DOLAR 32,5883 0.35%
EURO 34,8690 0.36%
ALTIN 2.504,560,82
BIST 9.675,811,59%
BITCOIN 20990031,22%
Edirne
15°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kitabı Yasaklı Ama Müdür-1

ABONE OL
17 Eylül 2020 10:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hamle 1,

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün militanları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sağlık sorunu için hastanede olacağını öğrendikleri saatte MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ifade için müzekkere çıkarıyor.

Yani ifadeye çağırıyor.

Üstelik ifadeye çağırmayı basına servis ediyorlar.

Allah’tan Erdoğan’ın hastane programı gecikiyor.

MİT Müsteşarına yönelik girişimi öğrenip, perde arkasındaki ‘sinsi planı’ fark ediyor ve müdahale ediyor.

Hemen yanına çağırıyor ve ifadeye göndermiyor.

Neyse örgütün hamlesi teşebbüs aşamasında kalıyor.

Hamle 2,

Gezi Parkı masum bir çevre hareketi diye başlıyor.

Dalga dalga Türkiye’nin her köşesine yayılıyor.

Düşünün lise öğrencileri tek tip siyah tişört giyerek, ülkenin her ilinde aynı saatte protesto eylemi yapıyor.

Erdoğan yurt dışı seyahatinden geliyor ve duruma el koyuyor.

Örgütün bu hamlesi de tutmuyor.

Hamle 3,

Tarihler 17 Aralık 2013, ardından 25 Aralık 2013 gösteriyor,

Bu defa örgüt hedef büyütüyor.

Ses kayıtları, fotoğraflar, belgeler havada uçuşuyor.

Sosyal medya yıkılıyor.

Örgütün gazete ve televizyonları çığlık atıyor.

Manzara sözde yolsuzlukla mücadele,

Erdoğan ‘büyük oyunu’ çoktan fark ediyor.

Frene basıyor.

ABS gibi zınk,

Kilitleniyorlar, hevesleri kursaklarında kalıyor.

Hukuk darbe girişimi engelleniyor.

Geriye ne kalıyor.

Ya askeri darbe, ya da ekonomik darbe,

Hamle 4,

Gözünü karartıyor örgüt,

15 Temmuz gecesi ‘açığa çıktık’ paniği ile erken start veriyor.

Büyük Türk Şairi Nazım Hikmet ile Moskova ‘Novodeviçi Mezarlığı’nda yan yana yatan Rusya Lider Boris Yeltsin, ülkesin de, ordunun 19 Ağustos 1991 yılında üç gün süren darbe girişimini tankların üzerine çıkarak engellemişti.

Ülkemizdeki darbeler ve muhtıralar dönemin de sürekli ‘şapkasını alıp gitmesi’ni hatırlatılan gazetecilere, Türk siyasetinin ‘baba’sı Süleyman Demirel, ‘Benim arkamda Yeltsin gibi Rus halkı yoktu’ cevabını vermişti.

Ancak,

Radyo mikrofonlarında ‘tankların üzerine ilk ben çıkarım diye efelenen’  ancak, 15 Temmuz 2016 gecesi Atatürk Hava Limanında tankların arasından, ‘sıvışan’ CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu tavrı çok tartışıldı.

Hain örgüt askeri darbe girişimi gecesi Erdoğan’ı Marmaris’te ‘infaz’ etmek için özel ekip göndermiş,

Erdoğan, bir taraftan örgütün infaz timinden kurtulmaya çalışırken, ‘silahların gölgesinde’ uçağa binip İstanbul’a hareketinden önce halkı sokağa davet etmiş,

Üstelik Yunan Adalarına gitme teklifine hiddetlenmiş,

Her türlü riske rağmen uçağa atladığı gibi İstanbul’a gelmiş, .

O saatler de, örgütün halkın direnişini kırmak için yurt dışına kaçtığı yalanına rağmen İstanbul da, bizzat halk direnişini yürüttü mü?

Yürüttü.

Demek ki neymiş,

Lider olup tankların önüne çıkarsan, halk arkandan geliyormuş.

Mesele, o cesareti göstermekteymiş.

Seversiniz, sevmezsiniz.

İktidar döneminde eksiği vardır, fazlası vardır, hatası vardır, günahı vardır.

Ama bu yaşananlar daha hafızalardaki tazeliğini koruyor.

Unutulmadı.

Sonrasında örgütle etkin bir mücadele başlatıldı.

FETÖ mücadelesinde milat olarak 17-15 Aralık 2013 dendi mi?

Dendi.

Doğru, yanlış, hatalı, eskiden örgütün önü açıldı, açılmadı o başka bir şey,

Sonuç devlet böyle dedi, yargı öyle kabul etti.

Mücadele bütün kararlılığı ile devam ediyor mu?

Ediyor.

Devletin milat kabul ettiği 17-25’ten  sonra ‘ısrarla’ örgütle, militanlarıyla, hain lideriyle iltisak ve irtibatını kesenler oldu.

Nedamet getirip örgüte ait bildiklerini anlatanlar çıktı.

Ancak,

Devletin kararına rağmen örgüt militanları ile ‘can ciğer kuzu sarması’ olmaya devam ederler olmadı mı?

Oldu.

Buna rağmen, ‘sözde mücadele ediyorum’ naraları attılar.

Yetmedi.

Aile fertleri örgütün mal kaçırma operasyonunun göbeğinde yer aldı.

Bitmedi.

Örgüt militanların en büyük özelliği neydi.

Bir anda, sağcı, solcu, liberal, Alevi kılığına girmek.

Örgüt çıkarlarına göre istenilen şekle bürünmek.

Lafı uzattım farkındayım.

Asıl anlatmak istediğim,

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile mücadele için belirlenen 17-25’ten sonra hala, militanlarıyla kol kola girenleri anlatacaktım.

Türkiye’nin her köşesinde var.

Benim anlatacağım Edirne de, örgüt militanlarını misafir eden, baş tacı yapan,

Bitmedi.

Örgüt liderinden övgüyle söz edenler.

Yarın devam edelim.

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.