TMMOB Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği, Türk mimarlık tarihinin en büyük isimlerinden biri olan Mimar Sinan’ı vefatının 437. yılında saygıyla andı.

Mimar Sinan’ın vefatının 437’inci yılı dolaysıyla TMMOB Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Ergin ve Yönetim Kurulu üyeleri tarafından Selimiye Meydanı’ndaki Mimar Sinan heykeline çelenk sunuldu.

Burada konuşan Mimarlar Odası Edirne Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Ergin, Mimar Sinan’ın görkemli anıt yapıları, başta İstanbul ve Edirne olmak üzere her bir kentin siluetini güçlendiren imgeleriyle döneminin sanat ve mimarlık anlayışının ulaştığı doruk noktasını ortaya koyduğunu söyledi.

“SİNAN’IN MİMARİSİ HER ZAMAN İNSAN ÖLÇEKLİ”

Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’dan Yakındoğu coğrafyasına ulaşan farklı bölgelerinden getirilen yapı malzemeleri ile ayağa kaldırılan bu yapıtların, aynı zamanda döneminin ekonomik ve yönetsel gücünü de ifade ettiğini belirterek “Koca Sinan’ın her bir mimarlık ürünü ayrı ayrı gezildiğinde, incelendiğinde bütün bu görkemin ve yüksek sanatın yanında hiç şaşmaz bir insan ölçeği de kendini duyumsatır. Bir büyük kubbenin yarım kubbe ve küçük kubbelerle zemine akışı, revak dizilerinin avlu ve yapı arasında açıktan kapalıya mekan geçişkenliğini sağlaması yalnızca görsel bir etki oluşturmaz, çok zengin bir mekan deneyimini de kullanıcısına sunar” dedi.

Sinan’ın eserlerinin hiçbirinin bir diğerinin kopyası olmadığını vurgulayan Ergin, her yapının bulunduğu yere özgü tasarlandığını ve kent kimliğine katkı sunduğunu belirtti.

“CUMHURİYET, SİNAN’IN MİRASINI SAHİPLENMİŞTİR”

Konuşmasında Cumhuriyet’in mimarlık mirasına verdiği öneme de değinen Ergin, Mustafa Kemal Atatürk’ün kültürel değerlerin korunmasına ilişkin tutumunu hatırlattı. Mimar Ali Saim Ülgen’in Mimar Sinan’a ait eserleri belgelemekle görevlendirilmesinin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşma yolundaki kültürel hassasiyetini gösterdiğini söyledi.

“RANT POLİTİKALARI KENTLERİ KİMLİKSİZLEŞTİRİYOR”

Ergin, günümüzde kentlerin plansızca büyüdüğünü ve yapılaşmanın kimliksizleştiğini belirterek, rant odaklı yaklaşımların toplumları yerel kültürden uzaklaştırdığını ifade etti. 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri başta olmak üzere yaşanan afetlerin yapılaşma politikalarındaki eksiklikleri gözler önüne serdiğini belirten Ergin, afet sonrası yeniden yapılanma süreçlerinin de aynı plansız anlayışla yürütüldüğüne dikkat çekti.

“MİMARLIK YOK SAYILAMAZ”

Mimarlık hizmetlerinin yasal düzenlemelerle geri plana itildiğini belirten Ergin, “Yeni düzenlemelerde ‘mimar’ ve ‘mimarlık’ kavramları adeta yok sayılıyor” dedi. Bu sürece karşı mesleki mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Ergin, Mimar Sinan’ın izinden giderek, bilimi ve kamu yararını temel alan, insan odaklı bir mimarlık anlayışını savunmaya devam edeceklerini söyledi.

“MİMAR SİNAN’IN İZİNDE, İNSAN ONURUNA YAKIŞIR KENTLER İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ”

Açıklamasını, Mimar Sinan’a duyulan derin saygı ve hayranlıkla noktalayan Atilla Ergin, “Mimar Sinan’ı kültürümüze ve uygarlık tarihine yapmış olduğu katkıları nedeniyle saygıyla anarken, O’nun insanı önceleyen mimarlığının izinde olarak, TMMOB Mimarlar Odası 29 şubesi ile birlikte Türkiye’nin her yerinde, bilimi önceleyen, kamu yararını gözeten insan odaklı tutumunu kararlılıkla sürdürecektir” ifadelerini kullandı.

Haber: Mehmet Güzey