DOLAR 32,5971 0.37%
EURO 34,7918 0.16%
ALTIN 2.496,080,49
BIST 9.439,31-0,90%
BITCOIN 20989545,19%
Edirne
14°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Provokasyon

ABONE OL
19 Nisan 2021 10:46
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne Belediye Başkanlığı bünyesinde çalışan 900 üzerindeki işçiler maaş ödemeleriyle ilgili yıllardan beri sorun yaşıyor, ödemelerde gecikmeler oluyor.

İşin doğrusunu isterseniz, taşeron uygulaması kaldırıldıktan sonra belediyenin kurduğu şirkete alınan 974 işçi Edirne Belediyesi gibi küçük ölçekteki bir kentin yerel yönetimi için fazla,

Ancak, kentin dinamikleri, istihdam olanaklarının olmamasını dikkate alan belediye başkanları yıllardan beri sosyal sorumluluk gereği, ihtiyacından fazla personel çalıştırıyor.

İşin içine siyaset ve parti ricaları da girince, doğal olarak kadrolar şişiyor.

Bunun sonucu olarak, Edirne Belediyesi’nin gelirlerinin önemli bir bölümü yatırım ve hizmet yerine, personel harcamasına gidiyor.

Taşeron uygulamasında belediyelerin maaş ödemesi konusunda 6 aya yaklaşan opsiyonları vardı.

İhaleyi kazanan şirketlere hak edişlerini şartname gereği 3 veya 6 ay sonra ödüyorlardı.

Yani ihaleyi kazanan şirket işçilere paraları ödüyor, parayı belediyeden aylar sonra alıyordu.

Ancak, işçiler belediyenin kurduğu şirketin kadrosuna alınınca,  aylar sonra ödeme konusundaki durum ortadan kalktı.

Ay bitti, şak maaşı ödeyeceksin.

Yetmedi, şirketlere olan borçlarını da tamamlayacaksın,

Fakat Edirne Belediyesinin mali yapısı çökme noktasında,

Edirne Belediyesinin en önemli gelir kaynağı su ve emlak vergisinden kaynaklanan gelirler,

Özellikle iş yerlerine yönelik birikmiş ve yüksek rakamlara ulaşan su alacaklarının tahsilatı konusunda Edirne Belediyesi’nin dirayet göstermemesi,

Üstüne üstlük, son dönemde sık sık çıkan af ve taksitlendirmeler,

Belediyenin bir başka önemli gelir kaynağı olan imar uygulamaları sonucu doğan arsa yaratma konusunda da, yönetimin sınıfta kalması,

Kimyalar-Kavgaz bölgesinin imara açılmasıyla ilgili çalışmaların 4 yıla yakın sürmesi,

Bunun sonucu olarak, imar uygulamasından doğacak arsalar ve satışından elde edilecek kaynağın gecikmesi,

Bütçe hesaplarını altüst etti.

Tüm bu gelişmelerin yanında, Edirne Belediyesi’nin görev ve sorumluluk alanı dışındaki ilçe ve beldelerde konserler yapılması, siyasi beklentiyle yapılan yüksek maliyetli yatırımlar da eklenince, doğal olarak mali yapı çöktü.

Çöken mali yapı nedeniyle her ay maaş bekleyen çalışanlara yönelik ödemeler de gecikti.

Nitekim geçtiğimiz hafta belediye çalışanları demokratik haklarını kullanarak, seslerini kamuoyuna duyurmak için iş bırakma eylemi yaptı.

Hakkını alamayan çalışanlar Dünyanın her yerinde, Türkiye’nin her kurumunda yıllardan beri bu tür kısa süreli iş bırakma eylemi yaparlar.

Eylemlere en çok destek CHP’den gelir,

CHP’nin vekilleri, teşkilat yöneticileri işçinin yanında yer alır,

Hatta, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan öğretmenliği döneminde sendika başkanı iken bir çok kez iş bırakma eylemi yaptığı da vardır.

Bu eylemler iş gücünden kaynaklanan hakkın kullanımıdır.

Edirne Belediyesi’nin işçilerinin eylemi üzerine Başkan Recep Gürkan, mensubu olduğu siyasi düşünceye ters düşen, hatta sınırları aşan bir değerlendirme yaptı.

Eylemi kışkırtma olarak nitelendirdi.

Dünyanın hiçbir yerinde çalışanların sorunlarını anlatmak, haklarını aramak için yaptığı eylemler provokasyon olarak değerlendirilmez.

Hele hele, bir sosyal demokrat siyasetçi ve belediye başkanı bunu yapmaz,

Yaparsa da, pes yani denir.

İki aydır maaş alamayan işçi ne yapacaktır,

Kuzu kuzu, oturacak mıdır?

Zaten 60 gündür ‘bugün, yarın, olmadı haftaya’ geçiştirmelerine kanmış,

Bıcak kemiğe dayanmış ki, sokağa çıkmış,

Başkan Recep Gürkan’ın açıklamasında dediği gibi, banka ile yapılan sözleşmeden kaynaklanan gecikme nedeniyle maaşların ödemesi gecikmiş ise,

Edirne Belediye Meclisi Şubat ayında şirket kurulması yönünde karar almış,

Üzerinden 3 ay geçmiş,

Nisan ayında çalışanlar yeni şirkete aktarılmış,

Bu süre içinde çalışanların hangi bankadan maaş alacağı yönünde sözleşme yapılmamış ise, bunun sorumlusu maaşı ödenmeyen işçiler olamaz,

Bu kadar süre içinde banka ile sözleşmeyi yapmayan, işçilerin hakkediş raporlarını hazırlamayan sorumluları bulacaksın,

Tutacaksın kulağından hesap soracaksın,

Yoksa, işçileri provokasyon ile suçlamak işin kolayına kaçmak olur.

Basiretli bir yönetici, bürokratik işlemleri yapmayanlara hesap sorar,

Seçim atmosferine girilen günlerin getirdiği stres ve baskı ile Başkan Gürkan’ın işçileri suçladığını düşünmek istiyorum.

Siyasi olarak zarar görme endişesinin yarattığı panikle böyle bir çıkmış yapmış olsun!

Eğer öyle değilse,

Durum daha vahim,

İşçilere yapılacağı söylenen suç duyurusu konusuna gelince,

Umarım yukarıda sözünü ettiğim stres ve panik ile söylenmiş ve unutulmuştur.

Yoksa, bunun siyasi sonucu daha ağır olur.

CHP’nin ve CHP’li Başkanın siyasi siciline yazılır.

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.