DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BIST 9.915,622,05%
BITCOIN 2072812-1,20%
Edirne
20°

PARÇALI BULUTLU

04:27

İMSAK'A KALAN SÜRE

“Bahar aylarında saman nezlesine dikkat”

“Bahar aylarında saman nezlesine dikkat”

ABONE OL
28 Nisan 2021 15:59
“Bahar aylarında saman nezlesine dikkat”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

https://bnr.bg/’de yer alan haber de, Baharın gelmesi ile alerji belirtileri de sık sık görülür. Huş ağacı alerjisi olanlarda şikayetler artık başlamışken ot polenlerine karşı alerjisi bulunan insanlarda rahatısızlık verici semptomlar Mayıs ayında ortaya çıkacak.

Bulgaristan Alergoloji Derneği Başkan Yardımcısı dr. Zlatko Dimitrov, yakınmaları olanların durumu doğru değerlendirip zamanında uzman desteği almaları için mevsimsel alerjik rinit belirtilerini bilmeleri gerektiğini belirtti ve bahar nezlesi adı ile de bilinen bu rahatsızlığın Avrupa’da insanların yüzde 30 kadarında görüldüğünü vurguladı.

“Hastada alerjik rinit olduğunu düşündüren en sık semptomlar nezle, burun ve damakta, bazen de kulak ve gözlerde duyulan kaşıntı, ki bu durumda alerjik konjonktivit söz konusu, hapşırma nöbeti ve burun tıkanıklığı olmakta. Bu tür yakınmalar olduğunda alergoloğa danışmakta yarar var” diyen dr. Dimitrov, buna benzer belirtilerin rhinovirüslerin yol açtığı solunum yolu enfeksiyonlarında da görüldüğünü, fakat iki haftadan uzun süren nezlenin alerjik reaksyonla ilgili olarak ele alınabileceğini belirtti.

Bahar nezlesi durumunda alerjiye karşı etkili olan ve ağızdan alınan antihistamin ilaçlarının uygulandığını belirten uzman, mevsimsel alerjik rinitin daha ağır seyrettiği durumlarda buna ek olarak lokal kortikosteroid tedavisinin de tatbik edildiğini söyledi. Gözleri etkilenen hastalara damla, burun mukozasını yıkayan ilaç maddeleri verilir ve bu şekilde rahatsız edici belirtiler hızlı şekilde giderilir.

Bu tür alerjik durumların başarı ile tedavi edildiğini belirten uzman şöyle konuştu:

“İmmunoterapi denen bir metod uyguluyoruz. Bu metod tahammül oluşmasına, yani anerjiye ya da polene maruz kalındığında semptom görülmemesine yol açıyor. Başarılı bir imunoterapi tedavisi sonrası hastanın alerji şikayetleri olmaz ve dolayısıyla semptom tedavisine de gerek kalmaz.”

Alerjik rinit belirtilerinin 5-6 yaşında olan çocuklarda görülmeye başladığını ve okul çağında daha büyük sıklıkla ortaya çıktığını öne süren dr. Dimitrov gençlerin orta yaş veya yaşlı olanlara kıyasla daha sık bu durumdan muzdarip olduklarını söyledi.

Covid-19 salgını devam ederken alerjik reaksiyon göstermiş olan insanlara hangi aşı türünün uygulanması gerektiğine dair dr. Zlatko Dimitrov şunları belirtti:

“Alergoloji Derneği bu tür hastalarda izlenecek yola ilişkin bir protokol önerdi. Aşılarda bulunan ve alerjik reaksiyona yol açtığı düşünülen maddelere karşı hassasiyet incelemesi yapılır. Bu arada bu yaklaşımın sadece bazı durumlarda uygulandığını belirtmek lazım. Alerjik hastalığı bulunan hastaların hepsine test uygulamak gerekmiyor. Aşı, hepsi için risk oluşturmuyor. Risk grubunu oluşturan kişiler, daha önce RNA aşısı uygulandığında alerjik reksiyon göstermiş olanlardır. İlk dozda ciltte tahriş, bütün vücutta ödem ve aşının hemen sonrasında görülen nefes darlığı şeklinde sistem tepkisi gösteren hastalar söz konusu. Oysa iğnenin yapıldığı yerde görülen kızarma veya şişkinlik sistem reaksiyonu sayılmaz. Risk faktörlerinin somut olarak belirlenmesi önemlidir. Tabii, alerjik reaksiyon anafilaksi görülürse aynı aşı türünden ikinci dozun kesinlikle tatbik edilmemesi gerekiyor”.

Her türden alerjik hastalığı bulunan insanlar arasında aşılarla ilgili sakıncalar yaygındır. Bu konuda dr. Dimitrov şunları söyledi:

“Ne alerjik rinit, ne bronşial astım, ne atopik dermatit, ne de gıda ve diğer ilaç maddelerine karşı alerjinin bu aşıların uygulanmasına kontredikasyon oluşturmadığını belirtmek istiyorum”.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.