Çocukluk hayali olan resim sanatıyla yola çıkan Ressam Özlem Özkal’ın tek hayali, yaptığı tablolarla herkesin evindeki duvarlarda yer edinmek. Yağlı boya resim sanatıyla lise yıllarında İl birinciliği yakalayan Özkal, bu sanatla alakalı eğitimler alarak hayatına devam etti. Şimdi Tarihi Bedesten Çarşısı’nda hem atölye olarak hem satış noktası olarak 3 dükkan açan ve hedefinin herkesin evindeki duvarda yer edinebilmek olduğunu belirten Ressam Özlem Özkal, “Piyasayı gözlemlediğimde, yağlı boya tabloların çok yüksek fiyatlarda satıldığını görüyorum. Ama ben bunu istemiyorum. Benim istediğim herkesin evinde adımın geçtiği kısa bir yolculukta misafir olmak. Her eve misafir olmayı düşlediğim bir hayalim var” şeklinde dile getirdi.

“RESİM SANATI ÇOCUKLUKTAN GELEN BİR TUTKUYDU”

Resim sanatına ilgisinin çocukluk yaşta başlamasıyla, hayalinin peşinden giderek bugün hem tablo yapıp hem ders verdiğini kaydeden Ressam Özlem Özkal, “İstanbul Eyüp’te doğdum. Lise yıllarında ben ilk yağlı boya tablomda il birincisi oldum. Öğretmenim güzel sanatları okumamı söyledi ama ben pek onu gerçekleştiremedim. Resim zaten o devam etti bende. Resim sanatı çocukluktan gelen bir tutkuydu. İranlı bir ressamla yolum kesişti İstanbul’da. Ondan işte yağlı boya teknikleri üzerine eğitim aldım. Sonra bu hobi olarak başlayan yolculuk, evde devam eden tabloların çoğalmasıyla, kendime bir atölye açmaya karar verdim. Yaklaşık 4 seneye yakın bir zaman oldu atölyem var. Sonra atölyede işte hem resimleri yaptım hem de istek üzerine talebe bir sınıf açtım” dedi.

“TARİHİ BEDESTEN ÇARŞISI’NDA HEM KİŞİSEL SERGİ HEM 3 TANE DÜKKAN AÇTIM”

Yağlı boya tablolarıyla Edirne Bedesten Çarşısı’nda sergi açtığını ve bunun akabinde atölye şeklinde bir dükkan ardından 2 tane boş olan dükkanı da açarak sanatını icra ettiğini dile getiren Özkal, “Bedesten’de ilk sergi yaptım, Edirne’de kişisel sergi. Burası iki tane aynı dükkanlar boşmuş. Bu karşılıklı iki dükkanı açtım. Sonra yanda bir dükkan boşalınca, orası biraz daha genişti, oraya geçtim. Şimdi burada hem tablolarımı yapıyorum hem satışını gerçekleştiriyorum. Biraz da workshop gibi. Tarihi çarşıyı gezerken, yerli vatandaş ve turistler biraz da böyle yaparken görüyorlar. Onların da hoşuna gidiyor aslında. Yurt içi ve yurt dışı sipariş de alıyorum. Kargo da çıkartıyorum. Yerli ve yabancı turistlerin biraz daha sanata daha meraklı olduklarını gözlemliyorum. Burada aynı zaman da sanatımı icra ediyorum. Yani bir aşk yolculuğu diyorum ben buna, aşk yolculuğumu sürdürüyorum. İnsanların sanata daha uzak kalmışlığını gözlemledim ben Edirne’de. Yağlı boya deyince biraz insanlar ürküyorlar. Yağlı boya tabloların pahalı olması, insanlara biraz bütçelerini sarsacak konusunda akıllarda tedirginlik oluşturabiliyor” diye konuştu.

“MADDİYATI GÖZETMEDEN SANATI SEVDİRMEK ADINA HAREKET ETTİM”

Kendisinin ilk hedefinin maddiyat değil sanatı sevdirmek olduğunun altını çizen Özkal, “Ben artık ticari boyutuna bakmadan bunu hediyelik amaçlı çok cüzi rakamlara indirdim. Herkesin elinde bir yağlı boya tablo olsun istiyorum. O yüzden maddiyatını gözetmeden sadece sanatı sevdirmek adına hediyelik bir seriyi başlattım. O da çok sevildi. Bir buçuk yıldır da o seri üzerinden devam ediyorum” dedi.

“İNSANLARIN BEĞENİLERİNE GÖRE HER TÜRLÜ YAĞLI BOYA ÇALIŞMASI YAPIYORUM”

Yağlı boya tabloların da her çeşit tasarıma yer verdiğimi vurgulayan Özkal, “Her çeşit şey tablo yapıyorum. Edirne’nin tarihi güzelliklerini resim ediyorum. Özel tasarım çalışmalar yapıyorum. Sipariş üzerine yapıyorum. Osmanlı gravürleri yapıyorum. Manzara resimleri. Nature mode, Akdeniz serisi. Genelde seri çalışıyorum yaptığım zaman. Yaz, sonbahar, kış serisi. İnsanların neleri daha çok beğendiklerine de bakıyorum. Neleri daha çok beğeniyorlar. Neden daha çok istiyorlar. Karışık çalışmalarda, özgün çalışmalarda yapıyorum” dedi.

“BENİM İSTEĞİM HERKESİN EVİNDEKİ DUVARDA ADIMIN GEÇTİĞİ BİR MİSAFİRLİK”

Piyasanın yüksek olduğunu, ancak kendisinin her sevki bir duvarda imzalı tablosuyla iz bırakmak istediğini kaydeden Özlem Özkal, “İlgi güzel, insanlar meraklı aslında. İstiyorlar ama biraz ürkme var yağlı boya tablolara karşı. Çünkü gerçekten piyasayı gözlemlediğimde, yağlı boya tabloların çok yüksek fiyatlarda satıldığını görüyorum. Müzayedelerde olsun, kişisel sayfalarda olsun bakıyorum. Ama ben bunu istemiyorum. Benim istediğim herkesin evinde adımın geçtiği kısa bir yolculukta misafir olmak istiyorum. Her eve misafir olmayı düşlediğim bir hayalim var. İnşallah onu gerçekleştirebilirim” diye ifadelerini noktaladı.

Haber: Erkan Ekşi