN 2272623-0,59%
Edirne
24°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Erken tanıyla kanseri yendi

Erken tanıyla kanseri yendi

ABONE OL
4 Şubat 2021 13:12
Erken tanıyla kanseri yendi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kırklareli’nde yaşayan emekli öğretmen Aydın Karakoç, kızının telkinleri ile gittiği hastanede erken evrede öğrendiği kanseri yenerek hayata tutundu.

Aynı zamanda Kırklareli İl Genel Meclisi Başkanı olan Karakoç, iki yıl önce ziyarete gittiği İzmir’deki kızının evinde baş dönme rahatsızlıkları yaşadı.

Kızının hastaneye gitmesi yönündeki ısrarını geri çeviremeyen Karakoç, teşhisler sonucu kalın bağırsak kanseri olduğunu öğrendi.  Hastanede tedavileri sonrası ilaçlarına devam eden Karakoç’a doğduğu güne ameliyat tarihi verildi. Karakoç, geçirdiği başarılı ameliyatın ardından hastalığını yenerek hayata yeniden bağlandı.

“Doktorum ve ailem kanser olduğumu söylemekte zorlandı”

Karakoç, AA muhabirine, hastanedeki tahlillerin ardından, doktoru ve ailesinin kanser hastası olduğunu kendisine söylemekte zorlandıklarını söyledi.

Hastalığı yenmekteki kararlılığının kansere karşı en büyük silahı olduğunu vurgulan Karakoç, “Üzülmenin kimseye bir faydası yoktu.” dedi.

Bu tür hastalıkların en büyük iyileştiricisinin yüksek moral olduğuna vurgu yapan Karakoç, şöyle konuştu:

“Her şeyin bir çaresi var, mutlaka buna da çare bulunur’ dedim. Hayata gülerek bakmak zorundayız, yaşamımızdan hiçbir taviz vermeden onurumuzla bu dünyada yaşayabiliyorsak ne mutlu bize. Benim için bir gün onurlu yaşamak, binlerce gün onursuz yaşamaktan daha güzeldir. Hayattan bir gün kopmadım, kopmaya da niyetim yok. Yaşam ağlayarak sızlayarak kazanılmaz, hayata bağlanırsak yaşam kazanılır.”

Doğduğu gün ameliyat tarihi verdiklerinde çok heyecanlandığını anlatan Karakoç, doğduğu gün hayata yeniden tutunacağından ayrı bir mutluluk hissettiğini ve umutlandığını dile getirdi.

Ameliyat olduktan sonra çok rahatladığını kaydeden Karakoç, şöyle devam etti:

“Bir süre kontrollerim oldu hiçbir sıkıntı çıkmadı. O sıra mahalli seçimler geldi. Adaylık süreçleri başlamıştı. Ben de kendimi iyi hissettiğim için ben de aday olmak istedim. Adaylık sürecimiz başladı, seçimler oldu, köylerin hepsini dolaştık. Hayattan hiç kopmadım. Hayatın içinde sürekli hobilerimden hiç vazgeçmedim. Tabiata çıkıp fotoğraf çektim. Seçimler oldu meclise seçildik ve sağ olsun arkadaşlar meclis başkanlığını tevdi ettiler. Doktorlarımıza güvenmek zorundayız. Doktorlarımız bu işi en iyi bilenler. Sağdan soldan kulak kabartmayla, ‘ay ben öldüm bittim, yok oldum, sıkıntı çekiyorum’ gibi moral bozukluğuna girdiğinde ve insan geceleri düşünmeye başladığında yaşamdan da hayattan da kopuyor.”

 “Gülerek yaşama, bağlanmak en büyük ilaçtır”

Hastalığı sürecinde moralini her zaman yüksek tuttuğunu bildiren Karakoç, “Gülerek yaşama, bağlanmak en büyük ilaçtır.” dedi.

Tedavi sürecinde saçları ve kaşlarının dökülmesini de umursamadığını anlatan Karakoç, şöyle sürdürdü:

“Herkes, bir peruk mu taksan, yok kıyafetini mi değiştirsen’ gibi yorumlar yaptı. Günlük yaşamda saç olsa ne olacak, olmasa ne olacak. Nasılsa kemoterapi bittikten sonra saçta, bıyıkta, kirpikte gelecek. Yaşamdan koparsanız bağışıklık sisteminiz tamamın düşer. Bağışıklık siteminin de güçlü kalmasının nedeni düzenli yaşam sürmek.

Hayattan kopmamak, beslenme kurallarına uymak, sigara ve alkol kullanmamak, güzel uyumak, hayata bağlanmak, hobilerini yerine getirmek insanı yaşamdan koparmıyor. Geleceğe de ümitle bakmasına neden oluyor.”

Karakoç, belli bir yaş aralığına erişen kişileri şikayetleri olmasa da kendilerini muayene ettirmelerinin pek çok olumsuzluğun önüne geçebileceği tavsiyesinde bulundu.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.