DOLAR 32,2011 -0.02%
EURO 35,0148 -0.01%
ALTIN 2.521,580,85
BIST 10.739,570,90%
BITCOIN 22069052,69%
Edirne
22°

AÇIK

02:00

YATSI'YA KALAN SÜRE

Eğitimciler iş bıraktı, sokağa çıktı: “Eğitimde şiddet yasası çıkarılsın”

Eğitimciler iş bıraktı, sokağa çıktı: “Eğitimde şiddet yasası çıkarılsın”

Eğitim-İş Edirne Şubesi, Eğitim Sen Edirne Şubesi ve Teç-Sen Edirne Şubesi'ne bağlı eğitimciler İstanbul’da özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan’ın, abancı uyruklu bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu öldürülmesini ve eğitimcilere yönelik artan şiddet olaylarına dikkat çekmek için iş bırakarak Saraçlar Caddesi'nde eylem düzenledi.

ABONE OL
10 Mayıs 2024 16:59
Eğitimciler iş bıraktı, sokağa çıktı: “Eğitimde şiddet yasası çıkarılsın”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eğitim-İş Edirne Şubesi, Eğitim Sen Edirne Şubesi ve Teç-Sen Edirne Şubesi’ne bağlı eğitimciler İstanbul’da özel bir lisenin müdürü İbrahim Oktugan’ın, abancı uyruklu bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu öldürülmesini ve eğitimcilere yönelik artan şiddet olaylarına dikkat çekmek için iş bırakarak Saraçlar Caddesi’nde eylem düzenledi.

Eyleme CHP Edirne Milletvekili Baran Yazgan, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Yücel Balkanlı, Eğitim Sendikası temsilcileri ve üyesi olan öğretmenler katıldı. Eylemde Eğitim İş Edirne Şube Başkanı Murat Akçay ve Eğitim Sen Şube Başkanı Ahmet Acet okudukları sendikaların ortak basın açıklamasında Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak ‘şiddet yasası’nın çıkarılmasını talep etti.

“EĞİTİM EMEKÇİLERİ OKULLARDA ŞİDDETİN HEDEFİ OLMAYA DEVAM ETMEKTEDİR”

Eğitim Sen Edirne Şube Başkanı Ahmet Acet, “Millî Eğitim Bakanlığı ve siyasi iktidarın eğitim emekçilerine yönelik söylem ve yaklaşımları ile Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinden emeğimizin değersizleştirildiği, mesleğimizin itibarsızlaştırdığı koşullarda, savaşlarda bile hedef alınmayan eğitim emekçileri okullarda şiddetin hedefi olmaya devam etmektedir. Önceki gün ömrünün büyük bölümünü eğitime ve öğrencilerine adamış olan bir meslektaşımızı hayattan ve öğrencilerinden koparan ne basit bir öfke krizi ne failin öğrenci oluşu ne de failin uyruğu ile ilgilidir. Bugüne kadar eğitimden sorumlu olanların yaptıkları açıklamalarda eğitimde yaşanan olumsuzlukların sorumlusu olarak öğretmenleri göstermesi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) uygulamasının bizlere karşı bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur. Bu ülkede okulda öğretmen öldürüldü! Söz bitti! Şiddetin, cinayetin tek bir faili olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Cinayetin arkasındaki zihniyet, bizleri ötekileştiren, her fırsatta tehdit ederek hedef haline getiren, mesleğimizin itibarını ayaklar altına alanlardır. ‘Bir toplumun uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür.’ Öğretmenler, toplumun temel taşlarını döşeyen, gelecek nesilleri yetiştiren ve aydınlık bir geleceğe rehberlik eden mimarlardır. Öğretmene yapılan her saldırı, tüm topluma ve ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Unutmayalım ki, eğitimsiz bir toplum, karanlığa mahkumdur” diye konuştu

“MEB’E ÇAĞRIMIZ: OKULLARDA ŞİDDET OLAYLARININ KORKUTUCU TIRMANIŞINI ENGELLEMK İÇİN ŞİDDET YASASI ÇIKARILMALIDIR”

Eğitim İş Edirne Şube Başkanı Murat Akçay, “Buradan Milli Eğitim Bakanı’na soruyoruz; Okulda şiddeti önlemek için daha kaç eğitim emekçisinin can vermesi gerekiyor? İktidarın ve MEB’in plansızlığı nedeniyle okullarımız güvenlik açısından ciddi risk altındadır. Okullarımızdaki güvenlik açığının faturasını canımızla mı ödeyeceğiz? Buradan bir kez daha altını çiziyoruz. Her suç gibi bu suçun da azmettiricileri olduğunu biliyor ve onları çok iyi tanıyoruz. Daha önce defalarca yaşadığımız cinayetler gibi bu son bu cinayetin de azmettiricileri; öğretmenler çalışmıyor gibi yanlış bir algıyı toplumda yaymaya çalışanlardır. Bizleri bugün okullarımızda açık hedef haline getirenler; liyakatsiz şekilde atandıkları koltukları bir hükümdarlık alanı gibi kullananlar, her fırsatta bizleri aşağılamaya çalışan mülki amirlerdir. Öğretmenliğin aynı zamanda bir uzmanlık mesleği olduğunu görmezden gelenlerdir. Okullarda şiddeti körükleyenler; eğitime dair eleştiri ve önerilerimize yıllardır kulak tıkamakta ısrar edenlerdir. Bizleri hedef haline getirenler; her fırsatta emeğimizi küçümseyenler, mesleğimizi itibarsızlaştıranlardır. Bugün eğitim emekçilerinin canlarından endişe ederek okula gidiyor olması işte bunların eseridir. Bunun için atılması gereken ilk adım bu zihniyetin kökten değişmesidir. Okullardaki şiddetin arkasındaki nedenler ortaya çıkarılmalı, eğitim emekçilerinin can güvenliği sağlanmalıdır. Okulda şiddetin son bulması için MEB’i acilen harekete geçmeye ve önlem almaya çağırıyoruz. Okullarda yaşanan şiddet olaylarındaki korkutucu tırmanışı engellemek için bir an önce eğitimde şiddet yasası çıkarılmalıdır. Eğitim kurumlarının tümünde, şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı hazırlanmalıdır. Failler toplumun vicdanını rahatlatacak ve yeni olaylar açısından caydırıcı olacak şekilde cezalandırılmalıdır. Özel ya da devlet okulu fark etmeksizin, derhal tüm okulların güvenliği sağlanmalıdır. Ahlak bekçiliğine soyunan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) toplumsal şiddeti başlıca gündemi haline getirip, mafya ve suç temalı televizyon yapımlarını denetlemesi sağlanmalıdır. İçine bin bir tane gereksiz ve hatta zararlı içeriklerle doldurulan müfredat yerine şiddetin çağdışı ve yanlış olduğunu öğreten, toplumsal yaşam dersleri içeren öğretim programları hazırlanmalıdır. Kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyor, can güvenliğimizin olmadığı bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz” dedi.

1 günlük iş bırakma eylemi yapan öğretmenlerin basın açıklaması olaysız bir şekilde son buldu.

Haber: Erkan Ekşi

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.