0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Balkan Ülkeleri Dostluk Grubu Spor Kulübü Başkanı Önder Akdağ, Atatürk Kültür Merkezi’nde Cumhuriyet’in 100. yılında koşulan 8.Uluslararası Edirne Maratonu’nun değerlendirmesini yaparak, yeni yönetimi tanıttı.

Maratona destek vermeyenlere seslenen Akdağ, “Güneşin doğuşunu hak etmeyen milyonlarca insana rağmen, Güneş her gün yeniden doğuyor arkadaşlar. Ve biz bir inanmışlıkla bu organizasyonu bir sonraki kuşağa ve tarihe not düşmek adına gerçekleştirmeye devam edeceğiz” dedi.

“BALKAN ÜLKELERİ DOSTLUK GRUBU SPOR KULÜBÜ’NDE YENİ YÖNETİM”

Akdağ, “Bir sonraki nesillere taşımak adına güzel bir ekip olduğumuzu düşünüyorum. Bunun meyvelerini de 2024 yılında gerçekleştireceğimiz 9. Uluslararası Edirne Maratonu’nda da deneyimlemiş olacağız. Şimdi bugünkü toplantımızın temel iki başlıktan birisi işte yönetim kurulu üyelerimizin kamuoyuyla tanışması ve ikincisi de 16 Temmuz’da gerçekleşen 8. Uluslararası Edirne Maratonu’yla ilgili bir değerlendirme yapma ihtiyacı. Her yıl geleneksel olarak zaten bu toplantıları yapıyoruz. . Değerlendirmeye geçmeden önce bir görev dağılımını da Genel sekreter Başkan Yardımcımız Hikmet Yıldırım, Başkan Yardımcımız Oğuz Barış Erpençe, Genel Sekreterimiz Gözde Dağlar Saymanımız, yönetim kurulu üyemiz Burhan Kurt. Bu şekilde bir görev dağılımımız var. Ama burada görevin başkanlığı kimde olduğunu çok önemli yok. Biz bir takımız. Ekip ruhuyla ortak kararlar alarak zaten yönetim kurulu üyeleriniz yoksa zaten başkanlığında bir anlamı yok. Doğal olarak önemli olan bu takımı oluşturmuş olmak. Görevin ne olduğu önemli deyip bakarsınız bir bayrak değişimi olur. İlla ki arkadaşlarımızdan birisi der ki başkan sen zaten hasta ve yaşlısın. Biz biraz bu işi taşıyalım falan der. O zaman da mutlu olurum” dedi.

“GÜNEŞİN DOĞUŞUNU HAK ETMEYEN İNSANLARA RAĞMEN GÜNEŞ YENİDEN DOĞUYOR”

Şehirde kurumlar haricinde destek verilmemesi üzerine bu mücadeleye destek vermeyenler sebebiyle vazgeçmeyeceklerini belirten Akdağ, “16 Temmuz’da 8. Uluslararası Edirne Maratonu’nu gerçekleştirdik. Evet coşkulu bir organizasyon her sene olduğu gibi görünen tarafları mükemmel. Ülkemiz adına şehrimiz adına bir sivil toplum örgütü olarak, amatör bir spor kulübü olarak bu organizasyonu gerçekleştirdik. Şimdi bu organizasyon sürecinde defalarca belki onlarca yüzlerce toplantımız oldu. Etkinlik alanında, sıcakta, güneşin bağrında, koşu sırasında. Değerli basın mensupları olarak gerçekten hepinizin çok emeği var. Ben bunun için sizlere bir kere öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bizim kadar siz de şehir adına, bölge adına, ülkemiz adına bu organizasyonun, bu maratonun görünür olması adına elinizden gelen çabayı gösteriyorsunuz. Bu bir emektir ve en kutsal şey de emeklerinize sağlık diyorum. Biliyorsunuz 8’e kadar geldik ama inanın buraya gelmek öyle göründüğü kadar basit olmadı. Çünkü bulunduğumuz coğrafya çok enteresan. Ben hep şunu söylüyorum, diyorum ki bu bir bireysel mücadele gibi görünebilir. Ama 8 senedir bir sürü imkansızlıklar, bir sürü güçlüklere rağmen yılmadan, usanmadan, her sene bir sürü borç yüküyle bu organizasyonu devam ettirme kararlılığı gösteriyorum. Gösterme nedenim de şu,  bu dünyadan öylesine gelip geçmemeliyiz. Bir sonraki nesiller için bir şeyler yapmalıyız. Evet bugün bu organizasyonu gerçekleştiriyoruz ve gerçekten anlaşılmadığımızı düşünüyoruz. Evet birileri bizi anlamıyor. Yapmak istediğimiz şeyi gelecek kuşaklara aktarmak istediğimiz şeyi görmüyor diye iyi bir şeyler yapmaktan da geri durmayacağız. Hiç problem değil. Bu meseleye inanan, spora inanan, sporun birleştirici gücüne inanan, ülke tanıtımına sunduğu katkıya inanan, spor turizminin şehriye sunduğu ekonomiye inanan insanlarla bizler yolumuza devam edeceğiz. Evet anlaşılmıyoruz, anlaşılmayalım. Güneşin doğuşunu hak etmeyen milyonlarca insana rağmen Güneş her gün yeniden doğuyor arkadaşlar. Ve biz bir inanmışlıkla bu organizasyonu bir sonraki kuşağa ve tarihe not düşmek adına gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Çünkü evet bugün birileri bizi anlamıyor diye bunlardan vazgeçemeyiz. İnanıyoruz ki günün biri geldiği zaman diyecekler ki işte bu şehirde bir kulüp vardı. Trakya bölgesindeki tek uluslararası etkinliği bin bir mücadele ile yapıyordu ve bu tarih için bir nottur. Ben hep şunu söylüyorum, şehri yönetenlerin, idareci olanların, sivil toplum örgütü başkanlarının, meslek odası başkanlarının şunu bilmesi gerekir. Yani bu anlayışa sahip olması gerekir. Bu tür organizasyonlar bir ülkede, şehirde, köyde, kasabada nerede yapıldığının çok önemi yok. Başarıyla ve sorunsuz bir şekilde gerçekleşiyorsa o aslında aynı zamanda oranın da gelişmişliğinin bir göstergesidir” dedi.

“ŞEHİRİN ÜSTÜNDEÖLÜ TOPRAĞI VAR BİZ BUNU KALDIRMAK İÇİN UĞRAŞIYORUZ”

Organizasyonu yaparken mevcut destekler haricinde yalnız bırakıldıklarını söyleyerek mücadelelerinde herkesin destek vermesi gerektiğini aktaran Önder Akdağ “Bizim mücadelemiz sadece bir spor etkinliği yapmak değil. Biliyorsunuz her gün, her yıl farklı bir temayla organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Toplumun değişik tabakalarına ulaşıyoruz. Her yıl milli eğitimle işbirliği yapıyoruz. Çocuk koşusu yapıyoruz. Çocukları sporla tanıştırmak istiyoruz. Doğal olarak sürdürülebilirlik anlamında da o farkındalıkları da değişik katmanlara ulaşmak adına kullanıyoruz. Yani şunu bilmeli insanlar, dediğim gibi meslek odaları, bu şehirdeki iş insanları. Çünkü bu tür işler imece ile yapılır. Yarın öbür gün biz gelişmiş bir toplum, spor yapan bir nesil adına bir şeyler yapıyorsak, onlar da buna inanıp ve bu şehre sunduğu katkıya kayıtsız kalmamalılar. Ama maalesef çoğu zaman biz yalnız bırakılıyoruz. Evet, destekler veriliyor. Verilmezse zaten bu konuşmayı yapıyor olmayız ama gerçekten ciddi bir borç yükünün altındayız. Verilen desteklerin yeterli olmadığını söylüyorum. Ve bu şehrin üstünde bir ölü toprağı var. Biz bunu kaldırmak için uğraşıyoruz ve herkesin bunu kaldırmak için bir çaba sarf etmesini istiyoruz. Yani sesimizi bazen duyurmak için inatla yapıyoruz gibi görünüyoruz. Kötü bir şey yapmıyoruz zaten, inatla da yapsak bu şehir adına, ülke adına iyi bir şey yapmaya çalışıyoruz. İnanan insanlar zaten ülkenin geleceği adına bir şeyler yaparlar” diye kaydetti.

“ŞEHRE BİN SPORCU GELMİŞ 1 VEKİL HARİCİNDE DİĞERLERİ YOK, BİZİ YOK SAYANI BİZ DE GÜNÜ GELİNCE YOK SAYACAĞIZ”! “

100. yıla atıfta bulunarak gerçekleştirilen Edirne Maratonu’nda Milletvekili Mehmet Akalın haricinde diğer vekillerin gelmemesine sitem eden Akdağ, “Şimdi biliyorsunuz maratonu gerçekleştirdik, hepiniz de oradaydınız. Bu cumhuriyetin 100. yılı maratonuydu. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu, atalarımızın kanla kazanılmış bir topraklarda bize armağan ettiği bu cumhuriyette, Cumhuriyetin 100. yılı maratonunda, şöyle döndüm baktım, şehrin 4 tane milletvekili var, bunlar cumhuriyetin milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin vekilleri, bizim seçtiğimiz, bizi temsil eden vekiller. O milletvekillerinden Mehmet Akalın hariç, ya bu şehre bin tane adam gelmiş, bu sıcakta koşuyor, ya on dakika lütfedip de oraya gelme nezaketini göstermediler. Onlar gelmedi diye, biz yapacağımız iyi işlerden geri mi kalıyoruz? Kalmıyoruz. Biz bize inananlarla, arkamızdan gelenlerle, destek verenlerle yolumuza devam edeceğiz. Bizi yok sayanları da günü geldiği zaman biz yok sayacağız, bunu da herkes böyle bilsin. Çünkü bakın bu şehirde 700 küsur tane sivil toplum örgütü var. Kimse böyle bütçeli işler yapmıyor. Bu zor bir iş. Ama sivil toplum örgütlerinin çoğu yerde kimse gerekli saygıyı göstermiyor. Kimse bize zorla saygı göstermek zorunda değil. Ama kimseye de bu kadar emeğin üstüne bize saygısızlık yapmanın üstününü vermeyeceğiz. Bunun karşısında her zaman dik bir şekilde duracağız. Herkes de bunu böyle bilsin. Problem değil. Biz 9. organizasyonu gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki günlerde de bununla ilgili, yeni tarihle ilgili duyurularımızı yapacağız. İnananlar bizimle gelir, inanmayanlar da işine baksın. O kendi sığ dünyalarında kendileriyle baş başa kalsınlar” diye konuştu

“BU EGOLARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ, KİMLER DESTEK, KÖSTEK KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ”

Edirne Belediyesi ve Edirne Valiliği haricinde bazı meslek odalarının destek vermediği gibi esnaflarının organizasyon sayesinde kazançlı çıktığının altını çizen Akdağ, “Belediye ve valilik tabii ki bu işin bir parçası ve destek veriyor. Olay sadece maddi konularla ilgili değil. Evet gerçekten Edirne Valiliği ona bağlı kurumların yapmış olduğu işler var. Bunlar zaten parayla ölçülür konular değil. Edirne Belediyesi’nin yaptığı işler var. Yine aynı şekilde bu parayla ölçülür konular değil. Bu desteklerini her zaman zaten veriyorlar. Bundan yana ayrıca teşekkür ediyoruz. Ama bu işler bütçeli işler. Edirne Ticaret ve Sanayi Odası’nın bu işte bir kuruş katkısı yok. TRT bu organizasyonu naklen yapıyor. Bunu parayla yaptıramazsınız.  Çıkın bakın ulusal basında yüzlerce binlerce haber var. Yurt dışında yüzlerce haber var. Ülke tanıtımıyla ilgili. Şimdi bundan en çok istifade eden kim? Meslek odalarının üyeleri yani esnafımız. Hadi diyelim ki esnafımız anlamadı da ya o esnafı temsil eden meslek odası da mı bunu anlamaz yani? Bu kadar mı uzak yani? Bakın bir şey var. Bu şehirde insanların egoları var. Hiç problem değil. Biz o egolara boyun eğmeden 9.kez bir organizasyon yapılacak ve daha sonrası da yapılacak. Yapılan işlerle ilgili teşekkür ederiz. Ama yapılmayanlara da yeri geldiği zaman çok sineye çektiğimiz zamanlar oldu ama bundan sonra artık format değiştireceğiz.  Kimler destekçi? Kimler köstekçi? Hepsinin adını da bundan sonra kamuoyuyla paylaşacağız. Bunu da herkes böyle bilsin yani” diye noktaladı.