0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne gündeminin iki aydır cevabını aradığı soru yanıt buldu.

İş insanlarının en büyük sivil toplum kuruluşu ETSO’nun Başkanı, Sezai Irmak oldu.

Meslek grupları seçimleri sonrası, 16’sının 12’sini Recep Zıpkınkurt’un kazandığı yönünde estirilen çakma fırtınanın ‘meltem’ olduğu anlaşıldı.

Alkol masalarında ‘erken kutlama’ yapanlar oldu.

Aslında sağduyulu kamuoyu, yaratılmak istenen algıyı fark edip, operasyonu gülümseyerek izledi.

Meclis üyeleri belli olduktan sonra ‘nefes nefese’ bir yarış olacağı, bağımsız gözlemciler tarafından biliniyordu.

Sön sözü söyleyecek, en büyük hakemin sandık olduğu unutuldu.

★★★

ETSO Başkanı Recep Zıpkınkurt ilk seçimini, dönemin Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’nin tüm uyarılarına rağmen aday yaptığı oğlu Hakan Sedefçi’ye karşı bir oyla kazandı.

İkinci kez, kendisi, eşi ve iki çalışanın oyuyla koltuğunu korudu.

Üçüncü dönem için ilk darbeyi, meslek gruplarının 4’ünden ikisinde şirketleri kaybedince aldı.

Aslında hüsran ‘çanlarının’ sesi o gün duyuldu.

Duymadı, görmedi, görmek istemedi.

Elinde kalan son kozunu oynadı.

Kalan tek atımlık barutu olarak; bilinen, klasikleşmiş, deşifre olmuş ‘Truva atı’ yöntemini devreye aldı.

Yönetim listesine, gerçekte istemediği bazı isimleri yazdı.

Rakip listeye ‘gizli pazarlık’ yaptığı üyelerin yazılmasına ses çıkarmadı.

Kulaklarına, ‘sizin oradan alacağınız oylara, benim listemde istemediğim isimleri çizdirip kazanmanızı sağlayacağım’ diye fısıldadı.

Bu taktik, bir önceki seçimde tutmuştu,

Bu kez kısmen başarılı oldu.

Irmak ekibi durumu fark etti,

Kontra operasyon yaptı.

★★★

Seçimlerinin kırılma noktası, Recep Zıpkınkurt’un başkan adayı olarak isminin üzerinin çizildiği, ancak yönetim kurulu üyeleri için atılan oy pusulası,

O oyu kim kullandı?

Kulislerde yorumlar var,

Tahminler yapılıyor,

Komplo teorileri üretiliyor.

Hatta o kadar ileri gidenler var ki, ‘Başkan Zıpkınkurt, oda işlerine 8 yıldır çok fazla mesai harcıyor, gecesini gündüzüne katıyor, bir meclis üyesinin televizyonda anlattığına göre, Edirne için çalışırken günde 3 saat uyuyor, bu nedenle evde eşi koca, oğlu baba yüzüne hasret kaldı.’ değerlendirmesi yapıp,

Ardından da,

Meclis üyesi eşi Rüçhan Zıpkınkurt’un son çare, ‘eve dönüş projesi olarak’ yönetim listesine oy verip başkanlıkta ‘çizik’ attığı anlatılıyor.

Yok artık,

Daha neler,

Diyorsunuz ki, sen ne diyorsun?

Bence ‘o oy’ şunu anlatıyor:

Ekonomik, sosyal, ticari, ne olursa olsun, bunların çok ötesinde canı acıyan, kalbi kırılan, yıllarca öfkesini içinde biriktiren biri,

O ki, hıncını sandıkta aldı.

İçi kesin soğumuştur.

O tek çizik ile kaybetmenin acısı; her türlü tarifin ötesinde,

Tarifi yok.

★★★

Belli ki, Zıpkınkurt, ‘totem’e inanıyor;

Her seçimde, yeşil kravatını takıyor,

Ancak, bu kez uğurlu gelmedi.

Seçim kaybedilir de,

Tek oy ile kaybetmenin ‘kuyruk acısı’ bir başka olur.

Bu nedenle umarım eve giderken, oturduğu apartmanın önünde tökezleyerek düşüp, yüzüstü kapaklanmamıştır.

Zaten öyle bir durum olsa, yanındaki ailesi tutup kaldırır.

★★★

Sanılıyor ki;

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ‘tak istedi’, iş insanları ‘şak’ oy attı.

Daha ötesinde böyle bir tanımlama, o meclis üyelerine ‘aklı, fikri’ yok, ’kukla’ demek,

Bu zihniyet, Sezai Irmak’a oy veren 21 iş insanına saygısızlık,

İşinde başarılı, istihdam yaratacak bilgi, beceri ve kabiliyette olan o 21 meclis üyesine büyük haksızlık,

Tabii ki, her iki başkan adayına destek veren meclis üyelerine, en yakınlarına kadar varan isimler aracılığı ile  ‘telkin, tavsiye, rica, hatır kullanan’ olmuştur,

Buna yok diyemem,

Sonuçta sandığa gidip tercihlerini yaptılar.

Bana Sezai Irmak için aranmalar oldu, Recep Zıpkınkurt için ’kimse aranmadı’ diyebilir misiniz?

Deseniz de kim inanır?

Kendisi inanır mı?

Son sözü sandık söyledi.

Üstüne laf edilmez.

★★★

İş dünyası tercihini yaptı.

ETSO’nun yeni başkanı Irmak’ın, bu kent için ciddi bir istihdam yarattığını biliyoruz.

Ayın hangi günü; işçinin maaşı, KDV, vergi ödendiği ezberinde,

Mülklerinin kirası geç yatmış gibi zor bir ticari hayatı yok.

Tarla kapatıp sonra bunu ranta çevirme planları yaptığını duymadık.

Şikâyet etmiyor muyduk?

Sadece ETSO için değil,

Sektörle ilgisi olmayan yöneticiler, sivil toplum kuruluşlarını yönetiyor diye,

Bu kez, işin göbeğinde birini seçti üyeler.

O zaman,

Şimdi izleyeceğiz.

ETSO üyeleri tercihlerini doğru mu yaptı, yanlış mı yaptı?

Hele bir bekleyip görelim,

Yoğurt yiyişini…