DOLAR 32,3824 0.18%
EURO 35,0243 -0.2%
ALTIN 2.324,750,24
BIST 9.088,910,10%
BITCOIN 2257774-0,98%
Edirne
19°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Türk Ocakları’ndan Mavi Vatan çıkışı

ABONE OL
15 Eylül 2020 10:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz, Türkiye’nin Libya ile çok doğru bir stratejik hamle yaptığını belirterek, “Akdeniz’deki varlığımızın Mavi Vatan anlamına geldiğini herkes bilmeli. Onu savunmak, topraklarımızı korumak kadar doğru ve kutsaldır” dedi.

Türk Ocakları Edirne Şube Başkanı Yakup Öz, son günlerde tartışmaların yükseldiği, Akdeniz’deki varlığımız Mavi Vatan’da yaşanan gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulundu.

“DOĞALGAZ YATAKLARİ BULUNAN AKDENİZ’İN ÖNEMİ BÜYÜK”

Akdeniz’in öneminin altında yatan doğalgaz yataklarının anlaşılmasıyla değerinin daha da arttığını söyleyen Başkan Yakup Öz, “Akdeniz’deki varlığımızın “Mavi Vatan” anlamına geldiğini herkes bilmeli.  Gündemde tartışılan en önemli konuların başında, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve o çerçevede 27 Kasım 2019’da Türkiye ile Libya’nın meşru yönetimi arasında imzalanan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması”na ilişkin anlaşma ile aynı zamanda imzalanan “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası” gelmektedir. Bu konu, hiç şüphesiz resmi platformlarda ve uluslararası hukuk içinde tekil bir mesele gibi tartışılacaktır. Ancak herkes biliyor ki mesele, dünyanın yeniden parsellenmesi, bölgemizin yeniden tanzimi istikametinde vuku bulmakta olan büyük mücadelenin bir parçasıdır. Bu gelişme ile birlikte Kıbrıs meselesi de yeni ve tamamen farklı bir mecraya girecektir. Akdeniz jeopolitiğinin önemi, bu yüzyılın başlarında denizin altında ekonomik değeri yüksek petrol ve doğalgaz yatakları bulunduğunun anlaşılmasıyla birlikte daha da arttı. Doğu Akdeniz’de kıyısı bulunan ülkeler bir yandan bu rezervleri kullanılır hale getirmeye çalışırken diğer yandan alandaki haklarını uluslararası hukuka uygun tarzda güçlendirmek için girişim başlattılar. 2000’li yıllarda yapılan çalışmalara göre, Doğu Akdeniz’de tespit edilen doğal gaz rezervlerinin Avrupa’nın yaklaşık 30 yıllık ihtiyacını karşılayacağı söylenmektedir. Bu meseleyi yıllardır dile getiren Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Dr. Cihat Yaycı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan ikilisinin AB tarafından desteklenen planlarının hayata geçmesi durumunda, Türkiye’nin hakkı olan yaklaşık 189.000 kilometrekarelik yetki alanının 41.000 kilometrekare ile sınırlandıracağını ikaz etmiş; bu gerçekleşmeden yapılması gereken iki şeyi ise şöyle ifade etmişti: ”Birincisi, Anadolu ile Afrika kıyıları arasındaki orta hatta dayanacak şekilde Türkiye-Libya MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) sınırının belirlenerek bir anlaşmanın ivedilikle akdedilmesi, diğeri ise, Karadeniz örneğinde olduğu gibi, Doğu Akdeniz’de Türk MEB’inin vakitlice ilan edilmesi ve KKTC’nin de bu politikaya uygun olarak MEB ilanında bulunmasıdır” dedi.

“TÜRKİYE DOĞU AKDENİZ’DE YAŞANAN GELİŞMELERDEN ETKİLENECEKTİR”

Türkiye’nin zorlu süreç ve çetrefilli meselelerinde ne işi var şeklinde yaklaşımlarla doğru siyaset yapılamayacağını vurgulayan Yakup Öz” Ülkemiz son yıllarda Suriye’de attığı doğru adımlardan sonra, Doğu Akdeniz’de haklarımızı koruma istikametinde yürüttüğü siyasette, Libya’nın meşru yönetimi ile anlaşarak çok mühim ve stratejik bir hamle yapmıştır. Bu hamlenin Yunanistan ve diğer bazı mahfillerde yol açtığı tepkiler, Yunan Hükümeti’nin isyancı Hafter ile görüşmek üzere Dışişleri Bakanını göndermek gibi uluslararası hukuka aykırı bir eylemde bulunması, atılan adımın, imzalanan anlaşmanın isabetini açıkça göstermektedir. Mesele çetrefil ve tuzaklarla dolu olabilir ama bu gibi meselelerde, “Türkiye’nin Libya’da ne işi var?” şeklinde bir yaklaşımla doğru bir siyaset geliştiremeyiz. Mavi Vatan’da Türkiye’yi kıskaca alma girişimlerine bir şekilde karşılık vermeliyiz. Bunu da uluslararası hukuka uygun bir şekilde yapıyoruz. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklüğünün hak ve çıkarlarını savunmak ve korumak, sorumluluk ve yetki sahibi herkesin görevidir.  Milli çıkarların ne olduğu konusunda geniş bir mutabakat zeminine ihtiyacımız vardır. Türkiye, istese de istemese de Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelerden etkilenecektir. Bunlara sırtımızı dönmek gibi bir seçeneğimiz yoktur” dedi.

“DUYGULARIMIZLA DEĞİL AKLIMIZLA HAREKET EDEBİLELİM”

Milli dayanışma ile başarılı olunduğunu yüz yıl önce görüldüğünü dile getiren Öz “Akdeniz’deki varlığımızın Mavi Vatan anlamına geldiğini herkes bilmeli. Onu savunmak, topraklarımızı korumak kadar doğru ve kutsaldır. Mevcut imkanlarımızı en doğru ve verimli kullandığımız, milli dayanışmayı sağlayıp seferber olduğumuz zaman başardığımızı yüz yıl önce yaşayıp gördük. Yeter ki o dönemde olduğu gibi duygularımızla değil aklımızla hareket edebilelim; ütopyaların, altı boş hamasetin, mistik hayallerin değil, bilgiye ve gerçeklere dayalı milli hedeflerin peşinde olalım” dedi.

Erkan Ekşi

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.