0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Saadet Partisi Edirne İl Teşkilatı’nın 7. Olağan İl Kongresi, Meriç Nehri kenarındaki bir tesiste gerçekleştirildi.

Divan Kurulu’na Mansur İriş, Ahmet Köseler, Remzi Akgül, Recai Taşkın seçilmesinin ardından Kongre saygı duruşu ve İstiklal Marşı’mızın okunmasının ardından başladı.

“EDİRNE’Yİ KAPI KAPI DOLAŞACAĞIZ”

Kongrenin açılışında konuşan İl Başkanı Av. Sinan Tekin, gelecek 50 yılı yine milli görüşçülerin inşa edeceğini belirterek, “Bizim en büyük gücümüz, 51 yıllık siyasal hafızamız ve değişmeyen ilkelerimizdir. Milli Görüş’ü kıymetli kılan; hak, adalet ve kardeşliktir. Saadet Partisi’ni de kıymetli kılan, bu değerleri taşımasıdır. Hem dünyanın hem insanımızın yeni başlangıçlara ihtiyacı olan bugünde özüne, geleneğine sımsıkı sarılmış bir şekilde geleceğe umutla bakarak il kongremizi gerçekleştiriyoruz. Saadet Partisi’nin sınırlarında bütün insanlık vardır. İşte biz bunun için farklıyız. Bizim farkımızı inancımızdır, ideallerimizdir, fedakarlığımızdır, samimiyetimizdir. Biz, bu milletin tarihiyiz, aslıyız, inancıyız, umuduyuz. Biz, büyük bir davanın mensuplarıyız. En zor şartlardayken inancımızı asla yitirmedik, bundan sonra da asla yitirmeyeceğiz. Bu aziz millete sevgimizden, bu mübarek vatana bağlılığımızdan dolayı aynı aşk ve aynı heyecanla hizmete devam edeceğiz. Durmak, yorulmak bize yakışmaz. Tüm Edirne’yi kapı kapı dolaşıp bu davayı aziz milletimize anlatacağız. Bu düzen, bu tezgah bozuktur. Bozuk tezgahtan sağlam ürün çıkmaz. Biz, var olan tezgahtan taşeron olmaya değil, bu bozuk tezgahın yerine adil bir düzen kurmaya geliyoruz. İnanıyorum ki gelecek 50 yılı yine milli görüşçüler olarak bizler inşa edeceğiz. Çünkü Saadet Partisi, siyaseti mevki ve makam için değil; Allah rızası için yapan tertemiz bir kadronun adıdır. Bu kadronun tek derdi vardır; o da bu ülkeye, bu millete olan sevdasıdır. Saadet Partisi, Türkiye’nin umududur, aydınlık geleceğidir” dedi.

“AĞIR İTHAMLARLA, TENKİT EDEREK ÜLKEYE HUZUR, BARIŞ GETİREMEZSİN”

İl Kongresine katılarak partililere seslenen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Huzur ve barış olduğu zaman biz birbirimizle oturup konuşabiliriz. Birbirimize hakaret ederek, en ağır ifadelerle birbirimizle konuşmaya başlarsak orada diyalog olmaz, oradan hayır çıkmaz. Maalesef biz bunu Türkiye’mizde yaşıyoruz. Farklı kanaatlere sahip olan insanlar ötekini hep en ağır ithamlarla tenkit ederek söze başlıyorlar. Yok arkadaş, o kafayla sen bu ülkeye huzur, barış getiremezsin. Bunu bilmeden bir yere gelmemiz mümkün değildir. Bu nasıl olacak peki? Bunun temeli ister istemez gelir, inanç, fikir, düşünce hürriyetine dayanır” dedi.

“11 EYLÜL SALDIRISI AMERİKA İSTİHBARATININ KENDİ PLANI”

2001 yılında 11 Eylül’de ki ikiz kulelere saldırılan Amerika’nın kendi planı olduğunu öne süren Karamollaoğlu, “11 Eylül’de Amerika Birleşik Devletleri’nde 20 sene önce meydana gelen hadiseleri anmaya başladı dünya. Kim yapmış bunu? Müslümanlar. Nasıl yapmışlar? Uçakları kaçırmışlar, kilometrelerce uzaklardan gelmişler, hunharca New York’ta ikiz kulelere saldırmışlar ve öyle de bir saldırmışlar ki, o kuleler olduğu yere çökmüş. Gelmiş Pentagon’a saldırmışlar, Pentagon’un bir bölümünü mahvetmişler. Affedersin sen ahmak olabilirsin de bütün dünyayı ahmak yerine koyma hakkına sahip değilsin. Nasıl oluyor da bir uçak bir kuleye çarptı diye o kule kendi temelleri üzerine çöküyor? Orada yakıt çıkmış, yanmış, kolonlar ısınmış, aşağı kadar inmiş. Külahıma anlat affedersiniz. Sadece, önceden yerleştirilmiş patlayıcıların senkronize olarak patlatılması neticesinde o kuleler çöktü. Çarpan kule çöktü, uçağın çarpmadığı kule nasıl çöktü? 6 tane kule çöktü. Dünya aptal değil ama Amerika’yı yönetenler aptallık numarasına yatıyorlar. Dünya’da en iyi korunan karargah Pentagon’dur. Hiçbir uçak, sivil veya askeri fark etmez, Pentagon’a 200 kilometreden daha yakına gelemez, kendisini tanıtmak mecburiyetindedir. Nasıl oluyor da bir uçak 400 kilometre uzaktan kalkıyor, hiç kimse bunlara, ‘sen kimsin?’ diye sormuyor. O uçak geliyor sorgusuz, sualsiz Pentagon’a çarpıyor. Pentagon’un, uçakların çarptığı bölümü boşaltılmış. Niye? Bakım için. İçeride bir tane insan yok, hayatını kaybetmiyor. Bu kadar planı yapan insanlar hakikaten dünyayı nasıl aptal yerine koyabilirler? Böyle bir mantık olur mu? Açıkça gösteriyor ki bu, doğrudan doğruya Amerika istihbaratı tarafından planlanan bir hadise, tesadüfen değil, teröristlerin yaptığı bir hadise değil. Bu kadar ahlaksız insanların hakim olduğu bir dünyada huzur ve barış olmaz” dedi.

“ERBAKAN HOCA BATMIŞ ZANNEDİLEN BİR EKONOMİYİ DEVRALMIŞTI”

İktidarın denetime açık olmamasını sorgulayarak şeffaflık çağrısı yapan Temel Karamollaoğlu, “Bir ülkede adalet yoksa hiçbir zaman baskı ve sıkıntıdan arınmış bir ülkede yaşıyoruz, yaşanabilir bir ülkede hayat sürüyoruz diyemeyiz. Bunu bilmeden bir yere gidilmez. O nedenle fikir, barış ve huzur hedefimiz olmalı, bunu sağlayabilmek için insanların fikir ve inanç hürriyetlerine sahip olmaları ve onu teminat altına alabilmek için de adalet bu ülkede kabul görmeli, yer etmeli. Yönetim şeffaf olmalıdır, hesap verecek. Her yaptığın iş hem vatandaş hem de yetkili merciler tarafından denetlenecek. Hesap vermeyen bir iktidar ister istemez zorbalığa, haksızlığa yönelir, yolsuzluk, israf, rüşvet alır başını gider. Böyle bir şey yok diyorlar. Yoksa neden denetime açık değilsin? Niye en ufacık bir tenkidin bile cevabını vermekten acizsin. Bunu yetkili mercilerin yapması icap eder. Açlık sınırı 4 bin liraysa, yoksulluk devletin resmi rakamına göre 10 bin, sendikalara göre 12 bin. Sen sağlam iradeye sahipsen, garibanın dertlerine çare olmak istiyorsan yaparsın. Onun için Erbakan Hoca 1996 yılında Başbakan olduğu zaman yüzde 30’u bile veremeyiz diyenlere yüzde 130 zam vererek bu problemin üzerine gitti. Batmış zannedilen bir ekonomiyi devraldı” dedi.

“EDİRNE’DE BÜTÜN KARDEŞLERİMİZLE İRİTİBAT KURACAĞIZ”

İnsanlara ulaşacak doğru kadroların önemine değinerek ve insanların milli görüşe hasret olduğunu kaydeden Karamollaoğlu, “İl ve ilçe kongrelerimiz bizim daha güçlü hale gelebilmemiz tarzda kadroyla yapılacak. Bu yetmez bizim hanım kadrolarımızda, gençlik kollarımızda aynı azimle çalışma gösterecekler. Mahallelere, köylere kadar nüfus edecek her sandık başında sandık heyeti oluşturacağız. Biz bütün Edirnelilerle, bizi seven, sevmeyen, takdir eden, tenkit eden bütün kardeşlerimizle irtibat kuracağız. Onların derdini dinleyeceğiz. Bütün Türkiye Milli görüşe hasret, farkında değil.” şeklinde konuşmasının ardından Genel Başkan Temel Karamollaoğlu Edirne’den ayrıldı.

“TEKİN YENİDEN BAŞKAN”

Konuşmaların ardından mevcut Başkan Sinan Tekin, 7. Olağan Kongre’de yeniden İl Başkanlığı görevine aday oldu. Tek liste ile seçime giren ve tam oy alarak yeniden il başkanlığına seçilen Sinan Tekin’in yönetim kurulu asıl üyeliğinde; Cemal Kaya, Faruk Yalçınkaya, Halil İbrahim İriş, Hasan Yüzer, İsmail Yüksel, Mehmet Akif İriş, Mehmet Sevinç, Mustafa Tekin, Remzi Akgül, Selim Kaya, Selim Tekin, Sinan Ersin, Talha Çelebi ve Tezcan Karakütük oldu.

Sinan Tekin’in il disiplin kurulu asil üyeliklerinde de Abdullah Tekin, Kadir İriş, Recep Çınar, Recep İriş ve Şaban Kaya; büyük kongre delegeliklerinde ise Sinan Tekin, Recep Çınar, Kadir İriş, Cemal Kaya, Mustafa Tekin, Mehmet Akif İriş, Ahmet Köseler ve Recai Taşkın’a yer aldı.

Kongreye Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, İYİ Parti Edirne İl Başkanı Ekrem Demir, Demokrat Parti Edirne İl Başkanı İbrahim Özyılmaz, AK Parti Edirne İl Başkan Vekili Rasim Özyılmaz, STK temsilcileri ve çok sayıda partili katılım sağladı.