Üroloji Uzmanı Op. Dr. İlkan Yüksel, böbrek taşlarının erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha fazla oluşmakta olduğunu belirterek, sıvı kaybının bağlı taş oluşma riskini daha da artırdığını ve böbrek taşı hastalığı olanların özellikle yaz aylarında daha fazla sıvı tüketmesi gerektiğini belirtti.
Özel Keşan Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. İlkan Yüksel, üriner taş hastalıklarına yönelik açıklamada bulunarak, tanı, tedavi ve taş hastalığı olanların yapması gerekenlere yönelik önemli bilgiler verdi.
Böbrekte taşlarının birçok faktörün bir araya gelmesi ile ortaya çıkmakta olduğunu belirten Op. Dr. İlkan Yüksel, “Böbreklerde şekillenen ve atılan idrarın miktarı çok önemli olup, birtakım faktörlerin etkisi ile bazı kimyasal maddelerin idrar yoluyla atılımı artmakta ve alınan sıvı miktarına bağlı olarak azalabilen idrarda bu maddeler kolayca çökerek, küçük kristallerin oluşmasına yol açmaktadır. Bu kristaller şekillendikten sonra hızla birleşerek böbrek taşlarını oluşturmaktadır” dedi.
ERKEKLERDE 2-3 KAT DAHA FAZLA
Böbrek taşlarının erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha fazla oluşmakta olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Yüksel, yaz aylarında terlemeye ve yetersiz sıvı alımına bağlı olarak daha sık gerçekleşir. Taşların oluşmasını önlemede en önemli faktör, alınan sıvı miktarıdır. Bünyesi taş oluşturmaya yatkın kişiler, yeteri kadar su içmezse (günde en az 2-2.5 lt.) idrar miktarı azalacak, idrar daha yoğun bir duruma gelecek ve idrardaki taş oluşturan maddelerin çökmesi ile yeni taşlar oluşacaktır. Bütün bunların haricinde ailesinde taş hastalığı olan bireyler de taş hastalığı açısından önemli risk altındadır” dedi.
HASTALIĞIN EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ
Taş hastalığının en önemli belirtisinin taşın bulunduğu taraftaki yan boşluk ağrısı olduğunu belirten Op. Dr. Yüksel, “Ağrı şiddetli, bıçak saplanır tarzda olabildiği gibi bazen de uzun sürebilen ve dayanılabilen yan ağrıları olabilmektedir. Özellikle böbrekten çıkıp idrar kanalına (üreter) giren taşlar, çok daha şiddetli ağrı oluşturmaktadır. Ağrının şiddeti zaman zaman artıp azalabilir. Ayrıca idrarda kanama, yanma, bulantı ve kusma da görülebilmektedir” dedi.
EN SIK KULLANILAN YÖNTEM ULTRASONOGRAFİ
Taş hastalığının incelemede en sık kullanılan yöntemin ultrasonografi olduğunu ifade eden Op. Dr. Yüksel, “Hastalara herhangi bir uygulama zorluğu oluşturmayan, basit ve pratik bir uygulamadır. İlaçlı böbrek filmi (IVP), spiral bilgisayarlı tomografi gibi radyolojik yöntemlerle de teşhis konulabilmektedir. Tedavi planı, taşların bulundukları yere, sayısına ve taşların çapına bağlı olarak değişmektedir” dedi.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Taş hastalığının tedavi yöntemlerini 4 başlıkta toplayan Op. Dr. Yüksel, bunların Taş Kırma (ESWL), Taş hastalığında kapalı ameliyat tekniği (URS/RIRS), Perkütan taş cerrahisi ve Açık ameliyat olduğunu belirtti.
TAŞ HASTALARINA TAVSİYELER
Taş hastalarının neler yapması gerektiğine yönelik tavsiyelerde de bulunan Op. Dr. Yüksel, “Her gün yeteri kadar sıvı alınması ( 2-2.5 lt, 10-12 bardak), Sık tekrar eden taş hastalığı durumunda yiyeceklerin düzenlenmesi, Düzenli yürüyüş ve egzersizler, 6 ayda bir idrar analizi ile ultrasonografi incelemesinin tekrarı, Vücutta taş oluşumuna yol açan sebeplerin aydınlatılması amacıyla kan ve idrar örneklerinin incelenmesi ve gereken tedavinin başlatılması, Mevcut taşların büyümeden gereken önlemlerin alınması ve taşların uygun yöntemlerle temizlenmesi, Düşürülen taşların analiz amacıyla biriktirilmesi ve incelenmesi” dedi.
GÜNCEL
24 Nisan 2024GÜNCEL
24 Nisan 2024GÜNCEL
24 Nisan 2024TRAKYA BÖLGESİ
24 Nisan 2024TRAKYA BÖLGESİ
24 Nisan 2024GÜNCEL
24 Nisan 2024GÜNCEL
24 Nisan 2024