0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Edirne teşkilatları tüm ilçelerde delege seçimlerini tamamladı. Gözler Aralık ayının 2-10 tarihleri arasında yapılacak ilçe kongrelerine çevrildi.

CHP’de bu günlerde ilçe kongreleri için kulis çalışmaları sürüyor.

CHP’de Merkez İlçe delege seçimleri öncesi ‘Büyük Fotoğraf’ başlıklı yazım üzerine son seçimlerinin 3. sıra Milletvekili adayı Gürkan Güneser gözlem ve tespitlerime yönelik açıklama yollamış.

Araya başka konular girince yazmak kısmet olmadı.

Anavatan Partisi kurucusu rahmetli Turgut Özal Cumhurbaşkanı olunca Yıldırım Akbulut’u kongrede yenen Mesut Yılmaz partiye genel başkan oldu. 20 Ekim 1991 tarihindeki genel seçimler Mesut Yılmaz liderliğindeki, ANAP’ın ilk sınavıydı.

ANAP Lideri Yılmaz seçim kampanyasını yürütmük üzere, ünlü Fransız reklamcı  Jacques Seguela ile anlaştı.

Seguela, geçen yüzyılın yetiştirdiği çok büyük bir reklamcı diye yazıldı, çizildi o günlerde.

Danışmanlık yaptığı tüm siyasilerin seçimleri kazandığı balladırıla ballandırıla anlatıldı.

Ama unutulan nokta, Fransız reklamcı  Seguela Avrupa’da seçim kamyanyası yürütmüştü, Türk toplumunu ve seçmenini ne kadar tanıyordu.

1991 genel seçimlerini rahmetli Demirel kazandı ve şapkasını da, yanına alarak 11 yıl sonra yeniden başbakanlık koltuğuna oldu.

Böylece ANAP iktidardan düştü.

Edirne’de siyasette, yapılan genel ve yerel seçimlerinin olmazsa olmaz ‘aday adayı’ Gürkan Güneser de, galiba 1991 yılında Fransız Danışman Seguela gibi Türkiye’yi,  en önemlisi Edirne’yi ve seçmenini tanımayan bir danışman mı buldu bilemem,

Yolladığı açıklamasını kaleme alırken ‘şen’ danışmanından görüş aldı mı bilmiyorum.

Düzenlediği toplantıya, nasıl oluyorsa, ‘kendisinden habersiz’ davet yapılmış,

Eğer böyleyse durum daha da vahim.

Gürkan açıklamasın da, Belediye Başkanı Recep Gürkan ile görüşmediğini, yemek yemediğini, hatta telefonla konuşmadığını yazmış.

Doğrudur, yememiştir, içmemiştir.

Ama, yazımı dikkatli okursa, benim de bu yönde kesin ifadelerim olmadığını, siyasi kulisleri yansıyan bilgileri paylaştığımı fark etmesi gerekirdi.

Toplantıya Belediye Başkanı Gürkan’ın ‘davet edilmeksizin’ geldiğini ifade ediyor kazancı,

Yani şunu demek istiyor, davetli olmayan yere kimler gelir.

Bu ağır olmuş, sonuçta gelen hem partilisi, hem de seversin, sevmezsin, şehrin belediye başkanı,

Türk toplumunun geleneklerin de, misafir böyle mi karşılanır.

Kazancı, Merkez İlçe delege seçimlerin de, beyaz listesinin hazırlanması için ‘talimatım olmamıştır’ diyor.

Hayırdır, siyasette işler ‘talimat’ ile mi yürüyor. Hele hele CHP’de biat kültürü mü var ki, ‘talimat’ ile liste hazırlanıyor, ya da hazırlanmıyor.

Siyaset yaptığın partinin geleneğin de, ‘talimat’ var mı?

Yoksa, önce fikir, sonra gönül birlikteliği mi var.

Beyaz listeyi hazırlayanlarla gönümüz deyimiyle, ‘irtibatlı ve iltisaklı’ olduğunu bilmiyen mi var.

Buna ancak, ‘Yapma kazancı din kardeşiyiz’ denir.

Sonuçta, kırmızı listeye, beyaz listenin zararı oldu mu?

Siyasette, özellikle CHP’de  çok bilinen yöntemdir,

Eğer rakibini tek başına halt edemiyorsan, bir başka grubu harekete geçirip farklıymış gibi bir liste yaptırır ve seçimi rahat kazanırsın.

Bazıları bu operasyanlar da bazen bilerek, bazen bilmiyerek yer alır.

CHP’de neredeyse ‘sınıf başkanlığı seçimi‘ olsa aday olması ile bilinen Gürkan Güneser’in 2019’da da görevlere talip olmak istediği anlaşılıyor.

Beyaz listenin, Edirne CHP siyasetinde yarattığı sorunun faturasını ödemek istemiyor.

Risk almadan, kazasız belasız, aradan sıyrılma taktiği peşin de,

Ama ANAP’ın 1991 yılında ülkeyi ve seçmeni tanımayan danışmanı gibi, galiba kazancı da kendisine yurtdışı orjinli bir danışman buldu ki,

Her zaman ki gibi, gittiği yol, yol değil,

Zira yine yolun sonu ‘Şen’ olmayacak gibi.