DOLAR 32,3912 0.21%
EURO 35,0896 -0.03%
ALTIN 2.325,370,27
BIST 9.090,680,12%
BITCOIN 2283915-0,41%
Edirne
24°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kalp kapağı değişiminde ameliyatsız yöntem

Kalp kapağı değişiminde ameliyatsız yöntem

ABONE OL
19 Temmuz 2022 10:48
Kalp kapağı değişiminde ameliyatsız yöntem
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde kapalı kalp aort kapağı değişim yöntemi “TAVI” ile tedavi edilen hasta sayısı 100’ü geçti.

Türkiye’de yaşlı nüfusta sıkça görülen kalp kapağı hastalığı, gelişen teknoloji ve uzman hekimlerin başarılı çalışmalarıyla açık ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebiliyor.

Kardiyoloji alanında son dönemlerde öncü çalışmalar yapan TÜ Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri, büyük bölümü son bir yılda olmak üzere 100’den fazla kapalı kalp kapağı değişimi operasyonu gerçekleştirdi.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Servet Altay, AA muhabirine, “TAVI” yöntemiyle hastanın kasığından girilerek aort kapağının değiştirildiğini, özellikle yaşlı hastalarda karşılaşılan açık kalp ameliyatlarındaki risklerin ortadan kalktığını söyledi.

Yaşlanma arttıkça kalp kapağındaki kireçlenmenin arttığını ve hastaların ameliyata ihtiyaç duyduğunu belirten Doç. Dr. Altay, şunları kaydetti:

“Bu hastalığın maalesef ilaçla tedavisi yok. Çünkü mekanik olarak kapak daralmış durumda. Geleneksel olarak göğüs kafesi açılarak kapağın metal bir kapakla değişimini sağlayıp tedavi ediyorduk. Ancak hastalar yaşlı olduğu için ölümler yaşanabiliyor farklı komplikasyonlar olabiliyordu. Son dönemde edindiğimiz tecrübeyle riskli hastalarda kapalı yöntemle operasyonu yapıyoruz. Hastayı tamamen uyutmuyoruz. Kasıktan bir iğneyle girip oradan bir açıklıkla yararlanarak kapağı değiştiriyoruz. Son bir yılda 50 civarı olmak üzere 100’den fazla operasyonu gerçekleştirdik.”

İYİLEŞME SÜRESİNİ KISALTIYOR

Dr. Öğretim Üyesi Uğur Özkan ise kapalı yöntemle hastaların hem operasyonlarının hem de iyileşme ve taburcu olma sürelerinin çok kısaldığını ifade etti.

Hastalara biyoprotez kapak takıldığını ve operasyon sonrası ağır kan sulandırıcılar kullanılmasının önüne geçildiğini vurgulayan Özkan, “O yüzden kanama riski olan hasta grubu için de bir avantaj. Son bir yıl içinde kliniğimiz bünyesinde 50’den fazla vakayı devirdik. Bunlardan dört tanesi özellikle genel durumu kötüleştiği için şok tablosuna gece saatlerinde aldık. Bunları da başarıyla tedavi ettik. Bu yönüyle aslında acil şartlarda planlı olmayan vaka olarak yapan nadir merkezlerden biriyiz.” diye konuştu.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.