0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakçı, Türkiye ve AB’nin çok yakın ilişkiler kurması gerektiğini ve AB’nin Türkiye ile daha güçlü olacağını belirterek, “Göç konusunda Türkiye Avrupa’nın yükünü tek başına omuzlamış durumda. Türkiye 4,2 milyon yabancıya ev sahipliği yapıyor. Avrupa Birliği göç konusunda daha fazlasını yapabilir” dedi.

Avrupa Birliği Bölgesel Komiteler Toplantısı Edirne’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Edirne Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Toplantıya; Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakçı, Avrupa Bölgeler Komitesi Başkanı Karl-Heinz Lambertz, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Eleftheria Pertzınıdou, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, belediye başkanları ve davetliler katıldı.

“YAKIN İLİŞKİLER İÇERİSİNDEYİZ”    

Toplantıda konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakçı, 2006’dan bu yana Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi ile yakın ilişki içerisinde olduklarını belirterek, “Artık iş yerelde. Merkezi hükümetlerin merkezi kararların yerel sorunları hakkıyla hızlıca zamanlıca çözemediğini herkes kabul ediyor. Yerel yönetimlerin karar alma mekanizmasında olması çok önemli. Avrupa Birliği de bunu hemen keşfedip ilk önce komisyon, konsey, Avrupa Parlamentosu gibi ana organlarla AB bütünleşmesini başlatmışken hemen ardından yerel yönetimlere önem verdi ve Avrupa Bölgeler Komitesi’ni kurdu. Tüm ülkede yerel yönetimler burada temsil ediliyor. Türkiye’de bir aday ülke olarak bölgeler komitesinin faaliyetlerine katılıyor. Normalde bizim Bölgeler Komitesiyle ilişkimiz bir karma istişare komitesi şeklinde olması lazım. Ama şu ana kadar bu yapı oluşturulamadı. Karma istişare komitesini oluşturmak için adımları attık. Umarız yakında bununla ilgili karar ortak bir konsey ile bir şekilde alınır” dedi.

“AB GÖÇ KONUSUNDA DAHA FAZLASINI YAPABİLİR”       

Türkiye’nin milyonlarca yabancıya ev sahipliği yaptığını, göç konusunun sadece Türkiye’nin değil, tüm Avrupa’nın sorunu olduğuna dikkat çeken Kaymakçı, “Göç konusunda Türkiye Avrupa’nın yükünü tek başına omuzlamış durumda. Türkiye yaklaşık 4,2 milyon yabancıya ev sahipliği yapıyor. AB göç konusunda daha fazlasını yapabilir. Türkiye’deki Suriyelileri yapacakları mali yardımları hızlandırabilirler. Avrupa’nın sınırları Edirne değil, Türkiye’nin Güneydoğu sınırlarıdır. Irak, Suriye ve İran ile olan sınırlarıdır. Eğer bir önlem alacaksak, ortak bir çalışma yapacaksak, çalışmalarımızı Balkanlarda değil, Türkiye’nin batı sınırlarında değil, Türkiye’nin Güneydoğu sınırlarında başlatmamız gerekir” dedi.

“TÜRKİYE EN ÇOK GÖÇMEN KABUL EDEN ÜLKELERDEN”

Avrupa Bölgeler Komitesi Başkanı Karl-Heinz Lambertz de Türkiye, dünyanın en büyük mülteci ve göçmen kabul eden ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Türkiye 3 buçuk milyondan fazla Suriyeli göçmeni ağırlıyor. Başka ülkelerden daha fazla destek olduğu açık bu anlamda Türkiye’yi takdir etmek durumdayız. Türkiye dünyanın en büyük mülteci ve göçmen alan ülkelerden birisi durumdadır” dedi.

“SON 10 YILDA BİRÇOK FAYDALI SINIR ÖTESİ İŞBİRLİĞİ PROJESİ GERÇEKLEŞTİ” 

Lambertz, “Avrupa bölgesel işbirliği programı tarafından finanse edilen projeler olmasaydı, hiçbir sınır ötesi işbirliği bulunmazdı” diyen, “Son 10 yıla baktığımızda Türkiye’nin de buradaki fonlardan faydalandığını görüyoruz. Bu anlamda birçok faydalı projeler gerçekleşti. Bu işbirliği çalışmaları sadece kültürel sosyal ekonomik boyutlarla ilgilenen çalışmalar değildir. Söz konusu bölgeler için diyalogu ve entegrasyonu destekleyen çalışmalardır. Tabi ki Avrupa birliğinin başka girişimleri de olmuştu. Bölgesel işbirliği konusunda Avrupa birliği bölgesel işbirliği oluşumu is Avrupa birliğinin Avrupa mevzuatı içerisinde belirlenen il ile bölgesel işbirliği olmuştur. Birçok Avrupa birliği devletinin ve topraklarını dahil etmiş olduğu için birçok idari ve hukuki engel ortadan kaldırılmıştır. Bu engeller sınır ötesi işbirliğini engel teşkil eden konulardır. 74 hali hazırda noktada binden fazla ortak üniversiteler, bakanlıklar, yerel ortaklar bu çalışmaları ilgili bölge vatandaşları arasındaki güveni pekiştirmeyi amaçlamaktadır. İşbirliği çalışmaları içerisinde son derece önemli bir husustur. Bu anlamda Türk makamlarına mevcut olan fırsatları değerlendirme konusunda önerimi dile getirmek isterim. 1 hafta sonra genel oturumumuzda yaklaşık 20 Türk Belediye başkanını ağırlama imkanımız olacak. Benim başkanlığımı gerçekleştirme imkanı bulacağım son yasama yılı olacaktır. Bu dönemde de 25. yıl dönümümüzü kutlayacağız. Ben buradaki ortamdan faydalanıp Türk heyetini de ağırlama imkanım olacaktır” dedi.

“BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ İÇİN EDİRNE MÜKKEMMEL BİR YER”

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Eleftheria Pertzınıdou da Edirne’nin Avrupa’ya açılan kapı olarak da bilidiğiğine değinerek, “Edirne yüzyıllar boyunca insanları bir araya getiren kadim bir şehir. Hem buradaki altyapı sayesinde gerçekleşmiştir ama aynı zamanda Edirne’de çok yoğun bir alışveriş bu bölgede gerçekleşmiştir. Bu nedenle bu toplantıyı Edirne’de sınır ötesi bölgesel işbirliği konularını ele alıp değerlendirmek için mükemmel bir yer. Aynı zamanda Türkiye ile Avrupa birliği arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için çok güzel bir fırsat Avrupa birliği Türkiye arasındaki ilişkilerin şuan ki durumu hakkında  çok ayrıntıya girmek istemiyorum. Sayın başkan Lambertz şuanda hangi noktada olduğumuzu güzel bir şekilde ifade etti” dedi.

“TÜRKİYE İLE AVRUPA BİRLİĞİ NİKAH YOLUNDA”

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da toplantının yapıldığı belediye kültür merkezi hakkında bilgiler vererek, “Martelli firması tarafından yapılmış bir elektrik fabrikası. 1965’e kadar bu amaçla kullanılıp kentin elektrik ihtiyacını karşılamış, 1965’te yeni bir sistem kurulması nedeniyle kaderine terk edilmiş. Zamana dayanamayarak çökmüş ve  bizim dönemimizde de restorasyonuna başlanarak 2017 yılında restorasyonu bitti ve 2017’de anneler gününde biz bu binayı hizmete açtık. Günümüzde Edirne Belediyesi Kültür Merkezi ve Nikah Salonu olarak hizmet veriyor. Hepimiz şu kürsünün altındaki yoldan yürüyerek çıktık. Tabi bizim oturduğumuz yerde normal şartlarda nikah masası var. Hayat yeni başlayacak, evlenecek çiftlerin nikahını burada kıyıyoruz. Gelin ve damat alttaki yoldan ağır ve emin adımlarla buraya çıkıp ve nikahlarını kıyıyoruz. Az önce onu düşündüm, Türkiye ve Avrupa Birliği nikah yolunda emin adımlarla ilerliyor, yolumuzu bitirdik kürsüye çıktık ve inşallah önümüzdeki süreçte yine bu sağlam adımlarla Avrupa Birliği ve Türkiye’nin nikahını kıyacağız diye düşünüyorum. Gerek Brüksel’de gerek Salzburg’ta Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi biliyorsunuz. İki gündür delegasyonumuzla çok çeşitli vesilelerle kısa aralıklı görüşmeler yaptık. Türkiye olarak çok uzun yıllardır devam eden Avrupa Birliği sürecimiz, bazen çok hızlı bir şekilde, bazen yavaşlayarak ama en önemlisi hiç durmadan deva metti ve ediyor. Biz artık bunu bir otoban olarak görürsek çıkış gişelerine doğru yaklaştığımızı düşünüyoruz. Bu çıkış gişelerinde de Avrupa Birliği biletini alarak bu kapıdan gireceğimize inancımız tam. İyi toplantılar olmasını diliyorum” dedi.

Erkan Ekşi