DOLAR 32,3875 0.2%
EURO 35,1110 -0.04%
ALTIN 2.325,530,28
BIST 9.147,980,75%
BITCOIN 2278307-1,02%
Edirne
24°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Salgının 1. yılında acı tablo

Salgının 1. yılında acı tablo

ABONE OL
12 Mart 2021 11:29
Salgının 1. yılında acı tablo
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, geçen yıl 11 Mart Türkiye’de ilk koronavirüs vakasına rastlanılmasından beri Edirne’de 6 olmak üzere Türkiye’de toplam 385 sağlık çalışanının koronavirüsten hayatını kaybettiğini söyledi.

Dünya’da bir anda hızla yayılmaya başlayan koronavirüs salgının Türkiye’de ilk vaka geçen sene 11 Mart’ta görülmüştü. Hayatımızı yüksek derecede olumsuz yönde etkileyen koronavirüs salgını dün 1 yılını doldurmuş oldu. Türk Tabipler Birliği tarafından da bu kapsamda 81 ilde eş zamanlı basın açıklamaları gerçekleştirilerek koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanları anıldı. Edirne’de de Edirne Tabip Odası üyeleri ve sağlık çalışanları Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde bir araya gelerek hayatlarını kaybeden sağlık çalışanları için saygı duruşu yaptı.

385 SAĞLIK ÇALIŞANI HAYATINI KAYBETTİ

Burada basın açılamasını okuyan Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, “Pandeminin başlangıcından beri bir yıl geçti. Bu süreçte ülkemizde 385 sağlık çalışanı görev şehidi oldu. Edirne’mizde, bazıları aktif görevde olmasa da 6 sağlık çalışanını kaybettik. Ülkemizde patolojinin duayenlerinden Prof. Dr. Feriha Öz, bölgemizin en eski hekimlerinden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Muammer Öztarak, Diş Hekimi İrfan Yaylalı, Ecz. Süreyya Zıpkınkurt, Ecz. Tevfik Fikret Atılgan ve Ecz. Kalfası Kemal Derin’i kaybettik. Ülkemize yaptıkları hizmetlerden dolayı, onları rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz” dedi.

“PANDEMİNİN TÜM YÜKÜ SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN ÜSTÜNE YIKILDI”

Pandeminin birinci yılında acı ve öfke ile dolu olduklarını belirten Altun, “Pandeminin tüm yükünü sağlık emekçilerinin üstüne yıktığınız, süreci yönetemediğiniz, bizleri koruyamadığınız için tükendik ve öldük. Aralık 2019 tarihinde Çin’in Wuhan eyaletinde görülerek tüm dünyaya yayılan Sars-CoV-2 virüs enfeksiyonu kısa sürede DSÖ tarafından küresel alarm verilerek pandemi ilan edilmişti. Ülkemizde ise ilk vakanın 11 Mart günü görüldüğü açıklanmıştır. Pandeminin başlangıcından bugüne kadar 117,5 milyonu aşkın kişi hastalanmış, 2,6 milyonun üzerinde insan ise ölmüştür. Virüsün ülkemize daha geç gelmesinin yarattığı iyimser hava, rakamlar üzerinde oynama, gerçek verilerin toplumla paylaşılmaması ve gerekli önlemlerin zamanında alınmaması ile bir süre sonra ortadan kalkmış, turkuaz tablo kara tabloya dönüşmüştür. Bugüne kadar ülkemizde 2,8 milyonu bulan insanımız hastalanmış, ölüm sayısı resmi rakamlarla dahi 30 bine ulaşmıştır. Yitirdiğimiz 385 sağlık emekçisi ile dünyadaki en yüksek kayıp rakamlarına ulaştık.  Hepsini bugün saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına karşılık salgının başlangıcından itibaren Sağlık Bakanlığı tarafından yeterince korunamama, salgını yönetmedeki başarısızlıklar sonucunda 150 binden fazla sağlık çalışanı hastalanmış ve 385’si vefat etmiştir” dedi.

“KONTROLSÜZ BİR NORMALLEŞMEYE GİDİLMİŞTİR”

Ağır çalışma koşulları hekim ve sağlık çalışanlarında tükenmişlik yarattığını belirten Altun, “İnsan hakları ve Uluslararası Çalışma Haklarına aykırı olarak emeklilik, izin ve istifa hakları ellerinden alınan sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşulları pandemi süresince kötüleşmiştir. Dünyada ve ülkemizde varyant virüs artışı hızla devam etmektedir. Son açıklanan haritada ülkemizin yarısından fazlası çok yüksek risk ve yüksek riskli iken ve yeni tedbirler alınması gerekirken kontrolsüz bir normalleşmeye gidilmiştir. Bunun sonuçları ne yazık ki hepimize tüm toplum olarak yeni bir pandemi artışı olarak yansıyacak, bu durum ise yeni hastalanma ve ölüm oranlarını da beraberinde getirecektir. Tıp eğitimi başta olmak üzere eğitimi niteliksizleştirenlere; yanlış politikalar sonucunda toplum sağlığını bozanlara, bir avuç yandaşı zenginleştirirken, derinleşen ekonomik krizin bedelini sağlık çalışanlarına ve topluma ödetenlere; demokrasinin en temel değeri olan ifade özgürlüğünü, hukukun üstünlüğünü yok sayan anlayışa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Toplumsal sorunlar da dahil, hastalıklara neden olan bütün etkenlerle mücadele ederken, dün olduğu gibi bugün de hakikatin ve bilimin ışığında, korkmadan, hekimlik değerlerinin bize yüklediği sorumlulukla Toplumsal Sağlık için Demokrasi ve Adaleti savunmaya devam edeceğiz. 14 Mart’ta Taleplerimiz: Covid-19 meslek hastalığıdır, önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilsin” dedi,

“ADALET TALEP EDİYORUZ “

Altun, toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlanması gerektiğini belirterek, “Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılsın. Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin. Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin. Liyakatsiz atamalar, tip sözleşme dayatmaları, tıp eğitimini niteliksizleştiren, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin açılması durdurulsun. Sağlık emek meslek örgütleri, tabip odaları ve hekimler olarak 14 Mart Tıp Haftası’nda sağlık ortamının tüm olumsuzluklarına rağmen sayısız eylem ve etkinliklerle “Yitirdiklerimiz gönlümüzde, taleplerimiz dilimizde” diyeceğiz. Bir kez daha pandemide kaybettiğimiz sağlık emekçilerini saygı ve özlemle anıyor; hekimlik değerlerinden aldığımız güçle Toplumsal Sağlık için Demokrasi ve Adalet talep ediyoruz” dedi.

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.