0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, Temmuz ayı başında Edirne’de yüz binde 11 vaka görünürken, Ekim ayı başında en son açıklanan verilere göre 100 binde 171 olduğuna dikkat çekerek, Edirne’de üç haftalık süreç içinde  vakaların 15 buçuk kat arttığını söyledi.

Prof. Dr. Gürcan Altun, Tabip Odası’nda düzenlediği toplantıda vaka artışlarına yönelik değerlendirmelerde bulunarak, alınması gereken önlemlere yönelik önerilerini paylaştı.

“DÜNYADA 240 MİLYON HASTALANDI”

Kovid-19 hastalığının pandemi olarak ilan edilmesinden 19 aydan daha fazla bir süre geçtiğini ve bugüne kadar dünyada 240 milyon insanın hastalandığına dikkat çekerek, “ Vefat eden insan sayısı yaklaşık 5 milyon. Bugüne kadar aşılama çalışmalarında dünyada 6.5 milyar doz aşı yapıldı. Fakat burada da toplumsal adaletsizlik söz konusu. Yoksul ülkelerde nüfusun yüzde 2’sini tek doz aşı yapıldığı bilinmekte” dedi.

“ÜLKEMİZDE AŞILAMA ORANI 54-55”

Ülkemiz de ise Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 18 yaş üstü bireylerin yaklaşık yüzde 75’inin aşılandığından bahsedildiğine değinen Prof. Dr. Altun, “Ancak bu oran yeterli değildir. Çünkü pandemi salgınında 18 yaş üstü değil tüm nüfus üzerinden oranlanması gerekli. Virüsün yeni varyantlarının çıkışıyla ilgili günümüzde artık orijinal varyant kalmadı, delta ve delta plus varyantı var. Buna karşı bağışıklığı hesaplanması için bulaş üzerinden yapılan hesaplamada toplumun yüzde 85’inin aşılı olması gerekiyor. Tam doz aşılanması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’nın verileri sadece 18 yaş üstünü yansıtıyor. Bunu toplumun geneline uyarlandığında, şu anda ülkemiz için aşılanma oranı yüzde 54-55 seviyesinde yani yüzde 85’e ulaşmak için daha çok yolumuz var. Bugüne kadar ülkemizde aşı olmayan 18 yaş üstü bireylerin sayısı 7.5 milyon. 18 yaş altındaki bireylerin sayısını da bilmiyoruz. Bunların verileri Sağlık Bakanlığı’nda vardır. Açıklarsalar yine bilgi sahibi OLURUZ.  Yine 18 yaş üstünde hatırlatma dozunu olmamış insan sayısı 6.5 milyon. Yani 13 milyon insan tam bağışıklı değil” dedi.

“VAKA 5-6 KAT ARTTI”

Prof. Dr. Altun, “Edirne’ye ve Türkiye’ye ilişkin birtakım verileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Hastalığın ciddiyetinin ve boyutunu hepimiz daha görelim diye. Ölümlere dikkat çekmek için bir grafik hazırladım. Koşulsuz şartsız Temmuz ayında başlayan açılmayla birlikte vaka sayılarında ciddi bir artış görünüyor. Türkiye’de 100 nüfusa göre temmuz ayında vaka sayısı 100 binde 42 iken bu sayı 1 Ekim de 100 binde 234’lere yükseldi. Bu süreçte vaka sayısı 5.6 kat arttığını görürüz. Yine burada vefatlara dikkat çekmek istiyorum. Temmuz ayı başında vefat sayısı haftalık olarak 326 iken, 1 Ekim’e gelindiğinde vefat sayısı haftalık olarak 1519 oluyor. Yani üç aylık süre içerisine vefat sayısında 4.7 kat artış görünüyor” dedi.

“EDIRNE’DE VAKA 15 BUÇUK KAT ARTTI”

Temmuz ayı başında Edirne’de yüz binde 11 vaka görünürken, Ekim ayı başında en son açıklanan vaka sayısının 100 binde 171 olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Altun, “Yani Edirne’de üç aylık süre içerisinde vaka sayısı 15,5 kat artmış. Peki bu vaka artışında neler etken.  Her şeyin ötesinde bakıldığında okullar açıldı. Okullarda yeterli önlem alınması burada etkendir.  Bunun yanı sıra havaların soğumasıyla birlikte yazlıklardan dönüşler arttı. Üniversiteler açıldı. Edirne’ye 40 binin üzerinde öğrenci geldi. Bu öğrencileri getirip Yurtlarına ya da evlerine yerleştirecek aileler geldi. Toplumsal hareketliliğe karşı vaka sayıları da artış gösterdi.

“AŞI DİRENCİ KIRILMASI İÇİN ÇALIŞMA YOK”

Komşu ülkelerden Edirne’ye gelerek alışveriş yapanlarda da artış olduğuna işaret eden Prof. Dr. Altun, “Havaların soğumasıyla birlikte yetersiz havalandırma koşullarına sahip olan mekanlarda geçirilen zaman, süresi artmaya başladı. Buna bağlı olarak bulaş da arttı. Bunu yanı sıra aşı olmamış bireylerle ilgili olarak PCR testi zorunluluğu ile ilgili bir genelge yayınlandı. Ancak bu genelge ile ilgili olarak bu testi yaptıracak insanların takibi iyi yapılmadı. Yine bilgi kirliliğiyle ortaya çıkan bir aşı direnci var. Bu aşı direncinin kırılması için hiçbir çalışma yok. Ne Sağlık Bakanlığı tarafından ne de Sağlık İl Müdürlükleri tarafından. Aşılanma oranlarını artırılması yönünde çalışma yapılmalı. Virüsün bu denli yayılıyor olması yeni varyantları gündeme getiriyor. Belki yeni varyant suçları var, bunu bilmiyoruz. En büyük sıkıntılar bunlar” dedi.

“TEST SÜRELERİ 8-9 GÜNE ÇEKİLMESİ GEREK”

PCR testinin ne zaman yapıldığı çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Altun, “Bizdeki PCR testi teması kişilerde 5’inci gününde yapılıyor. Oysaki bu hastalığın kuluçka süresinin 7 ile 14 gün olduğun bilmiyoruz. Bu testlerin süresinin 8-9 günlere çekilmesi gerekiyor. Yurt dışından gelenlerde son 72 saate ilişkin böyle bir test isteniyor olması iyi bir şey ama testin tek başına negatif olmamış bireyin hasta olmadığı, ya da hastalığı taşımadığı anlamına gelmez” dedi.

“AYDINLATICI BİLGİLER VERİP AŞI DİRENCİNİN KIRILMASI GEREKİYOR”

Prof. Dr. Altun, Üniversitelerde birtakım uygulamalar başlatıldığını belirterek, şunları söyledi;

“Aşı olmayan kişilerin tespiti ve bunlardan PCR testi istenmesi yönünde. Ne kadar ciddiyetle uygulandığı konusunda bir bilgim yok. Bu şekilde kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Yapılması gereken bu süreçte mutlaka ve mutlaka aşısız bireylerin kimler olduğuna ulaşıp, aşı konusunda aydınlatıcı bilgiler verip aşı direncinin kırılması gerekiyor. Sadece Üniversite öğrencilerinin değil, Veli Der Edirne şubesinin yaptığı anketteki sonuçlarda ciddi anlamda endişe verici. Şöyle ki, 12-15 yaş grubu öğrencilerin yüzde 29’u hiç aşı yaptırmayacağı verisini elde etmiş. Dolayısıyla burada aşı olmama konusunda insanları bilgilendirmek gerekiyor. Bugün hastanelerde yatan bireylerin yüzde 95’ine yakın bireyler hiç aşı olmamış veya hatırlatma aşılarını olmamış bireyler. Bunun önüne geçilmesi için ne ayıplaması gerekli. Bakanlığının yayınladığı verileri güncellemesi gerekiyor. Halka daha şeffaf bilgiler vermeli. Vakaların kaçının aşısız olduğu mutlaka belirtilmiş olması gerekiyor. Aşı zamanda vefatlarda da vefatların kaşının aşısız bireylerden olduğunu insanımız bilmeli. İnsanımız bu hastalığın gerçek boyutunu ancak bu şekilde anlayabilecek.

“TOPLU TAŞIMAYA SINIRLANDIRMA GEREK”

Toplumsal hareketlilik Edirne’ye gelen 40 bin civarındaki üniversite öğrencileriyle birlikte toplu taşımadaki yük ciddi oranda arttı. Mutlaka toplu taşıma araçlarında sayı sınırlandırılması gerekiyor. Öğrenci servisleri içinde aynı şey geçerli. Çünkü bu hastalığın damlacık yoluyla bulaştığı biliniyor

“TEDBİR ALIN ALINMAZSA YÜKSELME DEVAM EDECEK”

Eylül ayında bu pik ortaya çıktı. Şu anda yükseliş trendi devam ediyor. Aslında bu dalgalanmalar şeklinde gerekli tedbirler alınmazsa yükselme devam edecek. Vaka sayılarının artışlarının temel nedenleri verilere bakılarak anlaşılabilir. Buna göre birtakım önlemler artırılabilir ve daha fazla insanın bu hastalığa yakalanmasını önler. Bugün çok ciddi yoğun bakım gerektirecek, ölümü azaltacak tek etkin silahımız aşı” dedi.