Edirne’nin en işlek noktalarından biri olan Saraçlar Caddesi’nde örgü sepet satıcılarının ürünlerine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Osmanlı döneminden günümüze uzanan saz ve kamış gibi doğal malzemelerden tamamen el emeğiyle üretilen sepetler hem geleneksel yapısıyla nostalji yaşatıyor hem de pratik kullanımıyla günlük hayata kolaylık sağlıyor. Tarla sepeti, yumurta sepeti ve dekoratif ev sepeti olarak satılan sepetler ise 100 liradan alıcısına buldu.

“ÖRGÜ SEPETLER YOĞUN İLGİ GÖRDÜ”

Ürünlerini set boyundaki çadırda el emeği ile yaptıklarını ve vatandaşın yoğun ilgisinden memnun olduklarını belirten satıcılar, “Sepetlerin hepsi el emeğimiz kendi örmemizle yapılan. Herhangi bir yerden alıp getirmedik. Çadırda örüyoruz dört bir yanda satıyoruz. Bu sepetler hafif, metal plastik gibi değil. Kenarlarında boşluklar var ve hava alma şansı var. Meyve, sebze gibi gıda ürünlerinin terlemesin engeller bozulmasını engeller. Pazarda, bahçede, piknikte, tarlada ev içinde rahatça kullanılır. Suya çok temas etmemesi lazım, aşırı sıcakta kuruyup çatlama yapabilir. Çok ağır şeyler taşınmaz. Daha çok meyve, sebze yumurta, ekmek gibi yiyecekler için çok uygun. Küçük olan sepetler de evlerde güzel dekor sunsun diye ilgilenenler için satıyoruz ki onlarda kapış kapış gidiyor. Genelde 100 liradan satıyoruz. Ne kazanırsak Allah bereket versin. Bu sepetler plastik, metale göre her zaman daha sağlıklı, hafif ve kullanışlıdır. İnsanlarda yoğun ilgi gösterdi, herkes memnun” diye kaydetti.

“OSMANLI DÖNEMİNE UZANAN SAZ VE KAMIŞTAN SEPET ÖRÜCÜLÜĞÜ”

Edirne’de saz ve kamıştan sepet örücülüğünün tarihi, Osmanlı dönemine kadar uzanır. Bu el sanatı, özellikle 15. ve 16. yüzyıllardan itibaren Edirne’nin ekonomik ve kültürel hayatında önemli bir yer tutmuştur. Edirne, Osmanlı’nın önemli şehirlerinden biri olarak, Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinin sulak alanlarında bolca bulunan saz ve kamışın işlenmesiyle gelişen bir zanaat kültürüne sahipti. Edirne’de saz ve kamış, genellikle sulak alanlar, nehir kenarları, göller ve bataklıklarda doğal olarak bulunur. Bu bitkiler özellikle Meriç, Tunca ve Arda nehirlerinin birleştiği bölgelerde sulak alanlarda yaygın olarak yetişir. Bu alanlar sazlıkların ve kamışların doğal yaşam alanlarıdır ve genellikle bataklık veya sığ sularda bulunurlar. Saz ve kamışın toplanması için en uygun dönem, bitkilerin olgunlaştığı ve su seviyesinin düşük olduğu yaz veya sonbahar aylarıdır. Edirne’de saz ve kamış, sadece sepet örücülüğü için değil, aynı zamanda balıkçılık, geleneksel ev eşyaları ve dekoratif ürünler için de kullanılmıştır. Özellikle Sarayiçi ve Karaağaç gibi bölgelerde, bu malzemelerin toplanması ve işlenmesi, yerel halkın geçim kaynaklarından biri olmuştur.

Haber: Erkan Ekşi