DOLAR 32,3787 0.16%
EURO 34,9637 -0.34%
ALTIN 2.324,200,22
BIST 9.086,790,08%
BITCOIN 2259752-0,63%
Edirne
19°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Balık Kokmuş Demektir

ABONE OL
18 Nisan 2021 15:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Doğu Anadolu’nun verimli toprakları üzerinde kurulu, meyve bahçeleriyle ülkemizin en uç noktasında adeta bir vaha gibi olan Iğdır’dan bir yıl önce Edirne’ye Milli Eğitim Müdürü olarak Elazığlı Gakkoş Hakan Cırıt atandı.

Cırıt, Edirne’deki okullarda öğrencilerin güvenliği için harekete geçiyor.

Geçtiğimiz yıl ki uygulamanın devam etmesine karar veriyor.

Malum, son dönemde özellikle sokak satıcılarının mesken tutmak için fırsat kolladığı ailelerin kendisine emanet ettiği çocukları korumak istiyor.

Bu nedenle,

Edirne Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğüne talepte bulunuyor.

Ne diyor talepte,

Okulların giriş kapılarında görevlendirilmek üzere, eğitim ve öğretim yılı boyunca görev yapmak üzere, öğrenim seviyesi en az lise ve dengi okulu olan güvenlik görevlisi istiyor.

Edirne Çalışma ve İş Kurumu’nda memur, veznedar, şef, il müdür yardımcısı olarak görev yapan ve halen il müdürlüğü görevini yürüten ve mesleğin her kademesinde çalışan Şengül Çildam ve ekibi talebi işsiz gençlere duyuruyor.

Yasal süresi içinde 132 genç iş umuduyla kayıt yaptırıyor.

Ancak,

Kayıtlar yapılırken, aranan şartlar arasında ‘lise ve dengi’öğrenim şartına dikkat etmek gerekiyor.

Mesleğinin her kademesinde çalışan Çildam, işe başvurunlarında aranacak bu eğitim şartına dikkat etmiştir sanırım,

Etmiş midir?

Gözünden ortaokul mezunu olan aday kaçmış olamaz diye tahmin ediyorum.

Çildam, başvuru süresi dolduktan sonra başvuruları değerlendirmek için Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderiyor.

Hani bu günlerde öğrencilerin yeniden sabahları derse girmeden önce söylenmesine karar verilen andımız da olduğu gibi, ‘doğruyum’demeyi öğreten Gakkoş Müdür Hakan Cırıt’ın çalışma ekibi başvuran 132 aday arasından işe alınacakları tespit için çalışma yapıyor.

Milli Eğitim ekibi, adeta ince eleyip sık dokuyor.

132 adayın evraklarını tek tek inceliyor.

Öğrenim durumlarına bakıyor,

Öğrenim evraklarına göz atıyor.

İşe girme şartlarını taşıyıp taşımadığı belirleniyor.

İşte bu yoğun çalışma sonucunda 69 kişilik liste hazırlanıyor.

Hadi diyelim, Çalışma ve İşkur Müdürlüğü ekiplerinin gözünden eksik evrak kaçtı,

İkinci incelemeyi yapan gençleri eğiten Milli Eğitim Müdürlüğü uzmanlarının fark etmemesi mümkün değil,

Sonuçta,

Öncelikle şehir merkezindeki dezavantajlı öğrencilerin öğrenim gördüğü okullarda, güvenlik görevlileri işbaşı yapıyor.

69 güvenlikçiden Lalapaşa, Süloğlu ve Meriç ilçelerindeki okullara da görevlendirilenler oluyor.

Peki,

İktidar partisinin çeşitli kademelerinde görev almış politikacıların ‘öğrenim’şartı uymayanlar için devreye girmesi mümkün mü?

Hani hukukçuların kullandığı bir tanımlama var ya,

Hayatın olağan akışında olmaması gerekir.

Türkiye’de bir siyasetçi bu tür devlet işlerine müdahale edip, ‘hatır şikesi’yapılması talebinde bulunmasını ne duyduk, ne gördük,

Her şeye rağmen,

Yine de siz siz olun,

İşe başlatılanlar arasında yer alan, S.E.’nin eğitim durumuna yeniden bir bakıverin derim,

Yoksa,

Fakir, fukara, yetim gurabbanın hakkını yemiş olmamak için,

Siyasetçilerin bazen tavassutta bulunmaları olabiliyor.

Ama,

Bu işlerin hızlandırılması için,

Bir başkasının hakkını yemek için değil,

Bekleyelim bakalım,

Mesleğinin her kademesinde çalışan Çildam’dan başlayıp Cırıt ile biten güvenlik görevlilerinin işe alınması sürecinde, bir aksilik var mı?

Hakkaniyet,

Hak ihlali,

Dinimizce de, kabul edilebilir değil,

Hele hele böyle bir durum, içinde ‘eğitim’olan bir kurumda yaşanırsa,

Balık kokmuş demektir.

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.