Edirne’de, 15. yüzyılda 2. Murat döneminde yaptırılan, Konya ve İstanbul Mevlevihanelerinden sonra en büyük üçüncü Mevlevihane olan Muradiye Mevlevihanesi’nin yeniden ihyası için temel atma töreni düzenlendi.

Edirne Valiliği himayesinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü koordinasyonunda Edirne’de Muradiye Cami yanında bulunan Muradiye Mevlevihanesi’nin yeniden ihyası için temel atma programı düzenlendi. Temel atma törenine Edirne Valisi Yunus Sezer ve eşi Canan Sezer, Kırklareli Valisi Uğur Turan, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, CHP Edirne Milletvekili Baran Yazgan, Edirne İl Emniyet Müdürü Onur Karaburun, Devlet Sanatçısı Ahmet Özhan, Uluslararası Mevlana Vakfı Başkanı Faruk Hemdan Çelebi, Uluslararası Mevlana Vakfı Başkan Vekili Esin Çelebi, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Edirne İl Genel Meclis Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, Baro Başkanı Av Gökhan Karakoç ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu.

Programda Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu ve İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu tarafından icra edilen Türk Tasavvuf Müziği Konseri ile birlikte İSTANBUL Tarihi Türk Müziği Topluluğu ve Edirne Valiliği Semazen Topluluğu tarafından Küçek Mustafa Dede’nin Beyâtî Âyin-i Şerîfi’nin 3. Selâmı gerçekleşti.

“BU MEVLEVİHANE BALKANLARIN HAFIZASINDA ÖNEMLİ YER EDİNMİŞTİR”

Edirne Valisi Yunus Sezer “İçinde bulunduğumuz hem atmosfer hem de mekân gerçekten çok anlamlı ve çok değerli. Öncelikle hemen arkamızda Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin üçüncü kuşaktan torunlarının meftun bulunduğu, Muhammet Dede, Şeyh Süleyman Dede ve Hacı Ali Eşref Dede gibi büyük zatların meftun olduğu bu mahalde bugüne şahitlik ettiklerine eminiz. Bugün burada tarihimizin, kültürümüzün ve maneviyatımızın kadim bir nişanesi olan, 15. yüzyılda Sultan II. Murat tarafından inşa edilen ve asırlar boyunca Mevlevi geleneğinin yaşatıldığı Edirne Mevlevihanesi’nin ihyası için bir araya gelmenin onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Edirne, kalbinde yüzyıllardır sapasağlam duran bu güzide mekânın asırlar sonra tekrar hayat bulacağı bu temel atma programıyla bugün anlamlı bir gün yaşamaktadır. Edirne yalnızca bir şehir değil, medeniyetlerimizin, irfanımızın ve ruh dünyamızın derin izlerini taşıyan bir kültür başkentidir. İlmin, sanatın, maneviyatın ve hoşgörünün yoğrulduğu bir medeniyet merkezidir. Osmanlı’nın serhat şehri, Avrupa’ya açılan kapı, mimaride Sinan’ın kalem izini, musikide Mevlevi ritüellerinin latifelerini, gönül ikliminde Mevlana’nın hoşgörüsünü barındıran kadim bir yerdi. İşte bu ruhun en zarif yansımalarından biri de hiç şüphesiz içinde bulunduğumuz bu anlamlı mekandır. Sultan II. Murat tarafından inşa edilen Muradiye Camii Külliyesi içerisindeki Edirne Mevlevihanesi, asırlardır bu şehre, bu topraklara ve Balkan coğrafyasına hizmet etmiş Mevlevi kültürünün izlerini taşıyan nadide bir yapıdır. Bu Mevlevihane sadece bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda bir kültür, sanat ve eğitim ocağıdır. Rivayet edilir ki Sultan II. Murat Han, cennet mekân, burada Mevlana Celaleddin-i Rumi’yi rüyasında görür. O gördüğü rüyadan öyle etkilenir ki Mevlevihane’nin inşa edilmesine dair ferman yazdırır. İşte bugün o rüyanın, o gönül çağrısının izinden ilerliyoruz. Bu mekânda yeniden ney sesleri yükselecek, gençlerimiz sema ile tanışacak, aşk ile, irfan ile yoğrulacak. Mevlana’nın “Gel ne olursan ol, yine gel” çağrısı Edirne’de ve tüm gönül coğrafyamızda inşallah yankılanacaktır. Çinileriyle, mimarisiyle ve huzur veren atmosferiyle Osmanlı’nın Edirne’ye bıraktığı eşsiz izlerden biri olan Muradiye Camii’nin hemen yanı başında yükselen bu Mevlevihane, hem Edirne’nin hem de tüm Balkanlar’ın manevi hafızasında önemli bir yer edinmiştir. Bundan sonra da önemli bir iz bırakacaktı. Bugün burada hep birlikte sadece bir temel atmıyoruz. Bir hatırayı, bir sesi, bir nefesi yeniden yaşatıyoruz. Bu topraklar tarih yazdı. Şimdi hep birlikte yeniden tarih inşa edeceğiz. Bu vesileyle kıymetli bir mirası bizlere emanet eden ecdadımızı rahmetle, minnetle anıyor, bu toprakların manevi yükünü omuzlarında taşıyan Mevlevi büyüklerimizi hürmetle ve rahmetle selamlıyorum. Bu değeri yaşatmak için emek veren herkese ve tüm gönül dostlarına şükranlarımızı sunuyoruz. Rabbim attığımız bu temeli sağlam kılsın” dedi.

“BUGÜN ATILAN TEMELLE BİR KÜLTÜRÜN TEKRAR HAYAT BULMASINA TANIKLIK EDİYORUZ”

Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, “Öncelikle ben 3 kıymetli isme de yapmış oldukları konuşmalardan dolayı çok çok teşekkür ediyorum. Bugün burada Edirne’mizin tarihi ve manevi kimliğine yön veren çok özel bir mekanın, Muradiye Mevlevihanesi’nin yeniden ihyası için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Edirne sadece bir şehir değil, aynı zamanda bir medeniyet hafızasıdır. Bu şehir Selimiye’siyle nasıl gökyüzüne dokunuyorsa, Mevlevihanesiyle ruhumuza, kalbimize dokunuyor. Yüzyıllar boyunca bu topraklarda ilim, irfan, sanat ve hoşgörü bir arada yaşamış; Mevlevihane de bunun taşıyıcısı olmuştur. Bugün attığımız bu temelle birlikte sadece bir yapının değil, bir kültürün, bir nefesin, bir ritimin yeniden hayat bulmasına tanıklık ediyoruz. Edirne Belediyesi olarak bizler, geçmişi koruyan, geleceği kucaklayan bir anlayışla çalışıyor, bu kadim mirasın yeniden hayat bulması için her türlü desteği yapmayı görev add ediyoruz. Bu vesileyle, böylesi anlamlı bir süreci başlatan başta Sayın Valimiz Yunus Sezer olmak üzere tüm emeği geçenlere yürekten teşekkür ediyorum. Muradiye Mevlevihanesi yeniden nefes alsın ki Edirne’nin sesi geçmişten geleceğe daha gür duyulsun” diye konuştu.

“MEVLEVİHANELER BİLİM VE SANATIN MERKEZİ OLMUŞLARDIR”

AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, “Bugün tarihi ve kültürel mirasımızın en nadide eserlerinden bir tanesi Muradiye Mevlevihanesi’nin ihyası için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Ben de burada olmaktan memnuniyetimi ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Tarihi 15. yüzyıla, 2. Murat dönemine uzanan Muradiye Mevlevihanesi, Osmanlı’nın manevi atmosferini ve kültürel mirasını asırlarca taşımıştır. Tabii Mevlevihaneler sadece ibadetlerin yapıldığı mekanlar değil; insani değerlerin, bilimin ve sanatın merkezi olmuşlardır. İnşallah Muradiye Mevlevihanesi de ihyasıyla birlikte tekrar Edirne’mize, sadece Edirne’nin değil, bütün Balkanların ve bütün ülkenin sanat ve bilim merkezi olacaktır. Ben bu eserin ihyasında başta Sayın Valimiz olmak üzere emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

“BALKANLARI ETKİSİ ALTINA ALMASI AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ”

Devlet Sanatçısı Ahmet Özhan, “Ekiple, bu estetik boyutumuzu, bu muhteşem kreatif boyutumuzu temsile derhal başlaması ve balkanları fevkalade etkisi altına alarak insan değerlerinin tekrar ortaya çıkmasını ve iktidar olmasını temin etmek açısından çok önemlidir. Sayın Valimin bu konudaki hassasiyetini çok yakından bilmekteyim. Hakikaten çırpınmaktadır. Ve ona başarılar diliyorum” diye konuştu.

“SELAMLIK DAİRESİ’NİN YANINDA SEMAHANE TASARLANDI”

Trakya Üniversitesi Mimarlık fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Edirne Kültür Varlıklarını Koruma Birliği Başkanı İsmet Osmanoğlu, “Kazılardan ortaya çıkan bulgular, arşivlerden elde edilen bilgiler ve belgeler doğrultusunda, Selamlık Dairesi ve Harem Dairesi’nin restriksiyon planlarını ve diğer kesitlerini ve cephelerini yapmak mümkün olabilmiştir. Saray içine bakan set üstünde ve cami avlu duvarına bitişik vaziyette yer alan Selamlık binası, bodrum, zemin ve birinci kattan oluşmakta ve ahşap yapım tekniğine sahip cumbalı, iç sofalı plan tipine sahip geleneksel bir Osmanlı evidir. Mevlevihanenin semahanesine ait herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Ancak caminin ana binasını ve cami içindeki tamhaneler arasında kalan orta mekanın semahane olarak kullanılmış olma ihtimali muhtemeldir. Bugün temeli atılarak rekonstrüksiyonu yapılacak olan Selamlık Dairesi’nin yanına yine Koruma Bölge Kurulu’nun önerisi doğrultusunda bir semahane tasarlanmıştır. Ve bu şekilde semahane eksikliği de giderilmiş oldu. Dolayısıyla kültürümüzün ve mimarimizin bu değerli mirasını tekrar ihya eden ve Edirne’de de büyük bir kültürel miras ihya programı başlatan Sayın Valimize ve tüm ekibine şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

Konuşmaların ardından temel atma töreni kurban kesilerek gerçekleştirilirken, Devlet Sanatçısı Ahmet Özhan tarafından Gülbank okundu.

Ardından Mevlevi Mutfağından fodla, zerde ve şerbet ikram edilmesi ile program sona erdi.

Haber: Erkan Ekşi