DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BIST 9.915,622,05%
BITCOIN 2044112-2,45%
Edirne
17°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Balkan şehitlerimizi andık

Balkan şehitlerimizi andık

Şükrü Paşa komutasında Edirne’yi 5 ay 5 gün boyunca her türlü olumsuzluklara rağmen kahramanca savunan Balkan Şehitlerimizi düzenlenen törende bir kez daha saygı ve minnetle andık.

ABONE OL
26 Mart 2024 14:20
Balkan şehitlerimizi andık
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Şükrü Paşa komutasında Edirne’yi 5 ay 5 gün boyunca her türlü olumsuzluklara rağmen kahramanca savunan Balkan Şehitlerimizi düzenlenen törende bir kez daha saygı ve minnetle andık.

26 Mart Balkan Şehitlerini Anma Günü nedeniyle Şükrü Paşa Anıtı’nda tören düzenlendi. Törene Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak, Piyade Kurmay Albay Dr. Murat Yetiş, Edirne İl Emniyet Müdürü Onur Karaburun, Edirne İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Hacı Ali Büber, kamu kurum, kuruluş, siyasi parti temsilcileri ve gaziler katıldı.

Şükrüpaşa Anıtı’na sunulan çelenk sonrası saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu. Daha sonra şehitler için okunan duanın ardından Şükrü Paşa’nın anıt mezarına karanfiller bırakıldı.

HALK EĞİTİM MERKEZİ’NDE ANMA PROGRAMI DÜZENLENDİ

Şükrü Paşa Anıtındaki tören sonrası Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda Edirne İl Müdürlüğü himayesinde 1. Murat Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan 26 Mart Balkan Şehitleri Anma Programına geçildi.

“EDİRNE’DE SAVUNULAN SADECE GEÇMİŞ DEĞİL, GELECEKTİR”

Günün anlam ve önemini belirten konuşmasını gerçekleştiren 1.Murat Anadolu Lisesi Okul Müdürü Yakup Öz, “Tarihimizin en ibret alınması gereken hadiselerinden olan Balkan savaşlarının yıl bölümündeyiz. 111 yıl önce bugün, acı ve şanlı hatıraların en güçlü tanığı olan Balkan coğrafyasında tarihin en unutulmaz destanlarından biri yaşanmıştır. İmkansızlıklar içinde çırpınarak vatana hakkıyla savunan yiğitlerimizin adı ölümsüzlük anıtına yazılmıştır. Bu anıtlar yaşadığımız tüm savaş ve işgallere rağmen tek askerimiz kalmayıncaya kadar mücadele etmeyi gelenek haline getirmiş Yüce Türk askerimizin ve milletimizin direnme öyküsünü anlatır bize. Tarih bir milletin tekrar tekrar bakması gereken ibret aynasıdır. Günümüzü daha iyi anlayabilmek için, geleceği daha sağlam inşa edebilmek için geçmişimizi çok iyi bilmeliyiz. Yaşanılan zaman geçmiş ile gelecek arasında kurulu bir köprüdür. Bu köprünün sağlamlığı geleceğe dair inanç ve umutların yanında geçmişle olan irtibatın devamlılığını da bağlıdır. Kültürümüz ve köklü malzememizin miraslarını yad etmek, toplumumuzun hafızasını tazelemek büyük bir önem arzetmektedir. 1361 yılında Türk yurdu olan Edirne, 1912’de Balkan devletlerinin Osmanlı İmparatorluğu’na karşı giriştiği Balkan Savaşı’nda Şükrü Paşa’nın komutasında 155 gün destek almadan kahramanca savunulmasına karşı 26 Mart 1913’de teslim olmak zorunda kalmıştır. Böylece Edirne için kara günler başlamış, işgal ile birlikte Sarayiçi mevkinde esir tutulan binlerce vatan evladı günlerce hayatta kalma mücadelesi vermiş. Ancak açlık ve salgın hastalık nedeniyle şehit düşmüştür. Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış sultanlar şehri Edirne, 50 günlük bir müdafaa planına göre tedarik edilmiş erzak ve cephaneye rağmen 155 gün boyunca düşmana direnmiştir. Direnme sırasında süpürge tohumundan ekmek yaparak ordumuza her türlü desteği veren Edirne halkının bu başarıdaki rolü elbette takdire şayandır. Ordumuz kuşatmada yalnızca düşmanla mücadele etmemiş, aynı zamanda baş gösteren hastalıklar ve açlıkla da çok büyük bir felaket yaşamıştır. Sarayiçi’nde esir tutulan halkımız ağaç kabukları yemek zorunda kalmıştır. 26 Mart ne makbere ne akla ne de tarihe bırakılmayan bir katliamdır. 26 Mart tarihçilerin yazarken utandığı, ressamların çizerken ürperdiği, ihtiyarların anlatırken yumruğunu sıktığı, gençlerin dinlerken şükredeceği büyük bir facianın enkazıdır. 26 Mart’ta Edirne bir harp meydanı değil, silahsız ve masum insanların doğrandığı bir yerdir. Edirne’de savunulan sadece geçmiş değil, gelecektir. Eğer Edirne’de bu savunmayı Şükrü Paşa, o aziz şehitlerimizle birlikte yapmamış olsaydı, belki biz bugün bu topraklarda tutunamaz olacaktık. Onun için aziz şehitlerimize ne kadar minnet duysak azdır. Onlar her türlü baskıya, ızdıraba, çileye boyun eğmeyerek, direnerek var olma mücadelesi verdi. Edirne yaşadığı işgallerin derin izlerini silse de vefa duygusunu hiçbir zaman yitirmeyecektir. Türk’ün gönlünde bir nehir varsa, Tuna’dır. Bir dağ varsa, Balkan’dır. Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, sadece bir şehri değil, bir milletin izzetini ve insanlığın onurunu savunarak canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyorum. Ne Mutlu Türküm diyene” şeklinde sonlandırdı.

Konuşmanın ardından 1. Murat Anadolu Lisesi öğrencilerinin hazırladığı “Edirne Müdafii Mehmet Şükrü Paşa” konulu dramatizasyon sergilendi. Program sahnede toplu hatıra fotoğrafı çekilmesi sonrası sona erdi.

Haber: Erkan Ekşi

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.