DOLAR 39,8294 0.12%
EURO 46,8318 -0.61%
ALTIN 4.262,11-0,75
BIST 10.228,390,39%
BITCOIN 43603700.28525%
Edirne
28°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Adnan Karakaya

Adnan Karakaya

20 Şubat 2025 Perşembe

    GEL DE ÇIK İŞİN İÇİNDEN

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Çok değil bundan 20 evvel nasıl yaşıyorduk, şimdi nasıl yaşıyoruz. Geçen 20 yılı arayan da var, bugünü çok beğenende var. Ben bugün konuya önce mesleki olarak bakacağım.

    (YAZIM 1 TEMMUZ’DAKİ FİYATLARA GÖRE YAZILMIŞTIR)

    20 sene evvel gazetemizin yıllık abone ücreti 50 tl. idi. Düğün, derneklere giderken hazır olsun diye

    kuyumcu abonemden para almaz, çeyrek altın alırdık.

    Bir yıllık gazete abonesi ile 5 küçük altın alabiliyormuşum. 2000 yılında çeyrek altının fiyatı 10.50 kuruş. 2007 yıllarına geldiğimizde abone ücreti 60 tl. olmuş. Çeyrek altın fiyatı ise 54 tl. Yani bir abone parasına 5 çeyrek altın alırken 7 yıl sonra bir çeyrek altın alabilecek duruma geldik.

    2012 yılından buyana abone ücretimiz 120 tl. 2012 yılında çeyrek altın 163 tl…

    43 tl. üzerine para verip bir çeyrek altın alırdık. Gelelim bugüne. Abone ücreti yine 120 tl. Çeyrek altın fiyatı 625 tl. Yani 5 kişiden aldığımız abone ücreti ile bir tane küçük altın bile alamıyoruz.

    (bugünkü fiatı ise 736)

    Gazetecilik kamusal bir görevdir. Ancak yukarıdaki tabloya baktığınızda gazetecilerin tek geçim kaynağı olan abone ücretlerinin piyasa şartlarına göre nasıl eridiğini gördünüz. Haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olan gazetelerin ve gazetecilerin düştüğü duruma bir bakın. Şimdi biz abone ücretlerini günün şartlarına göre ayarlayabilsek bizde 20 yıl öncesini değil, bugünü severdik. 20 yıl önce 50 tl. olan gazete abonesi işyerlerini üzmezdi. 20 yıl sonra abone ücreti ile 5 küçük altın alsak 3 bin 125 tl. yapar. Yani bugün gazetemizin bir yıllık abone ücretinin 3 bin 125 tl. olduğunu bir düşünün. Tek bir tane abone bile yapamayız. Bende olsam bu paraya abone olmam. Gazeteciler olarak son yıllarımızı yaşıyoruz. Eğer önceki birikimlerimiz olmasa, matbaa işlerimiz olmasa gazeteyi bir gün bile çıkaramayız.

    Şimdi ise size bir türlü içinden çıkamadığım başka bir konuyu paylaşacağım. 2002 yılında bir paket sigara 2,5 milyon tl. idi. Bu parayla 2 kilo şeker, 2,5 litre süt alabiliyorduk. Bugün sigara 18 tl. olduğuna göre 4,5 kilo süt, 3.750 kg. şeker alabiliyoruz.

    Şimdi hangisi ucuzlamış, hangisi pahalanmış?

    2002 yılında 70’lik rakının fiyatı 8.25 TL civarındayken aradan geçen 18 yılda fiyat yüzde 1800 artışla 152.50 TL’ye fırladı. 3,5 paket sigara parasına bir şişe rakı alırken şimdi 8,5 paket fiyatına bir şişe rakı alabiliyorsun.

    Şimdi hangisi ucuzlamış, hangisi pahalanmış?

    2002 yılında bir ton buğdayın ton fiyatı 410 tl. mazot 1,303 tl. bir kilo buğdayla 3,17 litre mazot alabiliyorduk.

    2002 yılında 1 ton buğday satan üretici 33 gram altın alırken bugün 4 gram alıyor

    Bugün 33 gram altın yaklaşık 13 bin lira. Bir ton buğday ise 1650 tl. Çiftçinin 29 gram altını kayboldu. Bizim abone parasına göre hesaplarsak 33 gram altın 13 bin tl. yapıyor. Bir ton buğday yerine üretici yaklaşık 8 ton buğday satmalı.

    Şimdi hangisi ucuzlamış, hangisi pahalanmış?

    2002 yılında asgari ücret 184.251.937 tl. idi. Benzin fiyatı ise 1,62 tl. Yani bir asgari ücretli 113.735 litre benzin alabiliyordu. Bugün asgari ücret 2,324 tl. Benzinin litresi ise 6.33 tl. Bir asgari ücretli 367 litre benzin alabiliyor.

    Şimdi hangisi ucuzlamış, hangisi pahalanmış?

    Benim görevim sizlere bunları yazmak. Ben işin içinden çıkamadım. Siz çıkarsanız benikle mutlaka paylaşın.

    Tebessüm yüzünüzde, sevgi yüreğinizde, sevdikleriniz hep yanınızda olsun. Her ne işiniz varsa olumlu şekilde sonuçlanması dileğimle…..

    GÜNÜN SÖZLERİ :

    Cumhuriyetler lüks, saltanat idareleri ise fakirlik yüzünden yıkılırlar. Montesquieu

    Fakirlik, ihtilalin ve suçların anasıdır. Aristoteles

    Fakirlere devlet tarafından yardım etmek kuşları atlar arasında doyurmaya benzer. Walter Will