0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gamze Varol, hareketli yaşam ve egzersizin vücuttaki yağ oranını azalttığı ve başka metabolik hareketleri düzenlediği için kanser riskini azalttığını söyledi.
Varol, AA muhabirine, kanserin dünyada ve Türkiye’de önemli bir sağlık sorunu olduğunu anımsattı.
Gelişmiş ülkelerde ölümlerin en çok kanserden kaynaklandığını, gelişmekte olan ülkelerde ise ölüm nedenlerinin ikinci sırasında bu hastalığın bulunduğunu anlatan Varol, “Hayatımızın her anında kanserler ve kronik rahatsızlıklarla mücadele etmeliyiz. Vücudumuzda iyileşmeyen yaralar olduğunda, benler ortaya çıktığında, aşırı kilo kaybı yaşandığında, kanser taraması yaptırmak için gereken belirtiler olabilir.” dedi.

HAREKETLİ YAŞAM VE EGZERSİZ TAVSİYESİ

Varol, kanser riskinin farkında olmanın, bu hastalığa yakalanma olasılığını azalttığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Yeterli ve dengeli gıda tüketmek önemli. Obezite ile vücudumuzda yağ hücresi artıkça kanser gelişimi riski de artıyor. Yağlı gıda tüketmek, hareketsiz bir yaşam, kanser riskini artırıyor. Obezite ile meme kanserinin, beslenme ile kolon kanserinin bağlantılı olduğunu bilimsel çalışmalar ortaya koymuş. İnsanlar bu faktörlere dikkat ederek kanser riskini azaltabilir. Yeterli ve dengeli beslenerek, yağ alımını azaltarak, hareketli yaşam benimsenmeli. Hareketli yaşam ve egzersiz, hem yağ oranını azalttığı hem de vücutta başka metabolik hareketleri düzenlediği için kanser gelişimi riskini azaltıyor.”

“HAVA KİRLİLİĞİ DE ÖNEMLİ BİR KANSER NEDENİ”

Varol, kanser gelişiminde çevresel faktörlerin de çok etkili olduğunu dile getirdi.
İş ve ev ortamının yanı sıra fazla zaman geçirilen çevrenin de sağlıklı olmasının kanserin gelişme riskini azaltacağını aktaran Varol, şunları kaydetti:
“Hava kirliliği de önemli bir kanser nedeni. Dünya Sağlık Örgütü hava kirliliğini akciğer kanseri için kesin risk olarak değerlendiriyor. Meme kanseri için de riski artırdığını belirtiyor. Yaşadığımız çevrenin havasının, suyunun, gıdasının sağlıklı olması için mücadele ettiğimizde, kanseri geliştiren çevresel faktörlerle de mücadele etmiş oluyoruz.”