DOLAR 32,5218 -0.09%
EURO 34,7943 -0.22%
ALTIN 2.419,20-0,43
BIST 9.747,841,07%
BITCOIN 21571890,16%
Edirne
16°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Provokatif söylemlere, Encümen Heyeti’nden tokat gibi cevap

Provokatif söylemlere, Encümen Heyeti’nden tokat gibi cevap

ABONE OL
12 Eylül 2020 15:05
Provokatif söylemlere, Encümen Heyeti’nden tokat gibi cevap
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi Encümen Heyeti, yayınladığı basın bülteni ile Yunanistan Özel Eğitimciler Federasyonu tarafından İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi hakkında yapılan provokatif açıklamalara tokat gibi cevap verdi.

Yunanistan Özel Eğitimciler Federasyonu tarafından yapılan açıklamada “bölgedeki hukuksuzluğun ana faktörü devlet içinde devlet gibi hareket eden Azınlık Okuludur” gibi akıl almaz ifadelerin yer alması Encümen Heyeti, öğrenci velileri ve azınlık kamuoyu tarafından tepkiyle karşılandı.

Seçildikleri günden beri İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi’nin daha iyi şartlarda bir eğitim ortamına kavuşması için büyük mücadele veren okulun Encümen Heyeti veliler tarafından büyük destek görüyor. Geçtiğimiz yıl okuldaki bina sorunun çözümü için uzun süre eylem yaparak mücadele eden velilerin yanında yer alan Encümen Heyeti, Okul Aile Birliği ile de işbirliği içerisinde hareket ederek bina ve derslik sorununun çözümü için gerekli bütün resmi girişimleri yapmış, fakat hiçbir yetkili makam Encümen Heyeti’ne bu konuda olumlu bir cevap vermemişti.

Batı Trakya Türklerinin diğer sorunlarında olduğu gibi, İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi’nde yaşanan bina sorununun çözümüne yanaşmayan Yunanistan Devleti, bu kez farklı kurumlar aracılığıyla, provokatif ve yalan yanlış bilgilere yer verilen açıklamalarla İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi’ne, Encümen Heyeti’ne saldırmayı ve hedef haline getirmeyi, aba altından sopa göstermeyi tercih etmiş gözükmektedir.

İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi Encümen Heyeti yapılan provokatif açıklamalara sessiz kalmadı ve gereken cevabı verdi.

Tokat gibi cevap niteliği taşıyan basın bülteninde şu ifadelere yer verildi:

“Öncelikle farklı niyetle de olsa, bina sorunumuzu ön plana çıkaran özellikle OİELE’ye teşekkür etmek isteriz.

Geçen eğitim yılı başında bu sorunumuz sebebiyle okulumuzda günlerce süren boykot varken, azınlığı ve azınlık çocuklarını sevdiklerini iddia eden yetkililer nerelerdeydi? Neden o mücadelemizde encümen heyetine, okul aile birliğine ve en önemlisi öğrencilerimize destek olmadılar?

Azınlık Eğitimindeki sorunlar ve özellikle de, İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesindeki sorunlar 2016 yılında mı başladı? Bu sorunlar daha önce yok muydu? Öğrencilerimiz daha önce başka bina ve sınıflarda mı ders işliyorlardı?

Azınlık Ortaokulu ve Lisesi’nin statüsü bir gecede yasa ile değiştirilip, okul, encümen heyeti tarafından yönetilmeye başladığından itibaren okulun özellikle bina ve derslik sorunları yetkili mercilere bildirilmedi mi?

Bu merciler bu sorunun giderilmesi için hangi adımları attılar veya daha net soralım, neden hiçbir adım atmadılar?

Azınlık Eğitiminin statüsü belliyken ve azınlık öğrencilerinin tercihi de azınlık eğitimi almak yönündeyken, bu çocuklar neden azınlık okuluna gidiyor da, kendi köylerinde bulunan devlet okullarına gitmiyorlar diye sormak, aslında, azınlığa hakkı olan azınlık eğitimi yerine, devlet okullarındaki eğitimin empoze edilmesinin tezahürü değil midir?

Sözde, çocuklarımızın iyiliğini düşünen bu şahıslar ve kurumlar, Azınlık Ortaokulu ve Lisesi’nin günümüz şartlarına cevap verecek bir binaya sahip olmamasının nedenini yetkili mercilere sorma ihtiyacını neden hissetmezler? Yoksa yukarıda da belirttiğimiz gibi asıl amaçları başka mıdır?

Özellikle OİELE yetkililerine hatırlatmak isteriz ki, göreve geldiğimiz 2019 yılı Ocak ayından itibaren yetkili tüm kurumlarla diyalog içerisinde bütün sorunlarımızı çözme çabası içerisindeyiz. 4563/2018 sayı ve tarihli yasanın 17. Maddesiyle belirlenen heyet, okulda yaptığı denetim sonrası hazırladığı raporunda herhangi bir kanunsuzluktan bahsetmezken, OİELE hangi illegal faaliyetten, bina ve sınıflardan bahsetmektedir?

OİELE açıklamasında, “hassas bölge”, “Serhat bölgesi Trakya”, “böylesi çok kritik bir dönemde” gibi ifadelerle neyi anlatmak istemektedir ve bu ifadeleri takiben, “bölgedeki hukuksuzluğun ana faktörü devlet içinde devlet gibi hareket eden Azınlık Okuludur” gibi mesnetsiz ve kabul edilemez ifadeyi hangi amaçla kullanmaktadır? Bu ifadeler açıkça hedef gösterme olup, suç değil midir?

OİELE yetkilisi sayın Hristopulos, “Bazı yetkililer Hukuk Mahkemelerinin verdiği kesin kararlardan bahsetmekte, Nerede bu kararlar” diye sormuş ve kesin tek kararın olduğunu, onun da, KİSDE kararı olduğunu belirtmiş. Kimse İskeçe Asliye Hukuk Mahkemesinin 139/2018 sayı ve tarihli İhtiyati Tedbir Kararını ve 145/2018 sayı ve tarihli (Özel Usul) kararını inkâr edemez. Bu kararlarda, özetle, iş sözleşmesi feshedilen şahsın kanunda belirlenen süre içerisinde davasını açmadığı için bu hakkını kaybettiği ve dolayısıyla feshin geçerli hale geldiği açıkça belirtilmektedir.

Anayasanın 95. Maddesinin 5. Fıkrasında idarenin mahkeme kararlarına uyma yükümlülüğü düzenlenmiştir. Durum böyleyken, tarafsızlığı tartışmalı bir heyet kararının, mahkeme kararından daha geçerli olduğunu iddia etmek, açıkça anayasanın bu hükmünü tanımamaktır.

Buna göre, sayın Hristopulos’a sormak isteriz. Yalan ve yanlış haber yayan kimdir?

Basın toplantısında söz alan SİELVE Başkanına hatırlatmak isteriz, okulumuzun statüsü değişmiştir, dolayısıyla öğrencilerin ulaşımı ile ilgili bilgi ve beyanları gerçeği yansıtmamaktadır. Acaba kendisi azınlık mensubu öğrencilerin her öğrenciye uygulanan bu haktan yararlanmasından rahatsızlık mı duymaktadır?

Basın toplantısının sonunda bir soruya cevap veren OİELE Başkanı sayın Kurutos, okulumuza talebin bu sene aşırı arttığını ve derslik sıkıntısının bu sene baş gösterdiğini belirterek yine kamuoyunu yanıltıcı şekilde beyanda bulunmuştur. Dilerse kendisine daha analitik istatistiki bilgiler sunarız ama, şimdilik bu yıl geçen yıla göre 36 daha az kayıt yapıldığını hatırlatmakla yetinelim.

Son olarak, basın toplantısında ilgimizi çeken bir başka noktaya da değinmek isteriz. Sayın Kurutos konu ile ilgili sayın Bakan ve Bakan yardımcısına gizli mektuplar gönderdiğini beyan etmiştir. Azınlık mensupları olarak bizler, geçmişteki gizli yazışmaları Hristos İliadis’in “Trakya Tehdit Altında” kitabından öğrendik. Demek ki, yıllar geçse de, zihniyet ve azınlığa yaklaşım değişmiyor!!!

Bizler, göreve geldiğimizden bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, yetkili birimlerle diyalog içerisinde, görevimizi ifa etmeye devam edeceğiz.

Kamuoyuna saygılarımızla”

(http://milletgazetesi.gr)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.