0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Toptancı olarak şehir dışından gelen künyeli mallar için belediyeye kilo başına ücret öderken, devlete de vergilerini ödediğini söyleyen Türkcan, kontrolü sağlanmayan market ve pazarcıların meyve sebze satışlarında denetlenmediğini belirtti. Ürünlerde fiyat yüksekliğinin pandemide ekim yapılamaması olduğunu söyleyen Engin Türkcan, ürün toplayacak işçi bulunamamasının da fiyatları etkilediğini sözlerine ekledi.

“PAZAR VE MARKETLER DENETLENMELİ”

Kendilerinin sektörlerinde kuralına göre çalışarak ticaret yaptıklarını ancak market ve pazarların fiyat değişikliklerinden rahatsızlık yaşandığını aktaran Engin Türkcan “ 12 senedir Halde toptancılık yapan Engin Türkcan “Benim genelde lokantalar müşterim, karşı esnaf yemekhanelere veriyor, diğer esnaf marketlere veriyor. Pazarcı esnafı olarak müşteri beklentimiz yok. Eskiden Pazar esnafı buradan alıyordu. Eskiden imkan yoktu. İnsanlar buradan alıyordu. Şimdi herkes Çanakkale’ye gidiyor, diğer şehirlere gidiyor. Burada denetim yok. Fiyatların pazarda değişkenlik göstermesi de o sebepten. Ama bizi Ticaret Bakanlığı denetliyor. Bu alış bu satış listesi ben bu domatesi İstanbul’dan 2 liraya aldığımda 5 liraya satamam. Beni denetliyor. Ama pazarı, marketi denetlemiyor. Pazardakiler İstanbul’dan alıyor rasgele künye kestiriyor. Bakıyor 5 lira 5 liraya satıyor. Pazarlarda, marketlerde denetleme diye bir şey yok. Biz 2 buçuk liraya domates satıyoruz market 1 buçuk liraya satıyor. Marketin derdi domatesten para kazanmak değil ki, müşteriyi içeri sokmak. Satsa 200 kilo domatesi bedavaya ne olur ki? Karpuz burada 2 liraya market 1 liraya satıyor. Onların derdi müşteri içeri girsin” dedi.

“BEN KİLO BAŞINA RÜSUM ÖDÜYORUM, DİĞER GETİREN ADAM HİÇBİR ŞEY ÖDEMİYOR”

Dışarıdan getirdiği mallar için belediyeye rüsum ödediğini, ancak pazarcı olanların getirdiği mallar için bir ödeme yapmadığını dile getiren Türkcan, “Belediyenin denetlemesi lazım her yeri. Giren kamyonlar giriyor, nereye giriyor künyesi var mı, yok mu? Ben her kilo başı yüzde bir rüsum ödüyorum belediyeye. Ama diğer getiren adam hiçbir şey ödemiyor. Benim masrafım daha fazla. Ben vergi ödüyorum, 7 tane çalışan var” dedi.

“ESKİDEN BULGARİSTAN’A MAL YETİŞTİREMEZDİK”

Eskiden sınır kapısında kota olmaması sebebiyle çok iyi satışlar yaptıklarını ancak artık Bulgaristan’ın Yunanistan’dan mal aldığını kaydeden Türkcan “Bulgarın işi bitti daha gelmiyor buraya. Yunanistan daha uygun. Gelende 1 kasa meyve alırsa alıyor. Eskisi gibi değil. 8-10 sene önce Bulgaristan’a salata, portakal yetiştiremiyorduk. Yunanistan tarıma biraz da uygun. Avrupa Birliği’nde giriş çıkışı daha serbest. Burada kilo sınırı var. Buradan fazla oldumu Bulgar fazlasını atıyor”dedi.

“ÜRÜNÜ UCUZKEN ALMAK DAHA KARLI”

Ürünü pahalı almamak için ucuz olduğu dönemde alıp stoklayarak kullanmanın daha uygun maliyete geleceğini savunan Engin Türkcan “Her şeyin mevsiminde fiyatı düzgün. Ben halcilik yaptığım halde domates yemiyorum. İsterse 10 lira olsun mal benim, fiyatla alakalı değil. Domates ucuzken yazın alacaklar, kışın yiyecekler. Eski sistem. Tüketici kışın domates yemezse fiyatı o kadar yükselmez. Bakıyor satılmayacak düşecek fiyatı. Ama şimdi lokantalar giriyor devreye. İnsanlar almasa lokantalar mecbur alıyor. Eskiden lokantaya gitmiyordu herkes.

“ÜRETİCİLER ÜRÜN TOPLAMAYA İŞÇİ BULAMIYOR”

Fiyatların yükselmesinde ekim yapılmaması ve toplayacak işçi bulamamasını işaret eden Türkcan “domates yükselişe geçer. Kapya biberin fiyatı düşer ekim çok az bu sene. Coronadan dolayı sektör daraldı. Ekenler var ekemeyenler var. İnsanlar dışarı çıkamadı. Üreticiler ürünü toplatmaya işçi bulamıyor. Ağaçtan meyve toplamakla yerden toplamak çok farklı. İnsanlar bazı meyve veren ağaçları kestiler. Kırmızı elma ve yeşil elma hal de 10 lira. Domates petemek 2 lira yuvarlak 2 buçuk lira, Çanakkale sera domates 3 lira. Karpuz 2 lirayı buldu bitmek üzere. Bizde bulmakta zorlanıyoruz. Kavun hareketli o da 2-3 lira. Çarliston 2 buçuk 3 lira” dedi.