0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Veli Der Edirne Şube Başkanı Benay Gürsel, eğitim öğretim yılının birinci döneminin sona ermesiyle öğrencilerin yaşadığı problemler ve yapılması gerekenler konusunda açıklamada bulundu. Derin ekonomik kriz nedeniyle her iki çocuktan birinin yetersiz beslenme ve açlıkla karşı karşıya kaldığını kaydeden Veli Der Edirne Şube Başkanı Benay Gürsel, ücretsiz okul yemeği için herkesi Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu’na katılması için çağrıda bulundu.

“EĞİTİMDEKİ SORUNLAR GÖRÜLMEMİŞ BİR BOYUTA ULAŞTI”

2023-2024 eğitim öğretim döneminin ilk yarısının sona ermesine yönelik değerlendirmede bulunan Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Edirne Şube Başkanı Benay Gürsel, “Eğitimde yaşanan sorunlar ülkemiz tarihinde görülmemiş bir boyuta ulaşmış durumdadır. Salgın, zamlar ve ekonomik kriz ile birlikte artan yoksulluk en çok çocukları etkiliyor.

Ülke genelinde okul yemeği tüm öğrenciler için tartışmasız en temel hak iken, eğitim öğretim yılı başında okul öncesi eğitimdeki okul yemeği uygulamasının afet bölgesiyle sınırlandırılacağı açıklandı. MEB bu açıklamayla da kalmadı, Okulöncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin ‘okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların okulda geçirdikleri süredeki temel ihtiyaçlarını, öz bakım süreçlerini ve eğitim programının uygulanmasını desteklemek amacıyla katkı payı alır’ maddesini dayanak yaparak, eğitimi okul öncesi öğrenciler için yemekten, eğitim materyallerine kadar her şeyi paralı hale getirdi” dedi.

“DERİN EKONOMİK KRİZ NEDENİYLE 2 ÇOCUKTAN BİRİ AÇLIĞA, YOKSULLUĞU YAŞIYOR”

Türkiye’de en az 5 öğrenciden birinin haftada bir kez parası olmadığı için yemek yiyemediğinin altını çizen Gürsel, “Açlık sınırı 12 bin 612 TL’ye, yoksulluk sınırı 43 bin 623 TL’ye ulaşmıştır. Türkiye OECD ülkeleri arasında yüzde 19,2 ile son 30 günde haftada en az bir kez yiyecek parası olmadığı için hiç yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke oldu. Ülkemizde en az 5 öğrenciden biri haftada en az bir kere parası olmadığı için yemek yiyemiyor. Yetersiz beslenme; çocuğun okul için hazır bulunuşunu, akademik başarısını ve okula devamını da etkiliyor. Dünyada bu sorunların çözümü için en etkili ve en yaygın şekilde kullanılan müdahale programı okul yemeğidir. Okul yemeği okul öncesinden itibaren her kademe ve tüm okul türlerinde acilen yaşama geçirilmelidir. Tüm öğrenci velilerini, demokratik kitle örgütlerini çocuklarımızın geleceğine sahip çıkan herkesi Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu’’na çağırıyoruz. Türkiye Okul Yemeği Koalisyonun da sesimize ses olmaya çağırıyoruz” dedi.

“MESEM’LERDE ÇOCUKLAR OKULLARDAN KOPARILMAKTADIR”

Mesleki Eğitim Merkezlerinde öğrenci sayısının 1 milyon 324 bin 840’a ulaştığında dikkat çeken Gürsel, “Açık öğretimde okuyan öğrenci sayısı ise 2 milyon 346 bin 654 (yüzde 12)’dir. ‘4 gün iş, bir gün okul’ sloganıyla patronlara ucuz iş gücü kaynağı olarak sunulan meslek lisesi öğrencileri Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) çocuklarımız can güvenliği olmadan çalıştırılmak ve okullardan koparılmaktadır ve MESEM’ler deki öğrenci sayısı 1 milyon 324 bin 840’a ulaşmıştır. Çocuklar salgın, deprem ve artan yoksulluktan kaynaklı akın akın okullarını bırakmak zorunda kalmaktadır. MESEM uygulamasına son verilmeli, çocukların okullarına dönüşü sağlanmalıdır” diye ifade etti.

“KALICI YAZ SAATİ UYGULAMASINA SON VERİLMELİDİR”

Kalıcı yaz saati uygulamasına değinen Gürsel, “Kalıcı yaz saati uygulaması 7 yıldır devam etmektedir. Enerji şirketleri daha fazla kâr sağlasın diye çocuklarımız gün doğmadan, zifiri karanlıkta uyanıp evden çıkmak zorunda kalmakta ve yine zifir karanlıkta eve dönmektedir. Bir an önce kalıcı yaz saati uygulamasından vazgeçilmeli, yaz saati-kış saati uygulamasına geri dönülmelidir” dedi.

ÇEDES VE TÜM PROTOKOLLER İPTAL EDİLMELİDİR

Benay Gürsel, “Laik, bilimsel, kamusal eğitim birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Laik ve bilimsel olmayan eğitimin kamusal olmasından da söz edemeyiz. ÇEDES ve imzalanan onlarca protokol, iş birliği ile STK adı altında çeşitli dini ve siyasi yapılar, kişiler okullarımızda dini ve siyasi ideolojik çalışma yürütmekte, öğretmenlik mesleği hedef alınmakta ve çocuklarımızın eğitim hakkı ihlal edilmektedir. Yıllardır imzalanan protokollerin devamında ÇEDES ile bu yapılar ve kişilerin yürüttükleri faaliyetler 81 ilde tüm okullarda yaygınlaştırılarak kalıcı ve sürekli hale getirilmiştir. ÇEDES ve tüm protokoller iptal edilmelidir” dedi.

“ÖZEL OKULLARA TEŞVİK ADI ALTINDA KAMU ARAZİLERİNİN BİNALARININ SERMAYEYE AKTARIMI SONLANDIRILMALI”

Özel Okul ve özel yurtların kamulaştırılaması gerektiğinin altını çizen Gürsel, “Kamu okullarına ayrılmayan bütçe ve kaynaklar özel okul sahiplerine aktarılmaktadır. Resmi gazetede yayınlanan son yönetmeliklerden biriyle özel meslek liselerine yapılan teşvikler yüzde yüze varan oranda artırıldı. Özel okullarda hafta sonu kurslarının belediyeler eliyle finanse edileceği düzenlemesi ile de birlikte bizim vergilerimiz, emeğimiz özel okul sahiplerine aktarılmaya devam etmektedir. Özel okullara, STK adı altındaki yapılara teşvik, destek, kamu arazilerinin, binalarının aktarımı sonlandırılmalı, bugüne kadar destek adıyla yapılan tüm aktarımlar kamu okullarına iade edilmeli, özel okullar, özel yurtlar kamulaştırılmalıdır” dedi.

 “OKULLARDA DEPREM GÜVENLİĞİ SAĞLANMALIDIR”

Çocukların yaşadığı sorunlara çözüm olmak için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini dile getiren Gürsel, “Deprem ülke geneli açısından büyük bir tehlikedir. Deprem güvenliği için okullara yeterli bütçe, kaynak ayrılmalı, MEB il il, ilçe ilçe, okul okul okulların deprem güvenliği ile ilgili okul, ilçe, il web sitelerinde gerekli açıklamaları, bilgilendirmeleri yapmalı, tüm okulların deprem güvenliği sağlanmalıdır. Hiçbir veli, hiçbir çocuğumuz yaşadığı sorunlardan dolayı kendini yalnız hissetmesin! Öğrenci Veli Derneği olarak çocuklarımızın yaşadığı sorunlara çözüm olmak için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bizim çabamız, mücadelemiz çocuklarımıza hayalleri kadar büyük bir gelecek yaratma mücadelesidir” diye konuştu.

Haber: Erkan Ekşi