Eğitim Sen Edirne Şube Başkanı Ahmet Acet, 2024-2025 eğitim-öğretim yılına ilişkin hazırladıkları değerlendirme raporu konusunda açıklamada bulundu. Acet, derslik yetersizliğinden devamsızlığa, beslenme eksikliğinden özel okullarla derinleşen eşitsizliklere kadar birçok soruna dikkat çekerek, Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu sorunlar karşısında yetersiz kaldığını ifade etti. Edirne’de sınıf mevcutlarının 40’a ulaştığını, devamsızlığın arttığını ve özel okullarla kamu okulları arasındaki farkın derinleştiğini belirtti.

“EDİRNE’DE BAZI SINIF MEVCUTLARI 40’A ULAŞTI”

Edirne’deki okullarda derslik başına düşen öğrenci sayısının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu ve birçok okulda sınıf mevcutlarının 40 kişiye kadar çıktığını belirten Eğitim Sen Edirne Şube Başkanı Ahmet Acet, “Edirne’deki okullarda derslik başına düşen öğrenci sayısı Türkiye ortalamasının üzerindedir. Bazı okullarda sınıf mevcutları 40 öğrenciye ulaşmaktadır. Bu durum, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ideal sınıf mevcudu olarak önerdiği 20-30 öğrenci aralığını aşmaktadır. Bu kalabalık sınıflar, öğretmenlerin bireysel öğrenci takibini zorlaştırıyor, derslerin verimliliğini düşürüyor ve öğrencilerin öğrenme süreçlerini sekteye uğratıyor. İlkokul ve ortaokullarda fiziksel alanların da yetersiz. Ne sosyal mesafeye uyulabiliyor, ne de öğrencilerin konforu sağlanabiliyor. Yeni derslik inşa edilmediği gibi, okul binalarının kapasitesi artırılmamış. Acil önlem şart” diye konuştu.

“DEVAMSIZLIĞIN ARKASINDA YOKSULLUK, AİDİYET HİSSİNİN EKSİKLİĞİ VAR”

Ahmet Acet, Edirne’de devamsızlık oranlarının özellikle ortaöğretimde çok yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Edirne’de devamsızlık oranları özellikle ortaöğretimde çok yüksek. Milli Eğitim Bakanlığı’nın istatistiklerine göre, özürsüz devamsızlık yapan öğrencilerin oranı yüzde 40’a yaklaştı. Bu çok ciddi bir oran. Devamsızlığın arkasında ekonomik yoksulluk, servis ve kırtasiye masraflarının karşılanamaması, taşımalı eğitimdeki aksamalar ve aidiyet hissinin eksikliği yer alıyor. Devlet, çocuklara bir öğün ücretsiz yemek ve temiz içme suyu bile sağlayamıyor. Beslenme yetersizliği hem sağlık sorunlarına hem de devamsızlığa neden oluyor” diye kaydetti.

“VARLIKLI ÖĞRENCİLER DONANIMLI ÖZEL OKULLARDA, YOKSUL ÇOCUKLAR KALABALIK YETERSİZ KOŞULLARDA EĞİTİM ALIYOR”

Acet, Edirne’deki özel okullaşma oranının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğuna dikkat çekerek, “Edirne’deki özel okullaşma oranı Türkiye ortalamasının üzerinde. Özel okulların sunduğu imkanlar ile kamu okullarındaki yetersizlikler arasındaki fark büyüyor. Bu, eğitimde iki katmanlı bir yapı oluşturuyor. Varlıklı öğrenciler iyi donanımlı özel okullara giderken, yoksul çocuklar kalabalık sınıflarda, yetersiz koşullarda eğitim görüyor. Bazı ilkokullarda ücretli etüt programları düzenleniyor. Bu imkanlara erişemeyen yoksul ailelerin çocukları ise ücretsiz Kur’an kurslarına yönlendiriliyor. Bu tablo hem laik eğitim ilkesine hem de fırsat eşitliğine aykırıdır. Yoksul öğrenciler akademik destekten mahrum bırakılıyor” dedi.

“EĞİTİM KALİTESİ ZAYIFLIYOR”

Ahmet Acet, Edirne’deki proje okullarında yaklaşık 100 öğretmenin görev süresinin uzatılmadığını belirterek, “Edirne’deki proje okullarında yaklaşık 100 öğretmenin görev süresi uzatılmadı. Bu öğretmenler yıllardır görev yaptıkları okullardan keyfi gerekçelerle uzaklaştırıldılar. Bu durum hem kurumsal hafızayı hem de eğitim kalitesini zedeliyor. Öğretmenlerin tasfiyesinde şeffaf bir denetim süreci işletilmedi. Atamaların liyakat esasına dayanmadığına dair güçlü kuşkular var. Yerlerine yapılan atamaların proje ihtiyaçlarına uygunluğu sorgulanmalı. Kararlar nesnel kriterlere dayanmalı. Bakan onayı gibi sübjektif süreçlerle öğretmenlerin emeği yok sayılmamalı” diyerek noktaladı.

Haber: Erkan Ekşi