0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tüm dünyada etkisini sürdüren koronavirüs salgını insan sağlığının yanı sıra ekonomiye de ciddi zararlar vermeye devam ediyor. Mart ayında başlayan “kontrollü normalleşme” sürecinde esnaf bir nebze de olsa nefes aldı ancak umduğunu bulamadı. Kabine kararında esnaf, iftardan 1 saat önce, teravih namazına kadar olan sürede açık kalabilmeyi hayal ediyordu, Ancak beklenen olmadı ve “kısmi kapanma” ile yeme ve içme işletmeleri için tekrar gel al ve paket servis kararı alındı. Alınan kararla birlikte birçok esnaf Ramazan’ın sonunu beklemeye başladı.

“YEME İÇME SEKTÖRÜ İFTAR SAATLERİNDE AÇIK OLABİLMEYİ BEKLİYORDU”

Ramazan’a kadar olan 10 günlük sürede esnafların yüzde 50 doluluk kapasitesiyle açsa da bir değişiklik olmadığını, esnafın Ramazan’da açmayı umut ederken kapanma ile karşı karşıya kaldığını dile getiren Kahvaltı Salonu sahibi Fevzi Adıgüzel, “10 günlük bir yüzde 50 doluluk izni ile açılış yapılmıştı kafe ve restoranlara. Ama 10 günden hiçbir şey anlamadık. Yaptığımız masrafı bile çıkaramadık. Bundan sonraki süreç daha kötü geçecek. Destek yok. 10 günlük açık kaldığımız sürede kazandım diyemem 200-300 lira arası günlük kazanabildim. Normal sadece paket servis yapılan günle arasında 100 lira falan oynadı. Her günde değil tabi oda. Esnaf Ramazan’da iftar saatlerinde açık olmayı önemsiyor ve hayal ediyordu. Kafe restoranlar iftar menüleri bile hazırlamıştı. Ancak esnafın öyle beklenen maalesef olmadı. Edirne öğrenci, asker şehri. Bir de dışarıdan gelenlerde oluyor onlarda çok önemli. Onlarda gelmediğine işler yok. Edirne’nin yerli halkı, esnaf zaten kazanamıyor, neye para verip yesin” dedi

“ÖDENEMEYEN KİRALAR VAR, MAL SAHİPLERİ MAHKEMEYE VERECEK”

Dükkanların birçok gideri olduğu gibi esnafların ev giderleri ve ailelerinin giderleri olduğunu hatırlatarak ne yapacaklarını şaşırdığını belirten Adıgüzel “Yeni kısmi kapanma kararı çıktı tabi. Kendi dükkanımızı kapatmak zorunda kalacağız. Çünkü her gün açık durdukça elektrik yakıyor, malzeme almak zorunda kalıyorsunuz, o malzeme ile satış yapmaz elde kalırsa bayatlıyor, bozuluyor. Gönül ister ki dükkanlarımızı kapatıp gidip başka yerde çalışalım ama onu düşünmek bile ne kadar üzücü. Senin büyük umutlarla açtığın bir dükkan var, düşünün benim iki dükkanım var, ama bakıyorsun başka iş olsa orda çalışsam keşke diye. Ama maalesef kapatıp evde oturacağız galiba. Biriken kiralar sıkıntı. Mal sahipleri bastırıyor, ödenmemiş kiralar için. Ödemezseniz mahkemeye vereceğiz diyorlar. Bizde ne yapacağımızı bilemiyoruz açıkçası. Hükümetin bu konuya da el atmasını istiyoruz. Yani sadece dükkanları kapatmakla işler bitmiyor. Elektrik var, su var, doğalgaz var, yaşadığımız evimiz oranın faturaları, çoluk çocuk mutfak giderleri var. Sadece iş dükkan kapatmakla bitmiyor” dedi.

“RAMAZAN SONRASI BANKALARA OLAN BORÇLARA KOLAYLIK SAĞLANMALI”

Koronavirüs sebebiyle kapanması zorunlu gözüken bir çok esnafın çaresizce kredi çektiğini ve getirilen kurallarla ancak kendilerini geçindirebildikleri için banka borçlarının çözüme ulaştırılmasını isteyen Adıgüzel, “Ramazan bittiğinde ise esnaf geri dönüş yaptığında devletimiz, hükümetimiz net kararlar almalı. Bankalardan aldığımız kredilere kolaylık sağlanması gerekiyor. Onları da ödeyemedik. Onları ödeyemediğimiz için kırmızı gözüküyoruz. Onlar için kolaylık sağlanabilir, sadece ertelemek kolaylık olmuyor. Vergisi, stopajı, dükkan kiraları, faturalar, alınana malzeme, salgında ek aldığımız tedbir hijyen ürünleri hepsi masraf. Daha bizim evimizde ki kendi yaşantımızdaki giderleri saymazken. Bu ülke hep birlikte ileri gitmek istiyorsak kolay çözümlerle, üretilecek planlamalarla bu işin üstesinden gelmemiz gerekiyor” dedi.

“ESNAF ÜLKENİN TEMELİYSE, O ÇÖKTÜĞÜNDE ÜSTTEKİ FİRMALAR DA KAYBEDER”

Devletin büyük firmalardan çok büyük firmaları bile ayakta tutan küçük esnafa destek vermesi gerektiğini, esnafın bu ülkenin temeli olduğunu kaydeden Adıgüzel “Ülkenin ekonomik dengesini en çok esnaflar sağlar. Esnaf bu ülkenin temel yapısıdır. Büyük şirketler en tepedeki lüks daireler olabilir, ama esnaf temel ise esnaf çökerse o büyük firmalarda kaybeder. Dikkat ediliyorsa büyük firmaların ürünlerini satıyoruz. Yiyecekten, içeceğe, giysiden ayakkabıya, kuruyemişten zücaciyeye kadar onların ürünlerinden de satarak onlara da kazandırıyoruz. Küçük esnafı kimse hakir görmesin, biz salgından öncede büyük mücadeleler verdik. Ama bu seferki mücadele varoluş ve yok oluş mücadelesi. Herkes taşın altına elini koyması lazım. Biz memur değiliz ya da sabit bir gelir maaşımız yok. Devlet yetkilileri, hükümet yetkilileri nasıl halka hizmet ediyorsa, esnafta bu millete ve ülkeye hizmet ediyor. Hem halka istediğini sunmaya çalışıyoruz hem devletimize vergimizi borçlarımızı ödemeye çalışıyoruz. Herkes kazansa zaten tüm ödemelerini yapar. Ama kazanamayan bir esnaf nasıl borcunu ödesin? Ayakları tutmayan birinden koşması beklenemez. O zaman esnafında borç batağına düşmüşken bir şeyler yapması beklenemez. Devlet iyi bir çalışma yaparsa, sorunların çözüleceğine inanıyoruz. Ancak şu an koronavirüs nasıl 3. Pikteyse bizde gemimizle batmadan önceki en son dalgalara karşı direniyoruz. Hakkımızda hayırlısı olsun, inşallah bu Ramazan tüm İslam alemine ve darda olan bizlere hayır getirir ve hem salgın belasından hem ekonomik sıkıntılardan kurtuluruz” şeklinde ifade etti.