0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne’nin görevde iken ilk tanıdığım Belediye Başkanı Güngör Mazlum,

Sonraki yıllarda günümüze kadar görev yapanları tanır, yönetim tarzlarını, zaaflarını, hassasiyetlerini bilirim.

Edirne Belediye Başkanlığını 12 Eylül sonrası yapılan seçimlerini ANAP adayı İbrahim Ay kazandı.

Sonrasında Hamdi Sedefçi 20 yıl şehri yönetti.

Arada bir dönem ANAP’lı rahmetli Cengiz Varnatopu dönemi var.

2014 yılından beri Recep Gürkan göreve devam ediyor.

Sedefçi 20 yıllık görev süresince birçok kez soruşturma geçirdi.

Vuruldu, iki kez tutuklandı.

Bunda kendisinin hataları yok mu, tabi ki var.

Hukuki sorunlar yaşamasıyla ilgili eksik yaptıklarına ilişkin birçok şey söylenebilir.

Ama en önemli hatası iyi bir hukukçu ekip ile çalışmaması,

Siz iyi bir hukuk ekibi ile çalışırsanız, hata yapmazsınız, ya da yapmamanız için sizi uyarırlar.

Peki, gelelim Gürkan dönemine,

Gürkan ciddi hukukçular ile çalışıyor mu?

Eğer çalışsa önceki gün ‘Zimmet soruşturmasını ben istedim’ şeklindeki talihsiz açıklamasını yapmazdı.

Neden mi?

Tahmin ediyorum;

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile KOM ekiplerinin 13 belediye görevlisinin evlerinde arama yapması, cep telefonlarına el koyması, Edirne Belediye Mali Hizmetler Müdürlüğü bilgisayarlarının imajlarının alınması operasyonunun Başkan Gürkan’ın suç duyurusuyla ilgisi yok.

Gazetemiz okuyucularına 5 Aralık 2018 günü, ‘Depozito vurgunu’ olayını duyurdu.

Ardından 18 Aralık 2018 tarihinde ‘Şimdi de, tahsildar vurgunu’ nu olayını Sonhaber Gazetesi okuyucuları öğrendi.

O tarihten sonra, bu iki vurgunla ilgili basında bir detay yok.

Mangal yürekli gazeteciler suskun,

Neyse meselemiz o değil,

Haberin üzerinden 45 gün sonra, 18 Ocak 2019 günü Mali Hizmetler Müdürlüğü’nde görevli 13 kişinin evlerinde arama yapılıyor.

Bir gün sonra Cumartesi ve Mali Hizmetler Müdürlüğünün bilgisayarlarının imajları alınıyor.

Nihayet mangal yürekli gazeteciler haber yapıyor.

Tarih 22 Ocak 2019

Zimmet soruşturması,

Başkan Gürkan haberin ulusal basına düşmesinden sonra apar topar, “Suç duyurusunu ben yaptım, benim talebim üzerine yapılıyor” şeklinde açıklama yaptı.

Başkan Gürkan’a bu açıklamayı kim yaptırdıysa açığa düşürüyor.

Bilgisayarların imajlarının alınması, cep telefonlarına el konulması çalışanların evlerinin aranmasının Başkan Gürkan’ın suç duyurusuyla ilgisi yok.

İşte zurnanın zırt dediği yer burası,

Başkan Sedefçi gibi, Gürkan’ın da ciddi ve işinin ehli bir hukuk ekibi ile çalışmadığının en somut göstergesi bu açıklama,

Neden mi?

Öncelikle su abonelerinden 2011 yılına kadar tahsil edilen depozito bedellerinin iadesiyle ilgili usulsüzlüklere ilişkin ilk idari tespit 25 Kasım 2018 tarihinde yapılıyor.

Peki, Edirne Belediye Başkanlığı 25 Kasım 2018 günü öğrendiği depozito iadeleriyle ilgili usulsüzlüklere ilişkin adli soruşturma için Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına ne zaman başvuruyor.

Hukukçular bu konuda Başkan Gürkan’a nasıl adım atması gerektiği konusunda neler tavsiye ediyor.

Arada suç duyurusu için sürüncemede bırakma oldu mu, bilmiyoruz.

Depozito vurgunuyla ilgili idari soruşturma henüz bitmedi, maddi boyutları ortaya çıkmadı.

İlk tespitlerin 800 bin liraya yaklaştığı yönünde,

Tahmin ediyorum,

Bir, Depozito vurgunuyla ilgili Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının bir soruşturması var.

İki, Depozito vurgunuyla ilgili kamu görevlileriyle ilgili bir başka soruşturma var.

Üç, Depozito vurgunu şüphelilerin ifadeleri üzerine yürütülen yeni bir soruşturma daha var.

Başkan Gürkan’a sanırım hukukçuları bu üç ayrı soruşturma konusunda detaylı bilgi vermiştir.

Yani son arama, el koyma ve imaj alınması bu üçüncü soruşturma kapsamında yapılıyor.

Eğer Başkan Gürkan bunları bilmiyorsa, yâda hukukçuları tarafından bilgilendirilmediyse durum felaket demektir.

Yok,  biliyor ve kamuoyunu manipüle ediyorsa o başka,

Bu nedenle;

Edirne Belediye Başkanları derhal Z Takımı ile çalışmaktan vazgeçmelidir.

Yoksa Z Takımı ile çalıştığını fark ettiğinde, çoktan geri dönülmez bir yola girmiş olacak.

Yöneticilerin elbette ki, kişisel yetenek ve becerileri vardır, bunlar başarılarında etkili olur.

Ama, bu yeteneklerini A Takımı ile desteklemezsen,

Tek başına bir sonuç almak mümkün değil.

Ekip çalışması olmazsa, sonuç hep hüsran olur.

Sonra Nilüfer’in o meşhur şarkısının sözleri gibi,

“Senin için ağlıyorum

Yar yine bana haram geceler”

Şarkı da, senin için ağlıyorum diyor ama,

Kimse bir başkası için ağlamaz.

Zaten kendi düşen, hiç ağlamaz.

Tercihin Z Takımı ile çalışmaksa,

İnsanlar tercihlerinin sonuçlarına da katlanır.