DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
ALTIN 2.496,260,50
BIST 9.693,461,77%
BITCOIN 2067658-2,83%
Edirne
11°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Türk Ocakları Suriye’yi konuştu

Türk Ocakları Suriye’yi konuştu

ABONE OL
13 Kasım 2021 15:46
Türk Ocakları Suriye’yi konuştu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türk Ocakları Edirne Şubesi tarafından Devecihan Kültür Merkezi’nde “Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı ve Uluslararası Yansımaları” konulu konferans düzenlendi.

Dış Politika Uzmanı Özdemir Akbal’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz, İYİ Parti İl Başkanı Ekrem Demir, MHP İl Başkanı Zakir Tercan, AK parti Merkez İlçe Başkanı Cem Kürkçü, Büyük Birlik Partisi İl Başkanı Arif Köroğlu, Muharip Gaziler Derneği Başkanı Ahmet İsmailoğlu, Halk Eğitim Müdürü İlhan Dinç ve vatandaşlar katıldı.

“İKİNCİ İSRAİL PROJESİ”

Konferansın açılışında konuşan Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz, Suriyeli meselesini gündeme getirerek sorun oluşturanların derdinin Suriyeli mazlum insanlar olmadığını, Türkiye Devleti’ni zaafa uğratmak olduğunu belirterek, “Türkiye gerçekten de kritik bir dönemeçte, kıskaçta ve hedefte. Öncesini tekrar etmeye gerek yok; 2010’larda yaşadıklarımız, ne kadar büyük badireler atlatarak Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılına doğru yürüdüğümüzü açıkça göstermektedir. Ülkemizin başına bir takım dış çevrelerle onların uzantıları tarafından ikinci İsrail Projesi’ne giden yollar döşenmeye çalışıldı. Nihayet 15 Temmuz’da, Türkiye’ye yöneltilen derin darbe operasyonuyla “ordu millet” vasfını haiz Türk Milleti, ağır bir tahribata maruz bırakıldı. Buna rağmen Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarını başarıyla yapan silahlı kuvvetlerimizi şimdi de sözde müttefik ABD’nin İŞİD ve DAEŞ sopasını göstererek semirttiği, destekleyip donattığı, gizlemek için SDG adını verdiği PKK’nın Suriye Kolu PYD/YPG’nin Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğu kesiminde oluşturduğu fiili yapıyı ortadan kaldırmak için kararlı bir harekât yaptı. Bölgemiz üzerinden yürütülen küresel egemenlik savaşının çeşitli boyutları var elbette. Türkiye, bir yandan güneyinde inşa edilmek istenen Taşeron Terör Devleti’ne öbür yandan da kendi sosyal, ekonomik, demografik ve siyasi yapısını dönüştürmeye matuf mühendislik operasyonuna karşı mücadele etmek durumunda. Hiçbir ülkenin kaldıramayacağı sığınmacı yükü altındaki toplumumuzdan, zaman zaman yükselen birtakım tepkiler karşısında bir koro hemen harekete geçmektedir. Bu gibilerin derdi asla Suriyeli mazlum ve mağdurlar değildir. Bunların derdi, Türkiye’nin milli devlet yapısını bozmak, Türklerin milli şuurunu zaafa uğratmaktır” dedi.

“KARDEŞLİĞİMİZE HALEL GETİRMEYE ÇALIŞANLARA KARŞI BİRLİK OLMAK”

Türkiye’nin içişlerine müdahale olmak isteyenlere tavır takınılması gerektiğini anlatan Başkan Yakup Öz “Türk Milleti ve Türk Devleti büyük fedakârlıklar yapmıştır. Şimdi bazıları adeta bunun Suriyeliler üzerindeki olumlu neticelerini ortadan kaldırmak için harekete geçmektedir. Türkiye, sanki Suriyelilere kötü muamele edilen bir ülke gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Özellikle Türk Milliyetçilerinin, bu hususlarda Türkçü görünümlü bazı karanlık çevrelerin tahriklerine karşı uyanık olmaları şarttır. Milli devlet, üniter yapı bizim kırmızı çizgimizdir. Bu çerçevede, etrafımızda olup bitene bigâne kalmamıza kesinlikle izin vermeyen tarihimiz ve coğrafyamızın gereklerini yerine getirmek de millet ve devlet olarak üzerimize farzdır. Bu kritik kavşakta içerideki politik yaklaşım ve görüşlerimiz ne olursa olsun Devletimizin ve Ordumuzun yanında olmak, milli bir görevdir. Siyasi duruşumuz ne olursa olsun, iç işlerimize apaçık bir müdahale olanlara karşı, tavır takınmak zorundayız. Unutmayalım ki tarih ve coğrafya bizim için kaderdir. Bu topraklar gafleti, aymazlığı, ihmali kaldırmaz. Yüz yıl önce Türk’ü bu topraklardan geldiği yere sürme emeliyle bize saldıran zihniyet bugün de bizim için hayırlı düşünceler beslemiyor elbette. Amma velakin işin sorumluluğu bizdedir. Güçlü olmak, ayakta durmak ve bu topraklardaki tarihimizin hakkını vermek, kardeşliğimize halel getirmeye yönelik girişimlere karşı birliğimizi güçlendirmek zorundayız. Türk milleti bunu yapacak güçtedir. Kahraman Mehmetçik’e zafer temenni ediyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun” dedi.

“TÜRKİYE ŞUANDA 32 KM’LİK ALANDA VARLIK GÖSTERİYOR”

Barış Pınarı Harekatı’nın uluslararası yansımalarının neler olduğuna değinen Dış Politika Uzmanı Özdemir Akbal, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekası açısı açısından son derece önemli bir operasyon yürütülüyor. Barış Pınarı operasyonunun gerçekleştirilmesi için nasıl, hangi şartlar oluştu, daha önce Fırat’ın batısına yapılan 2 operasyon söz konusu. Bununla birlikte ele alıp daha sonra Barış Pınarı Operasyonunun gerekliliklerini, hangi şartlar arasında gerçekleştiğini ve uluslararası yansımalarında ne gibi etkiler uyandırdığını konuştuktan sonra muhtemel sonuçlarının gelecek döneme Suriye’nin bu ay sonunda yapılacak bir toplantı var. Suriye Anayasa dönüşüm konseyi ve komitesiyle alakalı. Buraya nasıl bir yansıması olacağını konuşacağız. Şu anda imzalanmış bir muhtara ve mutabakat var. Bir Soçi muhtırası var Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında. Bir de bir mutabakat var Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasında. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yürütmüş olduğu denge politikası ve sahada uygulamış olduğu askeri harekâtın politik sonuçları bunlar. Her iki devlette açıklama sürecinde. Operasyona karşı Rusya’nın tonu biraz daha düşük olmak kaydıyla Operasyona karşı açıklamalar dile getirdiler. Fakat sonuç olarak şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin silahlı kuvvetleri 32 km derinlikte belli bir alanda varlık gösteriyor. Rusya Federasyonu ile yapılan anlaşmada tüm sınır hattı boyunca 10 km derinlikte bir ortak faaliyet alanı ve terörden temizlenmiş bir bölge iddiası söz konusu. Dolayısıyla Cumhurbaşkanının operasyonun öncesinde ifade etmiş olduğu terörden temizlenme ve terör devletine izin verilmeme açısından şu anda amaçlarına ulaşılmış görülüyor. Bundan sonraki vaziyette ise Cenevre’de gerçekleştirilecek Suriye’nin yeniden anayasasının nasıl yapılacağına dair gerçekleştirilecek bir toplantı söz konusu. Bu tek bir toplantıyla sonuca bağlanmayacak. Belki yılları alacak. Çünkü 2021’de yapılması beklenen bir Suriye’de seçim durumu var. Bu olayın nasıl gerçekleşeceğine dair kararlar alınacak. Türkiye’de hem masada diplomatik açıdan olması hem de sahada askeri açıdan olması elini şuanda kuvvetlendirmiş durumda. Türkiye’nin stratejik ikrarları ve bekası açısından olumlu sonuçlar doğuracağını değerlendiriyorum” dedi.

Erkan Ekşi

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.