DOLAR 39,8672 0.04%
EURO 46,9917 0.24%
ALTIN 4.265,090,14
BIST 10.228,390,39%
BITCOIN 43532340.39042%
Edirne
30°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Eğitimdeki sorunlar katlanarak artıyor

Eğitimdeki sorunlar katlanarak artıyor

Eğitim İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının ilk dönemine dair değerlendirmelerde bulunarak, eğitimde yaşanan sorunların her geçen yıl katlanarak artmakta olduğunu söyledi.

ABONE OL
31 Ocak 2025 17:11
Eğitimdeki sorunlar katlanarak artıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eğitim İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının ilk dönemine dair değerlendirmelerde bulunarak, eğitimde yaşanan sorunların her geçen yıl katlanarak artmakta olduğunu söyledi. Zobar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) verilerine dayanarak, eğitim dışındaki çocuk sayısının yüzde 38,4 oranında artarak 612 bin 814’e ulaştığını, erkek çocukların hane dışında gelir getiren işlerde çalıştırıldığı, kız çocuklarının ise erken evlilikler ve ev içi bakım yükü nedeniyle eğitim dışına itildiğini belirterek toplamda 1 milyon 400 bin öğrencinin örgün eğitim sistemi dışında kaldığını ifade etti.

Tüm Türkiye’de olduğu gibi 2024-2025 eğitim-eğretim yılının ilk dönemi dağıtılan karnelerle sona erdi. Eğitim İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar da eğitim yılının ilk dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulanarak, eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çekti.

“YAKLAŞIK BİR BUÇUK MİLYON ÖĞRENCİ ÖRGÜN EĞİTİM SİSTEMİ DIŞINDA KALDI”

Eğitimde yaşanan sorunlar her geçen yıl katlanarak artmakta olduğuna dikkat Çeken Zobar, “Eğitim, güncel siyasetin ve hamasetin aracı; iktidarın kendi ideolojisini dayatmanın, istediği biat ve itaat eden toplumu inşa etmenin aygıtı haline getirilmiştir. Bunun sonucu olarak önceki dönemlerden devreden sorunlara bu eğitim döneminde yenileri eklenmiştir. 2023-2024 MEB istatistiklerine göre, eğitim dışındaki çocuk sayısı yüzde 38,4 artarak 612 bin 814’e ulaşmıştır. Bu sayı, son üç yılın en yüksek seviyesidir. Erkek çocuklar, hane dışında gelir getiren işlerde çalıştırılmakta; kız çocukları ise erken evlilikler ve ev içi bakım yükü nedeniyle eğitim dışına itilmektedir. MEB’in uyguladığı politikalar çocuğun üstün yararına değil, eğitimde dinselleşmeye ve piyasalaşmaya hizmet etmektedir. Okul dışında olan çocuklara ek olarak, açıköğretime kayıtlı 327 bin 710 ve mesleki eğitim merkezlerine (MESEM) kayıtlı yaklaşık 500 bin öğrenci var. Yani toplamda yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrenci örgün eğitim sistemi dışında kalmıştır. Kamusal eğitimin zayıflaması, “paran kadar eğitim” anlayışını yerleştirmiş ve eğitim yoluyla toplumsal hareketlilik sağlama umudunu yok etmiştir. Eğitim artık yoksulluğu yeniden üreten bir araç haline gelmiştir” dedi.

OKUL VE DERSLİK İHTİYACI KARŞILANMAMIŞTIR!

Zobar, “Başta deprem bölgesi olmak üzere, ülke genelinde ihtiyaç duyulan okul ve derslik sayısı karşılanmamış; eğitimde yatırımlara yeterli bütçe ayrılmamıştır. Bu nedenle, yıllar önce sonlandırılacağı vaat edilen ikili eğitim uygulaması devam etmekte, ders sürelerinin kısalmasına ve öğrenme kayıplarına yol açmaktadır. İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde 40 kişiyi aşan kalabalık sınıflar olağan hale gelmiştir” dedi.

“BİR ÖĞÜN OKUL YEMEĞİ SÖZÜ TUTULMAMIŞTIR, EĞİTİM DAHA DA PİYASALAŞMIŞ VE TİCARİLEŞMİŞTİR”

Okullarda öğün yemek sözünün tutulmadığına değinen Nedim Zobar, “Türkiye’de 6,5 milyon çocuk aşırı yoksulluk içinde yaşamaktadır. OECD’ye göre Türkiye’de çocuk yoksulluğu oranı yüzde 22,4’tür ve her beş çocuktan biri yeterli beslenememektedir. Bu tabloya rağmen, seçim vaadi olan “okullarda bir öğün ücretsiz yemek dağıtımı” hayata geçirilmemiştir. AKP iktidarı, kamusal eğitimi niteliksizleştirerek aileleri özel okullara yöneltmektedir. 2012-2013’te 4 bin 664 olan özel öğretim kurumu sayısı, 14 bin 352’ye yükselmiştir. Artış oranı yüzde 207’dir”diye kaydetti.

Eğitim İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar

“MESEM’DE 100 BİN ARTIŞ”

MESEM konusuna değinen Zobar, “MEB istatistiklerine göre 421 bin 520 olan MESEM’li öğrenci sayısı birinci dönemde 100 bin artarak 511 bin 272’ye ulaşmıştır ve bu çocukların yaşam hakkı tehlikeye atılmaktadır. Bu uygulamalar, eğitim hakkını ihlal etmekte ve çocuklarımızı geleceğinden koparmaktadır” dedi.

“EĞİTİMDE DİNSELLEŞTİRME VE LAİK EĞİTİM KARŞITLIĞI ARTMIŞTIR!”

Zobar “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bizzat kullandığı ifadeler ve sergilediği tutumla, iktidarın kendi dünya görüşüne uygun bir nesil yetiştirme hedefinin “biçilmiş kaftanı” olduğunu her fırsatta kanıtlamıştır. Tekin, göreve geldiğinden bu yana eğitimi ideolojik bir alan olarak şekillendirmekten çekinmemiş, bu anlayışı kurumsal hale getiren uygulamalara imza atmıştır. Mili Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: “Tarikat-cemaat dediğiniz STK’larla protokol yapmaya devam edeceğiz” diyerek bakanlığın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolü olduğunu söylemiştir. Sadece bakanlık düzeyinde değil, illerde de milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla protokoller yapılmıştır. Birçok dini vakıf ve derneklerle MEB’in ortak yürüttüğü projeler ve imzalanan ‘iş birliği’ protokolleri, okulları çeşitli cemaat, tarikat ve dini grupların etkinlik ve faaliyet alanı haline getirmiştir. Bunun sonucu olarak da eğitim sistemi en temel bilimsel ilkelerden ve laik eğitim anlayışından hızla uzaklaşmış, laik okul iklimi yok edilmiş, okullarda dinselleşme hızla artarak kaygı verici boyuta ulaşmıştır” dedi.

EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN SORUNLARI KATLANARAK ARTMIŞTIR!

Eğitim emekçileri, yoksulluk sınırının altındaki maaşlarla çalışmaktadır. 2002’de yeni göreve başlayan bir öğretmen 17 çeyrek altın alabilirken, 2024’te bu rakam 9 çeyrek altına düşmüştür. Öğretmenlik Meslek Kanunu ise öğretmenleri ayrıştırmış, ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısını 1 milyona çıkarmıştır. Okul öncesi eğitim, nitelikli kamusal eğitimin temel taşıdır ve her çocuğun bu imkâna erişimi sağlanmalıdır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, yeterli kurum açma ve öğretmen atama sorumluluğunu yerine getirmemekte, mevcut öğretmenlere yeni angaryalar yükleyerek çalışma koşullarını ağırlaştırmaktadır” şeklinde vurguladı.

“YENİ NESİLLERE KIYILMASINA DA EĞİTİM İLERDE BU ÜLKENİN ZİNDAN EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Mücadeleden vazgeçmeyeceklerini kaydeden Nedim Zobar “Ancak bizler Eğitim-İş olarak, durum ne kadar karanlık görünse de Eğitimdeki gericileştirmeye, piyasalaştırmaya karşı; eğitim emekçisinin haklarına ve itibarına kastedenlere karşı; Cumhuriyet’i ve devrimlerini hedef alanlara karşı verdiğimiz aydınlanma mücadelesinden bir adım geri atmayacağız! Her gün biraz daha büyüyen bir aile olan Eğitim-İş olarak Atatürk’ün bize emanet ettiği yeni nesillere kıyılmasına da onun sınıfta arkasında duracak kadar önem atfettiği eğitimcilere bu ülkenin zindan edilmesine de izin vermeyeceğiz! Laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim sistemi kurmak için canla başla mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde noktaladı.

Haber: Mehmet GÜZEY

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP
300x250r