0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Araştırmacısı Dr. Selda Altuncu Poyraz, Marmara Denizinden Saros Körfezine kadar Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) üzerinde meydana gelecek bir depremin Edirne için ciddi bir risk oluşturacağını söyledi.

Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından, “Edirne İli ve Civarının Depremselliği” konulu çevrim içi bir konferans düzenlendi.

Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya moderatörlüğünde gerçekleşen çevrim içi konferansa TÜDAM Danışma Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi’nde araştırmacı olan Dr. Selda Altuncu Poyraz konuşmacı olarak katıldı.

DÜNYADAKİ ÖNEMLİ DEPREM KUŞAKLARINI ELE ALINDI

Trakya Üniversitesi akademik ve idari personeli, çok sayıda öğrenci ve vatandaş ile Edirne AFAD Şube Müdürü Deniz Bitek ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından büyük ilgiyle takip edilen konferansta Dr. Selda Altuncu Poyraz, ilk olarak dünyadaki önemli deprem kuşaklarını ele alarak, Türkiye’nin genel tektonik durumu ile bu deprem kuşakları arasındaki yerini ortaya koydu.

“TÜRKİYE, ALP-HİMALAYA DEPREM KUŞAĞI İÇERİSİNDE”

Türkiye’nin, Alp-Himalaya deprem kuşağı içerisinde olduğunu belirten bu doğrultuda etkilendiği levha, bunlara bağlı sıkışma ve genişleme bölgelerini anlatan Dr. Poyraz, Türkiye’yi etkileyen ana faylar ve bu fayların kırılmasından kaynaklı deprem hareketlerini tanımlayarak, Ülkemizdeki depremlerin sığ odaklı olduğunu ifade etti.

“EDİRNE İÇİN CİDDİ BİR RİSK”

Türkiye’deki deprem hareketlerine ilişkin açıklamaların ardından Edirne’nin deprem gerçeğine değinen konuşan Dr. Poyraz, Marmara Denizinden Saros Körfezine kadar KAFZ üzerinde meydana gelecek bir depremin Edirne için ciddi bir risk oluşturacağını söyledi.

“EDİRNE’NİN DEPREMDEN ETKİLENMESİ KAÇINILMAZ”

Dr. Poyraz, “Edirne il sınırları içerisinde aktif fay bulunmamakla birlikte çevresinde bulunan aktif fayların varlığı ve Edirne ilinin zemin koşulları düşünüldüğünde yakın çevresinde meydana gelebilecek olası bir depremden etkilenmesi kaçınılmazdır. Zira aletsel dönem ve tarihsel dönem deprem kayıtlarına bakıldığı zaman Edirne ilini etkileyen depremler mevcuttur. Edirne ilinin güney kısmı, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun (KAFZ) Marmara Denizi’nden geçen kuzey kolunun etkisi altındadır. MTA tarafından 2013 yılında hazırlanan Türkiye Diri Fay Haritasında da görüleceği gibi il sınırları dışında güneyde Kuzey Anadolu Fay Zonu, kuzey-kuzeybatıda Bulgaristan’dan geçen aktif faylar bölgedeki önemli tektonik yapılardır. Genelde ana yapıların doğrultuları KD-GB gidişlidir. Tarihsel dönemde (M.Ö. 1800 – M.S. 1900) Kuzey Anadolu Fay Zonu boyunca, Kuzey Ege Denizi’nde, Bulgaristan’da ve Edirne ili sınırları içerisinde şiddet değeri Io=VIII-IX arasında olan depremler meydana gelmiştir. Aletsel Dönemde (M.S. 1900’den itibaren) il sınırları içerisinde meydana gelen önemli depremlerin büyüklükleri 5.0-5.9 arasındadır. 6.0 ve üzeri şiddeti olan depremler, genelde KAFZ üzerinde, Kuzey Ege – Saros Körfezi’nde ve komşu ülke sınırları içerisinde (Yunanistan, Bulgaristan) meydana gelmiş depremlerdir. İl merkezine en yakın deprem 118 km uzaklıkta olan 1928 Bulgaristan depremleridir.” dedi.

Özellikle zemin-yapı ilişkisinin çok iyi kurulması ve sıvılaşmaya bağlı olarak ortaya çıkacak sorunların belediyeler ve ilgili kamu kurumları tarafından dikkatle ele alınması gerektiğini belirten Dr. Poyraz, Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne teşekkür etti.