0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Afetzede Öznur Taşbaşı; “Kayıtlarımızı yaptırdıktan sonra yurda yerleştik, şu anda huzurumuz yerinde ‘Ne yapacağız belirsizliği’ ortadan kayboldu burası ev gibi, yatak odası var, tuvaleti banyosu her şeyi oda içerisinde. Sabah, öğle, akşam sıcak yemek veriliyor”dedi.

Deprem nedeniyle kimi hatıralarını, kimi ise yakınlarını geride bırakmak zorunda kalan afetzedeler, yeniden bir hayat kurabilme umuduyla yabancısı olduğu şehirlere göç ediyor.

Depremden etkilenen 11 ilden Kırklareli’ne gelen bazı afetzedeler, kentte kendileri için tahsis edilen Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Şemsettin Sami Erkek Öğrenci Yurdu’na yerleşiyor.

Doğup büyüdüğü memleketi Malatya’dan kilometrelerce uzağa göçerek yeni bir yolculuğa başlayan afetzede anne Öznur (37) ile Elfin Efra (10) ve Ecrin Efsa Taşbaşı da (13) yurda yerleşen ailelerden biri…

Taşbaşı ailesi depremden kurtulduklarına şükrederek devletin kendilerine sağladığı imkanlara da minnet duyuyor.

“ETRAFTA BİNALAR YIKILMAYA BAŞLADI, İNSANLAR ALTINDA KALDI”

Öznur Taşbaşı, AA muhabirine, depremler nedeniyle çok büyük bir felaket yaşadıklarını söyledi.

Her iki depreme de evlerindeyken yakalandıklarını ifade eden Taşbaşı, ilk depremin yavaş başlayıp hızlanmasıyla iki kızını da alarak sokağa çıktığını belirtti.

O sırada insanların etrafa panik halinde koşuşturduğunu anlatan Taşbaşı, kiminin yalınayak, kiminin ise paltosuz korku içinde beklediğini kaydetti.

Sabaha karşı kar yağışının başlamasıyla depremin de geçtiği düşüncesiyle tekrar kızlarıyla eve girdiğini anlatan Taşbaşı, “İkinci depreme de evde yakalandık. Binadan kendimizi dışarı attık. Etrafta binalar yıkılmaya başladı, insanlar altında kaldı. Bulunduğumuz mahallede binalar çok yakındı, boş alan bulmaya çalıştık. Bir süre bir parkta bekledik. İnsanların ayaklarında ayakkabılar yok, kar yağıyor bir taraftan, hepimiz korkuyla titriyoruz.” diye konuştu.

İkinci depremin ardından evlerinde ağır hasar oluştuğunu dile getiren Taşbaşı, ilk iki gün evlerinin önünde kaldıklarını, sonra AFAD çadırında konakladıklarını belirtti.

Malatya’dan İstanbul’a ardından da Kırklareli’ne gelerek öğrenci yurduna yerleştiklerini anlatan Taşbaşı, şöyle devam etti:

“Kayıtlarımızı yaptırdıktan sonra yurda yerleştik, şu anda huzurumuz yerinde. ‘Ne yapacağız belirsizliği’ ortadan kayboldu. Burası ev gibi, yatak odası var, tuvaleti banyosu her şeyi oda içerisinde. Sabah, öğle, akşam sıcak yemek veriliyor. Kıyafetlerimizi de aldık, çocuklarım okullarına da başlayacak.

Burası çok güzel küçük bir şehir. İnsanları çok cana yakın. Benim şahsi düşüncem deprem bölgesinden şehirlere dağıldık, belirli bir düzen kurulacak elbette ama herkes kendi şehirlerinde evleri kurulduğu zaman, düzenleri kurulduğu zaman bu biraz süreç alsa da herkes kendi şehirlerine dönmeli. Oraları tekrardan canlandırmak gerek diye düşünüyorum.”