0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kırklareli’nde babasını kanserden kaybeden, annesi de aynı hastalıkla mücadele eden Çiğdem Özkan: “Doktor bana ‘Meme kanserisiniz’ dediğinde gözlerim doldu, hastane bahçesine indim. İlk etapta üzüldüm ama sonra ‘Çiğdem sakin ol, niye üzüldün, 10 dakika önce taşıdığın beden ile yine berabersin’ dedim. İlk tepkim beni ayakta tuttu”dedi.

İki çocuk annesi, 49 yaşındaki Özkan’a, 2019 yılında gittiği hastanede meme kanseri teşhisi konuldu.

1989’da babası Hayrullah Bahçivanoğulları’nı kanserden kaybeden Özkan, 71 yaşındaki annesi Şahman Bahçivanoğulları gibi kanser hastalığını yenmeyi başardı.

Geçirdiği ameliyat ve gördüğü tedavi sonrası sağlığına kavuşan Özkan, AA muhabirine, erken teşhis ve kararlı mücadele ile hastalığı yendiğini söyledi.

Meme kanseri olduğunu duyduğunda büyük üzüntü yaşadığını anlatan Özkan, “Kansere yakalandığımı öğrendikten 10 dakika sonra bu hastalığı yendim diyebilirim. Doktor bana ‘Meme kanserisiniz’ dediğinde gözlerim doldu, hastane bahçesine indim. İlk etapta üzüldüm ama sonra ‘Bir dakika Çiğdem sakin ol, niye üzüldün, 10 dakika önce taşıdığın beden ile yine berabersin, değişen nedir, az önce kanser hücresi taşıdığını bilmiyordun, şimdi biliyorsun, aradaki tek fark bu.’ dedim. İlk tepkim beni ayakta tuttu.” dedi.

Özkan, kanser olduktan sonra yaşama daha fazla bağlandığını vurgulayarak, “Sanki vücudumda bulunan kanser hücreleri bana mutluluk veriyordu. Hep gülmeye başladım. Birçok hasta ameliyatlardan sonra psikolojik destek alır ama ben buna hiç ihtiyaç duymadım. Mücadelemden hiçbir zaman vazgeçmedim, hiçbir zaman kurban rolüne girmedim.” diye konuştu.

Babasını kanserden kaybettiği, annesinin de kanserle mücadele ettiği için bu hastalığa yabancı olmadığını aktaran Özkan, bu durumun hastalığı yenmesine katkı sağladığını dile getirdi.

“EĞER VAZGEÇERSENİZ KANSERE YENİLİRSİNİZ”

Özkan, tedavi gördüğü dönemde kemoterapi nedeniyle saçlarının döküldüğünü, buna rağmen makyajını yaparak yaşamına devam ettiğini söyledi.

Hiçbir zaman mücadelesinden vazgeçmediğini dile getiren Özkan, şunları kaydetti:

“Kanser benim için ‘kısa dönem askerlik’ gibi olmuştur. Saçlarım dökülünce kendimi çok yakışıklı buldum, kendimle dalga geçtim. Makyajımı yaptım, küpemi taktım, hiçbir zaman vazgeçmedim savaşmaktan ve mücadele etmekten. Eğer vazgeçerseniz kansere yenilirsiniz. Bazı kişiler kanser kelimesini benim yüzüme kullanmaktan çekiniyor, ben bunları çoktan aştım. Herkese tavsiyem şudur, korkmayın. Kovid-19 beni daha fazla korkutuyor. Kovid-19 nedeniyle insanlar daha fazla acı çekiyor. Kanser öyle değil. Hayatı ve insanları tanımamda bana yol arkadaşı oldu. Eskiden sadece kendim ve ailem için yaşardım ama şimdi yardım gibi birçok duygu gelişti bende. Kansere yenilmediğim için kendimle gurur duyuyorum. Kanserle asla düşman olmayın, dost olun, kabullenin, sindirin ama tedavinizi muhakkak olun.”

Kanser hastalığında erken teşhisin önemine vurgu yapan Özkan, “Erken teşhis hayat kurtarır. Lütfen kanser taramalarınızı zamanında yaptırın. Erken teşhis ile kanseri yenmeniz daha kolay olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Özkan, kanseri yendikten sonra Kanser Savaş Derneğine üye olarak diğer hastalara yardım ettiğini ve onları bilinçlendirmek için çalışmalar yaptığını kaydetti.