DOLAR 32,3906 0.07%
EURO 34,8127 -0.03%
ALTIN 2.398,010,06
BIST 10.208,651,62%
BITCOIN 19205903,24%
Edirne
14°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Eğitim İş’ten görevlendirme kararlarına tepki

Eğitim İş’ten görevlendirme kararlarına tepki

Eğitim İş Edirne Şubesi Denetleme Kurulu Üyesi Olcay Dal, Edirne’de görev yapan İngilizce öğretmenlerinin sınav haftasının ortasında başka okullara görevlendirilmesine tepki gösterdi.

ABONE OL
2 Ocak 2024 11:04
Eğitim İş’ten görevlendirme kararlarına tepki
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eğitim İş Edirne Şubesi Denetleme Kurulu Üyesi Olcay Dal, Edirne’de görev yapan İngilizce öğretmenlerinin sınav haftasının ortasında başka okullara görevlendirilmesine tepki gösterdi. Dal, bu kararın öğretmenleri, öğrencileri ve eğitimi mağdur ettiğini söyledi. Olcay Dal, görevlendirmelerin ders başı olan 1 Eylül’den hemen sonra yapılmasının mantıklı olacağını sözlerine ekledi.

“EĞİTİM ANLIK KARARLARLA HAREKET EDİLECEK KADAR ÖNEMSİZ BİR İŞ DEĞİLDİR”

Eğitim İş Edirne Şubesi Denetleme Kurulu Üyesi Olcay Dal, “Okulların açılmasından 4 ay sonra, 2. yazılı haftasının tam ortasında 2 Ocak 2024’te yani bugün başka okullara görevlendirilen meslektaşlarımıza kolaylıklar diliyoruz. Sürekli değiştirilen eğitim sistemimiz herkesin malumudur. Bu değişikliklerin mağdurlarından biri de branş öğretmenlerimizdir. Daha önceleri Fransızca ve meslek dersi öğretmenlerimiz de okutacak ders bulamama sorunu yaşamışlardır. Anadolu liselerinde maaş karşılığı okutulması gereken ders saati sayısı 15’tir. Geçmişte hazırlık sınıfları konan, sonrasında kaldırılan, İngilizce ders saati sayısı en son 4’e indirilen liselerimizde görev yapan İngilizce öğretmenlerimiz okullarında maaş karşılıklarını dolduracak ders bulamamaktadırlar. Benzer durum ortaokullarımızda görev yapan öğretmenlerimiz için de mevcuttur. Böyle bir durumda öğretmenlerimizin ders saati sayısı fazla olan okullarımıza görevlendirilmesi eşitlik ilkesinin kendisi ve devletimizi zarara uğratmama çabasının bir göstergesidir. Bu görevlendirmelerin öğretmenlerin ders başı yaptıkları 1 Eylül’den hemen sonra yapılması ise mantıklısıdır. Biz öğretmenlerin okullar açılmadan 2 hafta önce mesailerimize başlamamızın sebebi önümüzdeki eğitim öğretim yılımızı planlamaktır. İlimizdeki bir lisede görev yapan İngilizce öğretmeni arkadaşlarımızın yukarıda bahsedilen sebeplerden dolayı okutacak ders bulamamalarının 4 aydır bilinmesine rağmen hiçbir önlem alınmamış, alelacele alınan bir kararla 4 meslektaşımız 2.dönemin başlaması bile beklenmeden, sınav haftasının tam ortasında başka liselere görevlendirilmişlerdir. Bilindiği gibi Türk Dili ve Edebiyatı, Türkçe, İngilizce ve Almanca derslerinden 1 sınav notu oluşabilmesi için yazılı, dinleme ve konuşma olmak üzere 3 adet sınav yapılmalıdır. Yazılı ve dinleme sınavlarını bu hafta tamamlayan öğretmenler 2 Ocak haftasında da sözlü sınavlarını yapmayı planlamışlardır. Sınav haftasının ortasında yapılan bu görevlendirmeler hem yeni okuluna başlayan öğretmenleri hem de o okulda görev yapan öğretmenleri ve öğrencileri mağdur etmiştir. Yapılan sınıf dağılımı sonrasında yeni gelen öğretmenler görevlerine hiç tanımadıkları öğrencileri sözlü sınav yaparak başlayacaklardır. Bu çözülemeyecek bir sorun değildir fakat yaşanan plansızlık ve geç kalmışlık çözülemeyecek bir sorundur. Öğretmenlerin bir kısmı 20 saat derse girerken diğerlerinin girecek ders bulamamasının sorumlusu öğretmenler değil karar vericilerdir. Bu görevlendirmeleri yapmak için 4 ay bekleyenler öğretmenler değil karar vericilerdir. Kaldı ki 15 saat maaş karşılığını doldurduktan sonra vereceği her bir ders için yüzde 27’lik vergi dilimine giren bir öğretmenin aldığı ücret de yaklaşık 52.00 Türk Lirası kadar komik bir rakamdır. Öğretmenlerin 52 liralık ders ücretini adaletli olarak herkesin almasını sağlamak doğru bir karardır. Aynı kararlılık araç geçmeyen köprülere, yolcu inmeyen havalimanlarına, devlet bankalarından alınıp geri ödenmeyen kredilere ve silinen şirket borçlarına da gösterilmelidir. Eğitim anlık kararlarla hareket edilecek kadar önemsiz bir iş değil aksine bir milletin ya hür, bağımsız, şanlı bir topluluk halinde yaşamasını sağlayan ya da esaret ve sefalete sürükleyen bir süreçtir” dedi.

Haber: Erkan Ekşi

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.