0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Zirve Toplantısı’na katılmak üzere Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’ya hareket etti. Zirvenin Kuzey Makedonya ve Arnavutluk’un Avrupa Birliği’ne tam üyelik müzakerelerinin ertelenmesinin hemen ardından yapılması bu ziyaretin önemini daha da arttırıyor.

Gezinin kapsamıyla ilgili sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Türkiye’nin, Balkanlar’da barış, istikrar ve refaha atfettiği önem çerçevesinde, bölge ülkelerinin tamamını kapsayan tek bölgesel iş birliği platformu olan Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci’ne kuruluşundan bu yana etkin bir şekilde katkıda bulunduğunu belirtti.

Altun toplantı kapsamında ekonomi, ticaret, ulaştırma, altyapı ve yatırım alanları başta olmak üzere Balkanlar’da iş birliğinin geliştirilmesine yönelik adımlar ele alınacağını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi üyelerinin yanı sıra zirve katılımcısı bazı ülkelerin liderleriyle ikili görüşmeler gerçekleştireceğini vurguladı.

Zirve neden önemli?

Almanya ve Polonya, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerin isteksizliğine rağmen Kuzey Makedonya ve Arnavutluk’a AB üyeliği şansı verilmesini savunuyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel 4-5 Temmuz’da yapılan Batı Balkanlar Zirvesi’nde bu ülkelerin zaten AB üyesi ülkelerle çevrili olduğunu ve bu ülkeleri kabul etmelerinin stratejik bir sorumluluk olduğunu belirtti.

Nitekim Avrupa Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Johannes Hahn da bu iki ülkeyle üyelik müzakerelerinin başlatılmamasını talihsizlik olarak nitelemişti.

Üyelik müzakerelerinin başlatılmasını isteyenler ertelemenin Avrupa Birliği’nin kredibilitesini düşüreceğini, AB yanlısı hükümetlerin elini zayıflatacağını ve Rusya, Çin ve Türkiye gibi ülkelerini bölgedeki etkinliğini arttıracağını belirtmişti.

Bu tartışmaların arasında Erdoğan’ın Balkanlar ziyareti bu AB’nin endişelerin bir anlamda yersiz olmadığını gösteriyor. Altun’un isim vermeden “bazı ülkelerin liderleriyle ikili görüşmeler gerçekleştirmesinin beklendiğini” belirtmesi de Ankara’nın bölgedeki etkinliğini arttırma yönündeki adımlardan biri olduğunu gösteriyor.