0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tarih Turizm ve Kültür Derneği Başkanı Sami Gültekin, yaptığı açıklamada, meyve sabunu gibi, ilin tarihsel kültüründe olan dekoratif mum yapımının da Edirne’ye kazandırılması gerektiğini söyledi.

Edirne’nin tarihsel kültüründe dekoratif, kokulu mum yapımının olduğundan bahseden Gültekin, dekoratif mum yapımının Edirne’nin tarihsel, nostaljik kültürünü yansıttığını ve bunun Edirne halkı ile esnafına, meyve sabunculuğundan daha fazla katkı sağlayacağını ve bunun ek bir gelir kaynağı olacağına inandığını söyledi.

Saatli Medrese’nin Halk Eğitim Merkezi’ne verilerek, daha sonra merkezin buradan sertifika alan kursiyerlere izin vererek dekoratif, kokulu mum üretiminin yapılarak satılması gerektiğini belirten Gültekin, bu sayede bu çalışmanın turistlerinde ilgisini çekeceğini söyledi.

Edirne’ye gelen turistlerin meyve sabunu almadan şehirden ayrılmadığını vurgulayan Gültekin şunları söyledi;

“Aşağı-yukarı 1.5 senedir bu mumculukla ilgili hareket gösteriyorum. Çünkü Edirne’de Mumcular Sokağı var, Mumcular Mahallesi var, hatta Süloğlu’na giderken Mumcular Köyü var. Şuanda yok tabi temeli kalmamış artık bunun. Ama biz dedik ki, meyve sabununu nasıl harekete geçirmişsek bunu da harekete geçirelim. Edirne’ye bir katkımız olsun.

Bende eski gazetecilerden birisiyim. Trakya Doğuş Gazetesi’nin temsilciliğini yapıyorum burada. Bir amcamız meyve sabununu yapıyor ondan sonra küçük bir tezgahta onları satıyor. Onun fotoğrafını çektim. Bu adam ölecek dedim haber yaptım. Gazeteciliğin önemini söylemeye çalışıyorum. Bunu Vali Ünal Erkan görmüş, haberi okumuş. Üniversite devreye girdi. Bakın ufacık bir yerden şu anda meyve sabunu bütün dünyaya ihracı yapılan bir hediyelik eşya haline geldi. Edirne’ye gelenler mutlaka bir tane meyve sabunu almadan buradan gitmiyorlar.

He diyorum ki mumda bunun bir para yolu. Hatta daha da kıymetli. Aynı zamanda kullanabiliyorsunuz da mumu. Diyorum ki sizler ilgi gösterirseniz bu mumculukta en azından meyve sabunu gibi harekete geçer. Bu konuda Vali beyimizle görüşmeye gittim. Dilekçe yazdım. Ne yazdım. Edirne’de Halk Eğitim Merkezi’nde 10 binden fazla kişiye sertifika veriliyor. Hediyelik eşyalar yapıp, üretiyorlar. Ama satma imkanları yok.

Dedik ki, Saatli Medrese bu işe tahsis edilsin. Halk Eğitim Merkezi’ne verilsin. Halk Eğitim Merkezi orasını kendisine sertifika verdiği kişilere burada izin versin ve bunlar burada hem üretsinler hem de satsınlar. Turistler içinde ayaklarının altında bir yer oluyor.

Belediye Başkanımıza dilekçe verdik. Dedik, Saraçlar Caddesi’nde Elmacılar Sokağı’nı burası çıkmaz sokaktır. Burasını Kültür ve Sanat Sokağı yapalım. Ama Belediye Başkanımız cevap dahi vermedi. Halbuki bu konulara ilgi göstermeleri lazım. Belediye ilgi göstermezse, Valilik ilgi göstermezse ne yazık ki bazı konularda geride kalıyoruz. Bu konuda Belediyenin ilgisini bekliyoruz, Valiliğin ilgisini bekliyoruz. Bu üretilenlerin mutlaka ama mutlaka satılması lazım. Çünkü bunlar Edirne’mizin simgeleri. Mumculuk, meyve sabunculuğu gibi vb.” dedi.

Harun Aker