DOLAR 32,5224 -0.08%
EURO 34,8059 -0.19%
ALTIN 2.421,20-0,35
BIST 9.709,610,67%
BITCOIN 21599470,16%
Edirne
21°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Bağış Meselesi-2

ABONE OL
9 Kasım 2021 18:10
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Havsa’dan Edirne’ye gelirken yolun sağında kalan Zarbun Çiftliğiyle ilgili 60 dönümlük bağış meselesi günlerdir konuşuluyor.

Siyaset tartışıyor.

Bunun üzerine bağış ve gelişmeleri yazdım.

Ben, bölgenin imar durumunun ’lojistik alan’ olduğunu biliyordum.

Planın ‘lojistik alan’ olduğunu kabul ederek, değerlendirmelerde bulundum.

Yazımı kaleme almadan önce konuştuğum kaynaklarım ve yetkililer de, değişiklikten söz etmedi.

Meğer uzun yıllar süren hukuk mücadelesi sonucu, plan iptal edilmiş,

Haberim olmadı.

Benim hatam,  yakışmadı bana,

Edirne Barosunun 2006 ile 2008 yılları arasında başkanlığını yapan Avukat Çoşkun Molla yazımı okuyunca mesaj attı.

Söz konusu arazinin birinci sınıf tarım arazisi olduğunu, yargılama sonucu ‘lojistik’ yönündeki plan notunun iptal edildiğini söyledi.

Öğrenmiş oldum.

Zarbun çiftliğiyle ilgili hukuku süreci, detayları konuşmak üzere sözleştik.

Avukat Çoşkun Molla’yı mesleğe başladığım ilk günlerden beri tanırım.

Hukuku görüş ve değerlendirmeleri benim için önemlidir.

Hele, idare hukuku ve iş hukuku konularında,

Hukuk davaları konusundaki görüşlerinin altını bir başka çizerim.

Şimdiler de, mesleğinin ‘duayen’ mertebesinde,

Buluştuk,

Uzun uzun anlattı hukuki süreci,

Zarbun çiftliğinin bulunduğu araziye 5 Mart 1996 tarihinde imar düzenlemesi yapılıyor ve bölge 214 parsele bölünüyor.

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Osman İnci görev döneminde, kurumun bölge üniversitesi olması nedeniyle de, çevre konularına duyarlılık gösteriyor.

Kafa yoruyor.

Gündeme, ‘Trakya Alt Bölgesi ve Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı’  hazırlanması geliyor.

Üniversite planı hazırlanmak için gönüllü oluyor.

O dönem, Çevre Bakanı koltuğunda Tekirdağlı Fevzi Aytekin var.

Görüşmeler sonunda, planın Trakya Üniversitesi tarafından hazırlamasına karar veriliyor.

Hatta bakan ile rektörün katılımı ile imza töreni düzenleniyor.

Trakya Üniversitesi diğer eğitim kurumlarından da, destek alarak bölgenin 100 binlik imar planları hazırlayarak 2004 yılında bakanlığa teslim ediyor.

Uzmanlar, Havsa merasının bitişiğindeki 2500 dönümün üzerindeki arazinin, birinci sınıf tarım alanı olarak kalmasına karar veriyor.

Zira, Trakya bölgesinin başka noktalarında 4 lojistik alan daha var.

Sonuç,

Havsa’daki arazi 100 binlik planlara tarım alanı olarak işleniyor.

Tarihler 2009 yılını gösterdiğinde Çevre Bakanlığı plan üzerinde değişiklik yapmaya karar veriyor.

Ancak bu kez, planlar üzerindeki revizyon yapma görevi, bakanlık tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Metropolitan şirketine veriyor.

İBB’nin şirketi Metropolitan, Trakya Üniversitesinin hazırladığı planda birinci sınıf tarım arazisi olan Havsa çıkışındaki bölgeyi ‘lojistik alan’ olarak ilan ediyor.

İlk planın tüm detaylarını bilen, Prof.Dr. Osman İnci, değişiklikleri fark ediyor.

Prof.Dr. İnci, Havsa bölgesindeki arazinin ve Trakya’daki diğer değişikliklerinin hukuka taşınması için Avukatı Çoşkun Molla’ya talimat veriyor.

Dava açalım.

Havsa çıkışında lojistik alan ilan edilen arazide yapılan plan değişikliği için, Avukat Çoşkun Molla 2009 yılında Danıştay’a dava açıyor.

Yargı süreci ilerlerken, 2010 yılında planda bir kez, daha değişiklik yapılıyor.

Bakanlığın hedefi açılan davayı konusuz bırakmak.

Yılmıyor Molla ve 2010 yılındaki değişiklik kararını da, hukuka taşıyor.

Danıştay 6. Dairesi her iki davayı birleştiriyor.

Dosya bilirkişi heyetine gönderiyor.

Danıştay 6. Daire üyeleri, yanlarına konularında uzman bilirkişileri de alıp Ankara’dan Havsa’ya geliyor.

Heyet gözetiminde inceleme yapan bilirkişiler, ‘öncelikli korunacak tarım arazisi’ diye rapor veriyor.

Uzman görüşlerini de dikkate alan Danıştay 6. Dairesi, 25 Aralık 2013 günü 2013/9178 sayılı kararı ile 24 Ağustos 2009 ve 1 Temmuz 2010 tarihinde 100 binlik planda yapılan değişikliği iptal ediyor.

Sonuç,

Havsa bölgesindeki alan tarım arazisi kalsın diyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı boş durur mu?

Plan değişikliğinde ısrarlı,

Asli görevi ve kuruluş amacı çevreyi korumak olan kurum soluğu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda alıyor.

Trakya’nın tarım alanları yok edilecek, çevre tarumar edilecek, doğal hayat yok olacak, Ergene Nehri kirlenecek, kimin umurunda,

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın itirazı üzerine dosyayı inceliyor.

Diyor ki, 4 Kasım 2015 tarihinde, ‘olmaz’ bölge tarım alanı olarak kalacak.

İşin peşini bırakır mı, Avukat Çoşkun Molla, Edirne Valiliği’ne, ‘mahkeme kararını uygulayın’ diye başvuruyor.

Diyor ki; ‘3194 Sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre, 25 binlik planları, 100 binlik planlara uyumlu hale getirin.’

Edirne Valiliği, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu kararına alıyor, okuyor, inceliyor, düşünüyor.

‘Olmaz’ diyor.

Şaka yapmıyorum.

Hukuk karını uygulamam diyor.

Hadi işin yoksa bir kez daha düş hukuk kapılarına,

Aynen öyle oluyor.

Yeniden hukuk yolları aşındırılıyor.

Edirne İdare Mahkemesi’ne valiliğin ‘mahkeme kararını uygulamama’ yönündeki yazısı için dava açılıyor.

Gel zaman, git zaman yargılama bitiyor.

Mahkeme valiliğin ‘uygulamam’ kararını iptal ediyor.

Davayı kaybeden valilik dosya bir kez daha Danıştay’a taşınıyor.

Danıştay 6. Dairesi  26 Eylül 2018 tarihinde 2018/7050 sayılı kararı, ‘Hayır Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu kararını uygulanacak’ diyor.

Kısaca,

Lamı cimi yok, tarım arazisi yönündeki kararımı uygulayacaksın demek bu,

Nokta.

Danıştay’ın kararı, 2018 yılı Eylül ayından beri, Edirne Valiliği, Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Edirne İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği, Havsa Belediye Başkanlığının masasında duruyor.

Tüm bu hukuki süreci bilmeden bir yazı yazdım.

Sanıyordum ki, bölgenin imar planı ‘lojistik alan’,

İmar Planlarında bölge lojistik alan görünen yerler için yatırım yapılmasına karşı çıkan zihniyeti eleştirdim.

Eğer bölge imar planlarında, yasal olarak lojistik alan olsa, eleştirilerimin hala arkasındayım.

Hal böyle iken,

Oraya tek çivi çakılması cinayettir.

Havsa’nın hukukçu Belediye Başkanı Aydın Balkan, masasının üzerinde bu yargı kararları varken ne yapacak asıl mesele burada,

Bir tarafta hukuk,

Diğer tarafta siyaset,

Kırk katır mı, kırk satır mı?

İki arada bir derede Başkan Balkan,

Siyasi tarih böyle kritik dönemlerde doğru kararı verenleri yazar.

Ya politik ikbal, ya çocuklarının geleceği,

Hadi atlat bakalım deveyi,

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.