0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Serhat Çeker, veraset işlemlerinde izlenecek süreç konusunda vatandaşı bilgilendirmek için açıklamada bulundu. Son zamanlarda miras durumunda veraset işlemlerinde kendisine başvuran mirasçıların konu hakkında yetersiz bilgi olmasıyla karşılaşan Başkan Çeker, eldeki mülkün satışı öncesi devlet dairelerinde işlemlerin yapılması gerektiğini altını çizdi.

“VERASET KONUSUNDA YOĞUN ŞEKİLDE BİLGİ EKSİKLİĞİ VAR”

Miras sebebiyle şahısların kendisine kalan mülkü satmak için veraset işlemlerinden haberi olmadan Emlakçılara çok sık başvurduğu ve bu konu hakkında bilgi yetersizliği olması sebebiyle açıklamada bulunan Edirne Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Serhat Çeker “Halkımızın veraset konusunda bilgi eksikliği olduğunu fark ediyoruz, özellikle emlak sektöründe çalışırken bu durumla sık sık karşılaşıyoruz. Gelen kişiler bize şöyle diyor: ‘Eşim vefat etti, çocuklarım var, miras kaldı. Bu yeri satmak istiyoruz, ama tapu eşimin üzerine.’ Bu durumda yapılacak işlem, ölüm verasetine hemen başvurarak mirasçıları belirlemektir. Eskiden bu işlem mahkeme aracılığıyla yapılıyordu, ancak artık noterler de ölüm verasetini düzenleyebiliyor. Ölüm ilanını alıp, notere başvurarak mirasçıları tespit edebilir ve ölüm verasetini alabilirsiniz. Aynı işlemi mahkemeden de yapabilirsiniz. Ölüm verasetini aldıktan sonra, ilgili yerin düşümleri yapılmalıdır. Düşünüm, vefat eden kişinin mirasçılarının tapuda işlenmesi anlamına gelir. Bu işlem için tüm mirasçıların tapu dairesine gitmesi gerekmez. Yalnızca bir mirasçı başvuruda bulunabilir ve diğer mirasçıların kimlik belgeleriyle birlikte tapu dairesine gitmesi yeterlidir. Tapuda yapılan işlemle mirasçılar belirtilir ve mirasın paylaşımı bu şekilde gerçekleştirilir” dedi.

“VERGİ DAİRESİNDE BORÇ YOKTUR YAZISI ALINMALI, MİRAS BEKLERKEN BORÇLA KARŞILAŞABİLİRSİNİZ”

Mirasçıların mal mülk beklerken, geride kalan bir borç ile bundan olabilecekleri konusunda uyararak vergi dairesine başvurmaları ı gerektiğini hatırlatan Çeker, “İlk önce vergi dairesine gidip ölüm raporlarını götürüyorsunuz. Üzerinde borç var mı? incelemesi yapılıyor. Borç yoktur belgesi verilmesi gerekiyor. Borç yoktur yazısıyla diğer mirasçıların kimliklerine tapu dairesine intikali yaptırıyorsunuz. Daha sonra tapuda hissedarların hisse oranı yazılıyor. Ancak, miras kalan yerlerde bazen görünmeyen borçlar ortaya çıkabiliyor. Örneğin, satmak istediğiniz yerin değeri 10 lira olabilir, ancak üzerinde 50 lira borç olduğu ortaya çıkabilir. Bu durumda mirasçılar mirası reddedebilirler. Miras reddi davası açarak mirası kabul etmemeyi tercih edebilirler. Devlet, bu borçları kapatabilmek için miras kalan yerlerin satışını yapabilir ve borçları tahsil edebilir” diye konuştu.

“HİSSELİ SATIŞLARDA ŞİFA HAKKI”

Çeker, “Hisseli satışlar en zor satışlardır. Hisseli yerlerdeki satışlar ise daha karmaşık olabiliyor. Hisseli yerlerde bir mirasçı kendi hissesini satmak isteyebilir. Ancak diğer mirasçıların şifa hakkı dediğimiz bir hakları bulunuyor. Bu hak, hissedarların, diğer mirasçının sattığı yerin gerçek değerine göre paylarını alma hakkını ifade eder. Bu nedenle, hisseli yerlerde satış yaparken diğer mirasçıların rızasını almak en iyisidir. Ya da hissedarlar arasında anlaşma yapılarak satış gerçekleştirilebilir” diye noktaladı.