0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Doğrusunu isterseniz 12 Askeri Darbesinden önceki seçim kampanyalarını tam olarak bilmiyorum.

Askeri darbesinin ardından çok partili seçim 1983 yılında yapıldı.

Milli Güvenlik Konseyinin seçime katılmasına izin verdiği üç parti: Milliyetçi Demokrasi Partisi, Halkçı Parti ve yeterli kurucu üye sayısını son dakikada tamamlayan Anavatan Partisi,

Özal’ın ülkeye kattıkları, toplumun değişmesi ve dönüşmesindeki etkileri yazımızın konusu değil,

Milli Güvenlik Konseyinin tüm desteğine rağmen halk tavrını Özal’dan yana koydu.

Seçim kampanyasının en etkili argümanlarından birisi de, partisinin amblemini de çağrıştıran, ‘Arım balım peteğim’ şarkısı oldu.

Her seçim kampanyasının, seçmenin üzerinde etki bırakan ve öne çıkan etkenleri oluyor.

Anavatan Partisi’nin iktidardan gidişinin ilk sinyali olan 1989 yerel seçimlerinde Erdal İnönü’nün Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin kullandığı ‘limon’ sloganı,

Trakyalının büyük sevgi beslediği Ecevit’in DSP’yi ilk günden beri ‘Ak Güvercin’ şarkısında ısrar ediyor.

AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 seçimlerinden sonra en etkili seçim kampanyasını bana sorarsanız,

Yüzde 49.95 oy aldığı, 12 Haziran 2011 milletvekilliği genel seçimlerinde kullandığı seçim şarkısı,

“Aynı yoldan geçmişiz biz,

Aynı sudan içmişiz biz,

Yazımız bir, kışımız bir,

Aynı dağın yeliyiz biz, “

diye sözleri başlıyor ve devam eden kampanyanın müziğiydi.

Bu tarihten sonra 3 genel, 2 cumhurbaşkanlığı, 2 Yerel, 1 referandum için sandık başına gittik.

Bu kadar etkin bir seçim kampanyası şarkısı hafızamda yer etmedi.

Mart ayının son günü sandık başına gideceğiz.

Yapılan kamuoyu yoklamalarında, daha geçtiğimiz haftaya kadar, kararsız seçmen oranının neredeyse ilk sırada yer alan siyasi parti adayı kadar olduğu anlaşılıyor.

Son anketlerde kararsız seçmen sayısı eskiye göre azalıyor, ama hala yüzde 10’un çok üzerinde olduğu raporlarda yer alıyor.

Seçim şarkılarının kararsız seçmen üzerindeki etkisi biliniyor.

Biraz uzun bir giriş oldu ama ne yapalım.

Demin dedim ya, bugünü saymazsak 10 gün sonra sandık başına gidip şehrimizin yeni belediye başkanını seçeceğiz.

Adaylar arasından, birini tercih edip kentin anahtarını yeni, ‘Şehr-i emin’ olarak teslim edeceğiz.

Mahalli seçimleri ve adaylarını 1984 yılından beri izlerim, tanırım, kampanyalarına tanıklığım var.

Peki, Edirne Belediye Başkanlığı için aday olanların böyle aklında kalan, seçim kampanyasında kullandığı bir şarkı var mı diye sorarsanız,

Kesinlikle yok.

ANAP’tan 1984 yılında Belediye Başkanı seçilen İbrahim Ay’ın çok profesyonel olmayan bir çalışmayı seçim minibüslerindeki kasetlerden dinlettiğini hatırlıyorum.

Zaten sonrasının 20 yılı Hamdi Sedefçi ile geçti.

Sedefçi’nin seçim kampanyalarında, öyle profesyonelce hazırlanan seçim şarkısı yok.

1999 seçimlerinin galibi rahmetli Cengiz Varnatopu ekibinin hazırladığı yine öyle fazla silik kalan bir seçim şarkısı vardı.

Bu seçimleri için, neredeyse sandık başına, ‘CHP adayı Gürkan’ veya ‘AK Parti Adayı Uymaz’ arasında birisi için tercih yapmak için gitmek üzereyken, engelleri aşa aşa gelen Sedefçi Bağımsız Türkiye Partisi’nin adayı gösterildi.

Neyse tercih şıkları böylece arttı.

CHP Adayı Recep Gürkan, görevde olmanın da verdiği avantajla daha profesyonel bir ekiple çalışıyor.

Her ne kadar, ekibin kırıp döktüklerini, çocukça hatalarını toparlamak yine Gürkan’a düşse de,

Gürkan’ın giydirdiği minibüslerde, kampanyası için hazırlanan özel bir şarkı kulağıma çalınmadı, bunun üzerine sosyal medya hesaplarından bakayım belki kaçırmışımdır dedim.

Resmi web sayfasına göz attım.

Gürkan’a ait değişik konulara ait videolar var ama bir seçim şarkısı bulamadım.

AK Parti adayı Koray Uymaz, parti genel merkezinin seçim müziklerini kullanıyor.

Zaten AK Parti de, bırakın özel bir seçim müziği yaptırmayı, asılacak afişe kadar genel merkez karar veriyor.

Yoksa yerel seçimde Edirne cadde ve sokaklarında Erdoğan afişleri asmanın mantığını kim izah edebilir.

Bağımsız Türkiye Partisi adayı Hamdi Sedefçi’nin de, kampanyası için hazırlanmış özel bir seçim şarkısı yok.

Nereden bu konuya geldim.

Hani kendi deyimiyle, milletvekilliğinde ‘deniz kazası’, son belediye başkanlığında ‘kılıç yarası’ aldığı için CHP’nin aday göstermediği Kesimoğlu Kırklareli de,

Geçtiğimiz günlerde Kırklareli’nin Bağımsız Belediye Başkan Adayı Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun sosyal medya hesabından son derece profesyonelce hazırlanmış seçim şarkısını dinleyince aklıma geldi.

Görüntüler de, Kesimoğlu 5 yıldır başkanlık yaptığı kentin insanlarından kendisine bir sevgi çemberi oluşturmuş birlikte yürüyorlar ve fonda o müzik çalıyor.

Dinleyince, kulaklarıma inanamadım, bir daha dinledim, yetmedi bir kez daha,

Hani bir şarkı dinlemeye başlarsınız ve daha ilk 10 saniyesinde sizi delip geçer.

Müzisyenler bestelerken bu ilk giriş üzerinde günlerce, haftalarca çalışır.

Müzik dilinde buna ‘İntro’ deniyor.

Şarkı başlarken sizi yakaladı yakaladı, eğer yakalanırsan gerisi zaten geliyor.

Kesimoğlu’nun seçim şarkısının İntrosu da öyle müthiş yakalıyor, bırakmıyor.

Ama tek başına İntro yeterli değil ki,

Söz, kayıt, miksleme, orkestra tam bir ekip çalışması,

Ezgileri Trakya ve Balkan kokuyor buram buram,

Mutlu insanlar kenti Kırklareli’nin adayı Kesimoğlu,

Bana göre, 2011 yılında AK Parti’nin genel seçimler şarkısından sonra dinlediğim en güzel kampanya müziği,

Kırklareli insanı ilginçtir, muhaliftir, zorlamaya gelmez.

Nasıl yani demeyin, 12 Eylül sonrası yapılan 1983 seçimlerinde Halkçı Parti’nin bu ilde teşkilatı yokken, adayları kampanya bile yapmadan 3 milletvekilliğinin 2’sini kazandı.

Bu nedenle,

Komşu vilayetteki seçim kampanyası daha renkli,

Sadece Edirne değil, Trakya’nın her köşesi müzisyenlerin anavatanı,

Kaynağındayız yani,

İşin membaındayız ama seçime günler kalmış şöyle kulaklarımızın pasını silecek bir seçim şarkısı duyamadık,

Dinleyemedik.

Edirne Belediye Başkan adaylarından,

Kırklareli de, olmasa seçim olduğunun farkına varamayacağız.

Bu nedenle Edirne’de seçim Gri,